Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Sahibi Olmama”
- Uyuşmazlık: Birden fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda, organizasyonu düzenleyen sanıkların kusurunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Olayın, sanıkların ve katılımcıların öngörüsü dışında aniden oluşan yüksek dalgalar ve çeken akıntı nedeniyle meydana geldiği, çocukların ailelerinin nezaretinde organizasyona katıldıkları ve sanıkların çocukların özel refakatini ve sorumluluğunu üstlenmedikleri gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, davalı kadının evlenmeden önce çocuk sahibi olamadığı hastalığını kendisinden gizlediğini ileri sürerek açtığı nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evlenmeden önce çocuk sahibi olmasına engel bir hastalığının bulunduğu ve bunu davacı erkekten gizlediğinin davacı tarafından ispat edilememesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İsteğe bağlı sigortalılık süresi dikkate alınarak 1479 sayılı Kanun kapsamında bağlanan yaşlılık aylığı nedeniyle, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının 506 sayılı Kanun’un 68. maddesi uyarınca kesilip kesilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılık primlerinin ödendiği sürelerin sosyal güvenlik hukuku anlamında “hizmet süresi” kavramı içinde yer aldığı ve 506 sayılı Kanun'un 68. ve Geçici 91. maddelerinde geçen “kendi çalışması” kavramına dahil olduğu, dolayısıyla davacıya kendi çalışmasından dolayı yaşlılık aylığı bağlandığı için babasından dolayı bağlanan ölüm aylığının kesilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası ile kesinleşen kusur durumuna rağmen, bağımsız tazminat ve nafaka davasında kusurun yeniden tartışılıp tartışılamayacağı, nafaka ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun kesinleşmesi, kadının yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığı ve tazminat miktarlarının uygunluğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, vefat eden eşi üzerinden ölüm aylığı alırken, vefat eden babası üzerinden de ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 68. maddesinin, kız çocuklarına hem eşleri hem de anne/babaları üzerinden ölüm aylığı bağlanması halinde, yalnızca yüksek olan aylığın ödenmesini öngördüğü ve bu hükmün 5386 sayılı Kanun'un Geçici 91. maddesi ile yürürlükten kaldırılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen ve kesinleşmiş boşanma kararına rağmen eşlerin birlikte yaşamaya devam edip çocuk sahibi olmaları halinde, yabancı boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi isteminde bulunan eşin dürüstlük kuralına aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için belirlenmiş bir zamanaşımı süresi bulunmadığı, boşanma davalarının her zaman açılabileceği, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının, kararın kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği, eşlerin birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmalarının, yabancı boşanma kararının tanınması ve tenfizini isteyen eşin hukuki yararını ve dürüstlük kuralına uygunluğunu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, vefat eden eşi üzerinden aldığı ölüm aylığına ek olarak, vefat eden babası üzerinden de ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 68. maddesindeki "evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir" hükmünün, aynı kanunun Geçici 91. maddesiyle yürürlükten kalkmadığı ve uygulanmaya devam ettiği, dolayısıyla davacının hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce vefat eden babasından dolayı bağlanan ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra eşinin de vefat etmesiyle, 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesi uyarınca alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanabilmesi için birleşecek gelir ve aylıkların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanması gerektiği, davacının babasından olan ölüm aylığının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasal düzenlemelere tabi olduğu, dolayısıyla 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanamayacağı ve davacının babasından dolayı bağlanan aylığı alabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 1479 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/1-b) kapsamında sigortalı olan eşinin 04.01.2016 tarihinde vefatı nedeniyle aldığı ölüm aylığının yanında, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının 27.01.1999 tarihindeki vefatı nedeniyle de ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasından ölüm aylığı almaya hak kazanma tarihi olan eşinin vefat tarihi dikkate alındığında, 5510 sayılı Kanun'un 34. ve 54. maddeleri gereğince hem eşinden hem de babasından ayrı ayrı ölüm aylığı almasına olanak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden aldığı ölüm aylığının yanında, vefat eden babasından da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 68. maddesi ve geçici 91. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı almaya hak kazansa da, her iki aylığı birden alamayacağı, yalnızca yüksek olan aylığın ödeneceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanabilmesi için birleşecek aylıkların her ikisinin de 5510 sayılı Kanun'a göre bağlanması gerektiği, davacının babasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazanma tarihi olan eşinin ölüm tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince babasından olan aylık için önceki kanun hükümlerinin uygulanacağı, bu nedenle 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanamayacağı ve davacının hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alabileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin, çocuğunun soyadını kendi kızlık soyadı ile değiştirmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İdrak çağındaki çocuğun, annesinin kızlık soyadını kullanma konusundaki görüşünün alınması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek çocuğun üstün yararı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.