Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çekişmeli Hakların Edinilmesi Yasağı”
- Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davaya konu alacağın bir kısmının davacı vekiline temlik edilmesi ve kısmi dava açılması nedeniyle itirazın iptaline ilişkin hükmün temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Kanunu'nun 47. maddesi gereğince avukatın, el koyduğu işlere ait çekişmeli hakları edinemeyeceği ve davacı vekilinin davaya konu alacağın bir kısmını temlik alarak davaya devam etmesinin bu yasaya aykırı olduğu, ayrıca davanın kısmi dava olarak açılmasına rağmen mahkemece faiz talebinin değerlendirilmediği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem yoluyla devredilen taşınmazların iadesi talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, yargılama sırasında taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve feragatin geçerliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların inançlı işlem iddiasının ispatı için gerekli delillerin sunulmaması ve yemin teklifinde de bulunulmaması, davacı ... yönünden ise feragat beyanının baskı altında olmadığının tespiti gözetilerek, davacı ... mirasçıları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, ancak yargılama sırasında taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle davanın son kayıt maliklerine yöneltilmesi ve bu hususta işin esasına girilerek tüm davalılar yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinden, davacı ... yönünden temyiz itirazlarının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazın satışını ortaklığın giderilmesi davasında öğrenen davacının, satışın tapuda tescilinden sonra açtığı önalım davasının hakkın kötüye kullanılması sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, paylı mülkiyetteki taşınmazın satışını öğrenmesine rağmen ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanıncaya kadar beklemeden dava açmamış olması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceğinden ve davacının yasal önalım hakkını kullanmak üzere dava açmasında hukuki bir menfaatinin bulunduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı vakfın uyuşmazlık konusu taşınmazları zilyetlikle edinip edinmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Cemaat vakıflarının 1936 tarihli beyannamelerinde yer almayan ve miktarı belirtilmeyen taşınmazları zilyetlikle edinemeyeceği, davalı vakfın beyannamesinde uyuşmazlık konusu taşınmazların miktar, mevki ve sınırlarının belirtilmemiş olması, ayrıca bağış yoluyla edinildiği iddiasının aksinin ispatlanmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacı tarafından ileri sürülen kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik iddiasının, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması gerekliliği de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro kayıtlarında mera olarak belirlenmesine rağmen, mahkemece sadece mera vasfının bulunmadığının tespiti ile yetinilmesi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunun araştırılmaması ve zilyetlikle kazanmaya ilişkin diğer şartların yeterince incelenmemesi, ayrıca emsal kararların değerlendirmeye dahil edilmemesi hususları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.