Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ölünceye Kadar Bakım Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bakım borçlusunun borca aykırı davranması sebebiyle feshine ilişkin istemin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bakım alacaklısının daha önceki yaşam koşulları, sözleşme öncesi bakımının nasıl karşılandığı, sözleşmede ifa yeri belirtilmemiş olması ve bakım alacaklısının bakım borçlusunun ikametgahında kısa süre kalmış olması birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin bakım alacaklısının ikamet ettiği yerde ifa edileceğinin kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin kazazedenin yaralanması nedeniyle ifa edilememesinden kaynaklanan maddi tazminat isteminin kabulünün yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerliliği için resmi şekilde düzenlenmiş olması gerektiği, mahkemece tapu kayıtları ve dayanak belgeler arasında usulüne uygun bir sözleşmenin bulunup bulunmadığı denetlenmediği ve iş gücü kaybı tazminatı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca yapılması gereken bakım arasındaki ilişkinin değerlendirilmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakım sözleşmesi kapsamında, evladın annesine bakımı karşılığında taşınmaz devri vaadinin ahlaka ve adaba aykırı olup olmadığı ve bu vaadin ihlali halinde tapu iptali ve tescil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Evladın, annesine olan bakım borcunun ötesinde, kendi yaşamından da fedakarlık yaparak uzun yıllar bakımını üstlenmesi ve bunun karşılığında ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle taşınmaz devri vaadinde bulunulmasının ahlaka ve adaba aykırı olmadığı, aksine bu bakımın karşılıksız kalmasının genel ahlak anlayışıyla bağdaşmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasıyla feshine ve taşınmazın davacıya geri devrine ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, bakım yükümlülüğünün ihlal edilip edilmediği ve davanın kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bakım borçlusunun başka bir şehirde çalıştığı ve davacıya manevi destek sağlamadığı, tanık beyanları ve mahkemece yapılan keşif ile tespit edilerek bakım borcunun ihlal edildiği değerlendirilerek, direnme kararı bozulmuş ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın davalı oğluna ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle yaptığı temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın taşınmazını gerçekte bakım temini amacıyla, mirasçılarından mal kaçırma amacı olmaksızın devrettiği ve davalı oğlunun da babasına bakarak karşı edimini ifa ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen taşınmazların, bakım borçlusunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle akdin feshiyle geri alınması talebinin, taşınmazların üçüncü kişiye devredilmesi durumunda nasıl sonuçlanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ölünceye kadar bakma akdinde, bakım borçlusunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle akdin feshedilmesi halinde, taşınmazları bakım borçlusundan iyi niyetle devralan üçüncü kişinin TMK 1023'ün korumasından yararlanamayacağı ve tapu iptali ve tescil talebinin kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakan tarafından davalıya ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen taşınmazın, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davalıya bakıldığının kabulü, tüm mal varlığının devrinin her zaman muvazaa sonucunu doğurmayacağı, miras bırakanın mal kaçırma amacı taşıdığına dair herhangi bir delilin bulunmaması ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı bir akit olması hususları değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, bakıma muhtaç olunmayan dönemde, bakım borçlusunun saygısız tutum ve davranışları nedeniyle feshedilip feshedilemeyeceği ve buna bağlı olarak taşınmazın geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının henüz bakıma muhtaç olmadığı, davalının fiilen bakımı üstlendiği, davacının geleceğe yönelik kaygılarının sözleşmenin feshi için yeterli olmadığı ve bakım yükümlülüğünün ihlali halinde her zaman dava açma hakkının bulunduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakan tarafından bakıcısına ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devredilen taşınmazın mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın tüm malvarlığını oluşturan taşınmazları ve hakları bakıcısına devretmesinin, miras bırakan ile mirasçıları arasında husumet bulunması, miras bırakanın gelir düzeyinin iyi olması ve bakıcının ailesiyle birlikte miras bırakanın evinde yaşaması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla hareket edildiği ve işlemin muvazaalı olduğu kanıtlandığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalıya devrettiği taşınmazların, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın yaşı, sağlık durumu, davalı ile yakın ilişkisi ve bakım ihtiyacının ağırlığı gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın asıl amacının bakımının sağlanması olduğu, mirasçılardan mal kaçırma kastının bulunmadığı ve davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen taşınmazların, bakım borçlusunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle akdin feshi sonucu tapu kaydının iptal edilip bakım alacaklısına tescil edilip edilmeyeceği, özellikle de taşınmazları cebri icra yoluyla edinen bakım borçlusunun eşinin tapuda kayıtlı haklarının Medeni Kanun'un 1023. maddesi uyarınca korunup korunmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği ve akdin feshedildiği hususlarında ihtilaf bulunmadığı, fesih ile birlikte bakım borçlusu adına yapılan tescilin hukuki dayanağını kaybettiği, taşınmazları cebri icra yoluyla edinen eşinin ise bakım borcunun yerine getirilmediğini ve akdin feshinin mümkün olduğunu bilebilecek durumda olması ve eşinin borçlarını ödeme imkânı varken taşınmazları satın alarak icra masraflarına yol açması nedeniyle iyiniyetli kabul edilemeyeceği ve TMK m.1023'ün korumasından yararlanamayacağı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma akdine konu taşınmazların, bakım borçlusunun borcu nedeniyle icradan satışı sonrasında, alıcının iyi niyetli olup olmadığı ve tapu iptal tescil davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bakım borçlusunun eşinin, bakım borcunun yerine getirilmediğini ve taşınmazların akit nedeniyle devredildiğini bildiği, ayrıca icra bedelini ödeyerek borcu kapatma imkanı varken taşınmazları ihale yoluyla satın aldığı, bu nedenle iyi niyetli olmadığı ve TMK m.1023’ün korumasından yararlanamayacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararına uygun olarak davacı lehine verilen tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.