Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Öngörülebilir Risk”
- Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczanenin kurumdan olan alacaklarına, sahte reçete faturalandırıldığı iddiasıyla bloke koyma işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı yasanın 103. maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden, bloke konulmasına sebep olan sahte reçete faturalandırma eylemi nedeniyle davacı hakkında uygulanması muhtemel cezai işlemin ve davacının kusurunun incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalıya ait malların antrepoda sel baskını nedeniyle zarar görmesi üzerine, sigorta şirketine ve antrepoya karşı açılan tazminat davasında, antrepo işleticisinin mücbir sebep savunmasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Antrepo işleticisinin sel baskınına maruz kalan deponun daha önce de sel baskınlarına maruz kaldığı bir bölgede bulunduğunun tespit edilmesi ve bu durumun sel baskını riskini öngörülebilir kıldığının gözetilmesi suretiyle, antrepo işleticisinin mücbir sebep savunmasının kabul edilemeyeceğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dövize endeksli konut kredisi sözleşmesinde, Japon Yeninin TL karşısında aşırı değer kazanması nedeniyle, sözleşmenin uyarlanması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye'de devalüasyonların ve ekonomik krizlerin öngörülebilir olduğu, davacının döviz kuru riskini üstlenerek kredi kullandığı ve bu nedenle sözleşmenin uyarlanması için gerekli olan öngörülmezlik unsurunun bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un, davacı eczaneden Kuruma sahte reçete faturalandırıldığı iddiasıyla davacının Kurum'daki alacaklarına bloke koyma işleminin iptali talebi hakkındaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 103. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı, davacı eczanenin sahte reçete düzenlediğine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, davacının sahteciliğe ilişkin kusurunun kanıtlanamadığı ve reçetelerin şeklen usulüne uygun olduğu gözetilerek, davalı Kurum'un bloke koyma işleminin iptaline ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hastane ve hekimin teşhis ve tedavi sürecindeki kusurları nedeniyle bebeğini kaybeden davacılar, maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Bebeğin ölümü ile davalıların eylemleri arasında maddi tazminat yönünden illiyet bağı bulunmadığı, ancak NST sonuçlarına göre gebenin taburcu edilmesinin tıbbi hata niteliğinde olduğu ve bu sebeple manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, ancak hükmedilen miktarın düşük olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı olduğu tespit edilen seri üretim buzdolabının arka ayak sac parçasındaki ayıbın giderilmesi talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece üründeki arka ayak sac parçasının ayıplı olduğunun tespitine karar verilmiş olmasına rağmen, 6502 sayılı Kanun'un 74/2. maddesindeki ayıbın giderilmesine ilişkin hükmün değerlendirilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı İl Özel İdaresi'ne ait iş merkezinde çıkan yangından dolayı, davacı sigorta şirketinin rücuen tazminat talebinde, dava dışı üçüncü kişi olan kiracı çalışanının yangını çıkaran fiilinin, davalı bina maliki ile oluşan zarar arasındaki illiyet bağını kesip kesmediği ve davalının zarardan sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İl Özel İdaresi'nin, yanıcı maddelerin yoğun olarak bulunduğu iş merkezinde gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alma yükümlülüğünü ihmal etmesi ve üçüncü kişinin kusurunun illiyet bağını kesecek derecede ağır olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davalıyı sorumlu tutmayan direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirkete ait işletmelerde meydana gelen elektrik kesintilerinin mücbir sebeplere dayalı olup olmadığı ve davalı kurumun tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik kesintilerinin mücbir sebep olup olmadığı hususunun davalı tarafından ispatlanamadığı, davacının da meydana gelen elektrik kesintilerinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından kaybedilen poliçe nedeniyle davacının alacağını tahsil edememesi sebebiyle açılan tazminat davasında, poliçenin kaybedilmesi ile zarar arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın poliçeyi kaybetmesinin borca aykırılık ve haksız fiil teşkil ettiği, poliçeyi kabul eden muhatabın iflasının davalı bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, davacının poliçe kaybolmasaydı alacağını daha hızlı tahsil edebileceği ihtimalinin bulunduğu gözetilerek, bankanın sorumluluğunun belirlenmesi için poliçeyi kabul eden muhatabın poliçe vade tarihinde ödeme gücünün olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı İl Özel İdaresi'ne ait iş merkezinde çıkan yangından dolayı davacı sigorta şirketinin, bina malikinin sorumluluğuna dayanarak rücuen tazminat isteminde bulunması üzerine, zarar ile bina malikinin sorumluluğu arasında illiyet bağının kesilip kesilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yanıcı maddelerin yoğun olarak bulunduğu, insan trafiğinin yoğun olduğu bir iş merkezinde yangın çıkma ihtimalinin öngörülebilir olması ve bina malikinin gerekli güvenlik tedbirlerini alma yükümlülüğü altında bulunması, ayrıca zararın oluşumunda bina malikinin kusurunun bulunması sebebiyle, üçüncü bir kişinin eyleminin illiyet bağını kesecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait işyerindeki muslukların açık unutulması sonucu oluşan hasardan davalı şirketin sorumlu olup olmadığına ilişkin rücuen tazminat davasında, binanın atık su giderinin tıkalı olmasının davalı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Musluğun açık bırakılması ile zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının, binanın atık su giderinin tıkalı olmasının davalı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir mücbir sebep oluşturup oluşturmadığının ve bina malikinin de sorumluluğunun bulunmasının davalı şirketin sorumluluğunu etkileyip etkilemediğinin değerlendirilerek, davalı şirketin muslukları açık bırakması sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının işverenin iş yerindeki merdivenlerden düşmesi sonucu oluşan kazada ağır kusurunun bulunup bulunmadığı, illiyet bağının kesilip kesilmediği ve işverenin tazminat sorumluluğunun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin iş güvenliği eğitimi, gözetim ve denetim görevlerini tam olarak yerine getirmediği ve işçinin kıyafetinin işyeri esaslarına uygun olduğu değerlendirilerek davacının ağır kusurlu olmadığı, illiyet bağının kesilmediği ve işverenin tazminat sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.