Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Önödeme”
- Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat davasında, ceza davasında önödeme yapmış olan davalının kusurlu olup olmadığı ve tazminat yükümlülüğünün doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza davasında önödeme yapmanın kusurun kabulü anlamına gelmediği, ön ödemenin kamu davasını ortadan kaldıran idari bir tedbir olduğu, davacının bilirkişi raporuna itiraz etmediği ve usulü kazanılmış hak doğduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hâkimin, hakkında soruşturma izni alınmadan düzenlenen iddianameyi kabul ederek görevi kötüye kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, soruşturma izni alınmadan düzenlenen bir iddianamenin iade edilmesi gerekirken, usule aykırı şekilde kabulüne karar vermesi ve bu eylemiyle katılanın mağduriyetine neden olması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet kararını, duruşma açmaksızın bozarak sanık hakkında beraat kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 280/1-a ve 303. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesinin maddi olay tespitini değiştirmeksizin ve yeni delil toplamaksızın, yalnızca mevcut delilleri yeniden değerlendirerek, sanığın beraatine karar verebilmesi için duruşma açmasının zorunlu olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun beyin kanaması geçirdiğine dair rapor bulunması nedeniyle, eylemin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olup olmadığının ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için yeniden adli rapor alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin itirazın reddine dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sermaye şirketinin iflasını istememe suçunda, 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6763 sayılı Kanun ile CMK'nın 253. maddesinde yapılan değişiklikle "etkin pişmanlık" ibaresinin çıkarılması sonucu İİK m. 345/a'da düzenlenen ve takibi şikayete bağlı olan "sermaye şirketinin iflasını istememe" suçunun da artık uzlaştırma kapsamına girdiği, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmada öncelikle uygulanması gereken bir kurum olduğu ve İİK m. 354'teki özel etkin pişmanlık hükmünün yerini almadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen davanın düşmesine ilişkin kararın temyizinde, incelemenin CMK’nın 231/10. maddesi ile sınırlı olarak mı, yoksa dosyanın esasına ilişkin olarak mı yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, ilkeleri ve diğer kanuni düzenlemeler gözetilerek, HAGB kararını kabul eden sanık hakkında verilen düşme kararına karşı yapılan temyizin, CMK'nın 231/10. maddesindeki şartların varlığıyla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle, yerel mahkemenin düşme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilen sanık hakkında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyip işlemediğinin tespiti ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca temyiz incelemesinin kapsamının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinin tespit edilmesi ve HAGB kararına ilişkin temyiz incelemesinin CMK 231/10. maddesinde öngörülen şartlarla sınırlı olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanı kullanarak GSM hattı çıkartması eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, TCK'nın 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçuna göre özel norm niteliğindeki 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56/2. maddesi kapsamında kaldığı ve bu kanunda öngörülen yaptırımın adli para cezası olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı veren direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına istinaden verilen davanın düşmesi kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin kapsamı (CMK m. 231/10 hükmü ile sınırlı mı yoksa dosya esasına ilişkin mi olacağı) hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/10. maddesindeki düşme kararının CMK’nın 223/8. maddesindeki düşme kararından farklı ve özel bir düzenleme olduğu, temyiz incelemesinin sınırlarının dar yorumlanması gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinin sanığın denetim süresi içinde kasten suç işleyip işlemediği ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyup uymadığı hususları ile sınırlı olması gerektiği, sanığın güncel adli sicil kayıtlarına göre denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemediğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişinin bilgisi ve rızası dışında düzenlenen sahte telefon abonelik sözleşmelerinin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, hükümden sonra yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesinin özel norm niteliğinde olması ve lehe uygulanması gerektiği gözetilerek, özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.