Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödeme Belgesi”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Temerrüt nedeniyle tahliye isteminde, borçlu tarafından temyiz dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgelerinin incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesindeki incelemeden önce var olan ancak ileri sürülmeyen ödeme belgelerinin, temyiz aşamasında sunulmasının HMK'nın 145. ve 318. maddelerine aykırı ve icra mahkemesindeki incelemeyi uzatacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu tarafından ibraz edilen ödeme belgesinin, takip konusu borcu karşılayıp karşılamadığı ve belgenin tahrif edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu tarafından ibraz edilen ve alacaklı tarafından imzası ikrar edilen ödeme belgesinin İİK m.169/a'da belirtilen ödeme belgesi niteliğinde olduğu ve belgede tahrifat iddiasının yargılamayı gerektirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin borçlunun itirazlarının kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacakları davasında, işveren tarafından ibraz edilen imzalı bordro ve hesap pusulasının ödeme belgesi niteliğinde olup olmadığı ve bu belgelerdeki miktarların davacı işçinin alacaklarından mahsubu gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşveren tarafından ibraz edilen, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti tahakkuklarını gösterir imzalı hesap pusulasında yer alan “hesabıma tamamen yatırıldığını kabul ederim” ibaresine rağmen, işveren tarafından ödemenin yapıldığına dair banka dekontu gibi herhangi bir delil sunulamadığı ve düzenleme tarihinin işten çıkış tarihinden önce olduğu gözetilerek, mahkemenin söz konusu belgeleri ödeme belgesi olarak kabul etmeyip alacakları hüküm altına alan İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı vekilin vekalet ücreti dışında taşınmaz bedelini vekil edene ödeyip ödemediği hususunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekil tarafından sunulan ödeme belgesindeki "Hesap Kapandı" ibaresinin davacı tarafından yazılıp yazılmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiği, bu tespite göre davanın reddi veya vekilin ödemekle yükümlü olduğu bedelin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kiracının ödediği belirli bir meblağın hangi kira dönemine ait olduğu ve takibe konu alacaktan mahsup edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödemede bulunduğu makbuzda hangi borcu ödediğini belirtmemesi halinde alacaklının mahsup tercih hakkına sahip olduğu, bu nedenle davacı alacaklılara söz konusu ödemenin hangi döneme ilişkin olduğunun sorulması ve davalının İİK m.269/c anlamında ödeme belgesi sunup sunamayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından sunulan imzalı ücret bordrolarının davacının alacaklarının bir kısmını ödediğini kanıtlayıp kanıtlamadığı ve mahkemenin bu bordroları dikkate alarak verdiği kararın hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında davalı tarafından sunulan imzalı ücret bordrolarının ödeme belgesi niteliğinde olduğu ve davacının bu bordrolara karşı beyanlarının alınması gerektiği belirtildiğinden, mahkemenin bozma kararına uyarak yeniden hüküm kurması ve bozma dışındaki hususları yeniden inceleme yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Zamanaşımına uğramış bir çeke dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının sunduğu belgenin çek borcunun ödendiğine dair geçerli bir ödeme belgesi olup olmadığı ve mahkemenin bu konudaki incelemesinin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sunduğu "tahsilat makbuzu" başlıklı belgenin, çek borcunun ödendiğine dair bir kanıt niteliğinde olmadığı ve mahkemenin bu hususu yeterince incelemeden davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshetmediği, ücretinin miktarı, yaptığı işin niteliği, dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması ve yıllık izin belgelerinin geçerliliği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan yıllık izin dilekçelerinin ödeme belgesi niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği, bu belgelerin aslının getirtilip davacıya imzalarının sorulması ve hafta tatillerinde çalışılan günlerde fazla çalışma ücretinin mükerrer hesaplanmaması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalışma süresinin tespiti, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin erken açılıp açılmadığı ve davalı tarafça yapılan ödeme savunmasının yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından temyiz aşamasında sunulan banka dekontunun borcu sona erdiren nitelikte bir ödeme belgesi olması ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesince ödeme belgesinin içeriği ve yapılan ödemenin mahsubunun belirlenmesi için banka hesap dökümünün incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na aykırılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların banka zimmeti suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda ise yasal değişiklik nedeniyle uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek; banka zimmeti suçundan beraat kararları onanmış, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararı bozulmuş ve nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, işçinin ücret alacağı davasında temyiz aşamasında sunduğu ödeme dekontlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve emsal Yargıtay kararları uyarınca hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz aşamasında davalı tarafından sunulan ve borcu söndürücü nitelikteki banka dekontlarının, ödeme belgesi niteliğinde olması ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği gözetilerek, dekontlarda belirtilen miktarların davacının hesabına geçip geçmediğinin tespiti ve tarafların beyanlarının alınması suretiyle sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.