Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Yararı”
- Uyuşmazlık: Çocuğun biyolojik babası olduğunu yargılama sırasında öğrenen babanın, evlat edinmede rızasının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Biyolojik babanın, çocuğa karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediği ve çocuğun üstün yararının evlat edinilmesinde daha ağır bastığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, maddi ve manevi tazminat talepleri ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği, ayrıca çocuğun yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek yararına maddi-manevi tazminata hükmedilmesi ve iştirak nafakası miktarı yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin, çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, annenin velayet hakkına sahip olması, babanın çocuğa ilgi göstermemesi ve çocuğun okul gibi sosyal ortamlarda farklı soyadı nedeniyle sorun yaşaması nedeniyle annenin kızlık soyadının çocuğun soyadı olarak değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında ortak çocuğun velayetinin anneye mi yoksa babaya mı verileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin çocuğun beyanına dayanarak velayeti babaya vermesi hatalı bulunmuş ve sosyal inceleme raporları da dikkate alınarak velayetin annede kalması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet hakkı kendisinde olan annenin, evlilik dışı çocuğunun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi, Anayasa Mahkemesi kararları ve uluslararası sözleşmeler gözetilerek, çocuğun annesi ve kardeşi ile aynı soyadını taşımasının onun ruhsal gelişimi için olumlu olacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında velayet, nafaka ve tazminat hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Annenin yaşam tarzının çocukların üstün yararına aykırı olduğunun anlaşılması gözetilerek, velayet düzenlemesi yönünden yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan ortak çocuğun, annenin kızlık soyadını kullanmasına izin verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin annede olması durumunda annenin sırf velâyetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğun soyadının değiştirilmesini isteyemeyeceği, ancak çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadının çocuğa verilebileceği gözetilerek, somut olayda soyadı değişikliğinin çocuğun üstün yararına olacağına dair ispatlanmış bir durum olmadığından, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek ve velayeti annede bulunan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun yüksek yararının bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilip değiştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ispatlanamadığı ve annenin velayet hakkının tek başına çocuğun soyadının değiştirilmesi için yeterli olmadığı gözetilerek, çocuğun soyadının annenin kızlık soyadıyla değiştirilmesine karar veren yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda ortak çocuğun velayetinin anneye mi babaya mı verileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, annenin çocuğun bakım ve eğitimiyle yeterince ilgilenmediği, imam nikâhıyla birlikte yaşadığı kişinin suç kaydı bulunduğu, annenin daha önce intihara teşebbüs etmiş olması, çocuğun öğretmeninin çocuğun devamsızlığının fazla olduğunu belirtmesi, uzman raporunda babanın çocuğa karşı ilgili ve velayet sorumluluğunu üstlenebilecek durumda olduğunun belirtilmesi gibi hususlar değerlendirilerek çocuğun velayetinin babaya verilmesi gerekirken anneye verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında, velayeti babada olan çocuklarla anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılıp kaldırılmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukların üstün yararı gözetilerek, anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının çocuklar ile anne arasındaki bağı tamamen koparacağı ve çocukların üstün yararına uygun düşmeyeceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin kişisel ilişkiyi kaldıran kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat konularında istinaf mahkemesi kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İştirak nafakasına her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artış uygulanması gerekirken, mahkemece %20'yi geçmemek üzere ÜFE oranında artış uygulanacağına karar verilmesi doğru olmadığından, 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca Yargıtayca bozma yerine düzeltme yoluna gidilerek, ilk derece mahkemesi kararındaki bu kısım düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.