Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Maktul”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında olası kasıtla öldürme suçundan verilen müebbet hapis cezasında TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim hükmünün uygulanmamasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıkasız olması, olaydan sonraki ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları, maktul yakınlarının şikayetçi olmaması ve tazminat talep etmemeleri gibi hususlar takdiri indirim nedeni olarak değerlendirilerek, TCK'nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmediğinden yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa intihara yönlendirme suçunu mu oluşturduğu ve kasten öldürme suçu olması halinde olası kastın uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, intihar etmek isteyen maktulü de öldürmek amacıyla sevk ve idaresindeki aracı nehre sürmesinin ve suda boğulmanın kaçınılmaz oluşunun doğrudan kastı gerektirdiği, maktulün rızasının hukuka aykırı fiile geçerli rıza sayılamayacağı ve olay yerinde keşif yapılmamasının sonuca etkili olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun eyleminin olası kasıtla nitelikli öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktul ile şakalaşırken yaşanan arbede sonucu ani gelişen bir öfkeyle elindeki şişi fırlatması, maktul ile arasında husumet bulunmaması, maktulün ölümü için başka bir eylemde bulunmaması ve kullanılan aracın öldürmeye elverişliliği gözetilerek sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü öldürme eylemini tasarlayarak işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar ile maktul arasında uzun süredir husumet bulunması, sanıkların olaydan önce maktulün öldürülmesi için çeşitli girişimlerde bulunmuş olmaları, olay günü maktulü araziye çağırarak planlı bir şekilde öldürmeleri, sanık ...’in diğer sanık ...’e “hadi” diyerek talimat vermesi ve sanık ...’in bu talimatı derhal yerine getirmesi gibi olgular birlikte değerlendirilerek sanıkların eylemlerini tasarlayarak işledikleri kabul edildiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun babasının maktul tarafından öldürülmesi, maktulün bu suçtan yargılanması ve 7 ay tutuklu kalması, tahliye olduktan sonra "Babası öldü sıra kendisine gelecek" şeklinde tehdit içeren sözler sarf etmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde suça sürüklenen çocuğun eylemini maktulden kaynaklanan haksız söz ve eylemlerin etkisi altında gerçekleştirdiği gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olaydan iki gün sonra teslim olması, suçunu ikrar etmesi, yaşadığı bölgenin sosyo-kültürel yapısı, eğitimi, kendini ifade etme durumu, maktulün sanığın eşiyle olan telefon görüşmeleri ve HTS kayıtları, tanık beyanları ile sanığın bozmadan sonraki savunmaları birlikte değerlendirildiğinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde haksız tahrik nedeniyle uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün sanıkların eşleriyle olan ilişkisi, bu ilişkinin sanıkların evinde ve çocuklarının yanında gerçekleşmesi, maktulün sanıklara hakaret ve tehditte bulunması gibi hususlar gözetilerek haksız tahrik indirimi uygulanması doğru bulunmuş, ancak sanık ...'in eşiyle maktul arasında rızaya dayalı ilişki olması ve maktulün ...’e karşı sadakat yükümlülüğünün bulunmaması sebebiyle en alt sınırdan ceza tayininin eksik ceza tayini olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, brandayla kapatılmış balkona ateş ederek bir çocuğun ölümüne sebebiyet verdiği olayda, TCK'nın 30/2. maddesinde düzenlenen hata hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı ve sanığın eyleminin olası kastla nitelikli öldürme suçunu mu yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, maktul çocuğun bulunduğu balkona ateş ederken, orada bir çocuğun olduğunu bilmediği ve öngöremediği, ancak genel olarak orada birinin olabileceğini öngördüğü gözetilerek, TCK'nın 30/2. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve sanığın eyleminin olası kastla nitelikli öldürme suçunu oluşturduğuna karar verilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun maktulün öldürülmesi olayına yardım suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun, olay öncesinde ve sonrasında sanıkla birlikte hareket etmesi, sanığın kullandığı bıçağı olay yerine gelirken sanığa vermesi, maktul ile arasında husumet bulunması ve maktulün yaralanmasının ardından sanıkla birlikte olay yerinden uzaklaşması gibi eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, eyleminin TCK'nın 39. maddesi kapsamında yardıma iştirak olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçuna yardım ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, diğer sanığın öldürme eylemine yardım ettiğine dair yeterli delil bulunması gözetilerek kasten öldürme suçuna yardım suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına, ancak, çocuk maktul yönünden cezanın alt sınırdan uzaklaştırılması için yeterli gerekçe gösterilmemesi ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçuna dair mahkûmiyet için yeterli delil toplanmaması nedeniyle ilgili hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İki aile arasında meydana gelen silahlı kavgada bazı kişilerin öldürülmesi ve yaralanması olayına ilişkin verilen mahkumiyet kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında maktul ...'a yönelik nitelikli kasten öldürme ve müşteki ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz istemlerinin esastan reddine, ancak diğer müştekilere yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen cezaların fazla olduğu gözetilerek bu suçlar yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü öldürme eyleminin, maktulün eşiyle barışıp sanıkla ilişkisini bitirmesine duyduğu kıskançlık ve intikam hissiyle, ayrıca sürekli yanında taşıdığı bıçakla da ortaya konan şiddet eğilimiyle gerçekleştirildiği, maktulün sanığa karşı haksız fiil teşkil eden bir hareketi kanıtlanamadığı ve sanığın olay yerine bıçakla gitmesinin ilk haksız hareketi oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.