Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çoğun İçinde Az Vardır Kuralı”
- Uyuşmazlık: Kooperatif ortaklığının iptali ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil istemli davada, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince tespit kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatif ortaklığı payının bölünemez ve birden fazla kişiye devredilemez oluşu, davacının kooperatife karşı açtığı davanın reddini gerektirirken; davalı ... ile arasındaki uyuşmazlıkta ise, davacının tapu iptali ve tescil talebinin, dava konusu taşınmazın yarım payı üzerindeki hakkının tespiti talebini de kapsadığı ve çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince tespit kararı verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti davasında, davacıların galleye müstehak olmadıklarının tespiti halinde sadece vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evladı olup olmadığının tespiti için açılacak davaların tespit davası niteliğinde olduğu, davacıların vakıf kurucusunun soyundan geldiğinin sabit olması ve galleden yararlanmak için vakfiyedeki koşulların oluşmadığı belirlenmiş olsa dahi bu kişilerin vakfeden ile soybağı tespit edilerek vakıf evladı oldukları belirlenmişse davacının vakıf evladı olduğunun tespitinde hukuki yararının bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında sehven yanlış yazılan doğum tarihinin düzeltilmesi talebiyle açılan tapu kaydında düzeltim ve tespit davasında, mahkemenin doğum tarihi eklenmek suretiyle tapu kaydının düzeltilmesine karar vermesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin düzeltilmesinin dava yoluyla istenemeyeceği, ancak akit tablosu, dayanak tapu kaydı, kadastro tutanağı gibi belgelerde var olan çelişkiler veya hatalı yazımlar nedeniyle idarece tapu maliklerinin taleplerinin kabul edilmemesi ve tapuda intikal ve birtakım işlemlerin yaptırılabilmesi için "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince bir tespit hükmü kurulması gerektiği gözetilerek, mahkemenin doğum tarihi eklenmek suretiyle tapu kaydının düzeltilmesine karar vermesi doğru bulunmamış ancak yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerindeki zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, taşınmazlar üzerindeki imar ve ihya faaliyetlerinin kazanılmış hak doğurup doğurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmazların tamamı üzerindeki zilyetlik ve ihya iddialarını ispatlayamamaları, ancak 1168 ada 53 parsel üzerindeki sınırlı sayıdaki ağaçları dikmiş ve bakımını yapmış olmaları nedeniyle çoğun içinde azı da vardır kuralı gereği bu kısımla sınırlı olarak hak sahipliği kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında bulunmayan doğum tarihinin, tapulama tutanağındaki yanlış tarihin düzeltilmesi için açılan tapu kaydının düzeltilmesi davasında, doğum tarihinin düzeltilip düzeltilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kütüğünde bulunması zorunlu bilgiler arasında doğum tarihi yer almamasına rağmen, tapulama tutanağında yer alan doğum tarihinin yanlış olması ve tapu maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğunun tespit edilebilmesi için davanın dinlenmesi gerektiği ve çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince doğum tarihinin tespitinin mümkün olduğu, ancak tapu kaydında bulunmayan bir bilginin düzeltilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı, tapu kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin kısmı çıkarılarak düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla inen taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Terekenin mirasçılar arasında yöntemince taksim edilmediği ve zilyetlikle edinim koşullarının işlemeyeceği gözetilerek, davacının isteminin "çoğun içinde azı da vardır" kuralı gereğince miras payı oranında tescil istemi olarak yorumlanması ve çekişmeli taşınmazın tapusunun davacının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmayarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapulu taşınmaz için açılan tescil davasında, talep içerisinde iptal isteminin de örtülü olarak bulunup bulunmadığı ve davanın bu nedenle usulden reddedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Tapulu taşınmaz üzerinde tescil davası açılabilmesi için mevcut tapu kaydının iptali gerektiği, ancak davacının tescil talebinin örtülü olarak iptal talebini de kapsadığı ve "çoğun içinde az da vardır" ilkesi gereğince davanın usulden reddinin hatalı olduğu, işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kooperatiften konut satın almak için davalılarla anlaştığını ve ödeme yaptığını, ancak konutun teslim edilmediğini ileri sürerek açtığı tapu iptali, tescil ve tazminat davasında, istinaf mahkemesinin çoğun içinde azda vardır ilkesini uygulayarak davalı kooperatif yöneticisinin sorumluluğuna gidip gidemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf mahkemesinin, davacı tarafından talep edilmediği halde, çoğun içinde azda vardır ilkesine dayanarak davalı kooperatif yöneticisinin sorumluluğuna giderek hüküm kurmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, bazı taşınmazların yargılama sırasında Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına tescil edilen taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil davasının konusuz kalmasına rağmen, "çoğun içinde az da vardır" ilkesi gereğince davacının mülkiyet hakkının bulunduğunun tespiti gerektiği ve hükmün bu yönde düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın terekesindeki taşınmazların taksim yoluyla kimlere isabet ettiği ve kadastro tespitinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, taşınmazların taksimen kendisine isabet ettiğini ispatlayamadığı, davalı tarafın da kendi adına tescil edildiğini ispatlayamadığı ve her iki tarafın da mirasçı olması sebebiyle "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapulu taşınmaz için açılan tescil davasında, davada ayrıca tapu kaydının iptali talebinin açıkça yer alıp almamasının davanın usulden reddine yol açıp açmayacağı hususunda ihtilaf oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Tescil talebinin, zaten mevcut tapu kaydının iptalini de içerdiği ve "çoğun içinde az da vardır" ilkesi gereğince ayrıca bir iptal talebine gerek olmadığı gözetilerek, davacının sadece tescil talebinde bulunmasının davanın usulden reddine gerekçe teşkil etmeyeceği ve karar düzeltme talebinin kabulü gerektiği karşı oyda savunulmuş, ancak çoğunluk tarafından karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden davacı lehine kullanım kadastrosuna itiraz üzerine yapılan tespit davasında, davacının zilyetliğinin tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun'un 12. maddesi 6. fıkrası uyarınca dava konusu taşınmazın Orman İdaresine tahsis edilmiş olması sebebiyle davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesinin mümkün olmaması ve davacının kullanım kadastrosu tarihi itibariyle zilyet olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.