Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Örgüte Silah Sağlama”
- Uyuşmazlık: 6136 sayılı Kanun’un Ek 5. maddesi kapsamında sayılan silahlarla birlikte el bombaları naklederken yakalanan sanık hakkında, 6136 sayılı Kanun'a ek olarak TCK’nın 174/1. maddesi gereğince de ceza tayin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olup olmadığının tespiti yapılmadan, el bombaları nedeniyle TCK'nın 174/1 maddesinden ayrıca ceza verilip verilemeyeceğine karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin silah sağlama suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu ve ayrıca tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların yakalanma şekli, üzerlerinden ve yakınlarında bulunan mağaradaki malzemelere ilişkin deliller ve mağarada bulunan tehlikeli maddelerle bağlantıları birlikte değerlendirilerek, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma ve tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararına istinaden yapılan aramaların hukuka uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanığın örgüte silah sağlama suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç şüphesinin ortaya çıkması üzerine CMK hükümlerine göre usulüne uygun adli arama kararı alınmadan önleme araması kararına istinaden aramaya devam edilmesi ve sanığın arama anında yanında bulunmaması hukuka aykırı bulunmuş, bu sebeple elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, dosyadaki diğer delillerin de sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme, tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine dair yapılan temyiz ve itiraz kanun yollarının incelenmesinde eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, tek tanığın beyanına dayanarak ve delillerin yeterince incelenmeden hüküm kurması, kamera kayıtlarının incelenmemesi, tanık ve olay yeri çalışanlarının dinlenmemesi, sanığın savunmasının ve örgüt bağlantısının araştırılmaması gibi hususlar gözetilerek eksik araştırma nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın duvarlara terör örgütünü övücü yazılar yazmasının terör örgütüne yardım suçu mu yoksa terör örgütü propagandası suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, terör örgütünün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden ve faaliyetlerini kolaylaştıran maddi nitelikte bir yardım olduğunun kabulüyle, silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğu gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin terör örgütü propagandası suçu mu yoksa terör örgütüne yardım suçu mu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların terör örgütü elebaşısını desteklemek amacıyla başlatılan kampanya kapsamında, örgütün talimatları doğrultusunda hazırlanan dilekçeleri toplamalarının ve bu dilekçelerin yetkili makamlara teslim edilmesinin, örgütün amacına hizmet eden ve örgüt üyeliği sayılmayan ancak yardım niteliğinde olan bir faaliyet olduğu değerlendirilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu mu, yoksa silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın PKK terör örgütü elebaşısına destek kampanyası kapsamında düzenlenen eylemlere katılmak, dilekçe toplamak, zarflamak ve göndermek gibi fiillerinin örgütün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden ve maddi yardım niteliğinde olduğu değerlendirilerek, silahlı terör örgütüne yardım suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütünden ayrıldıktan sonra teslim olduğu silah nedeniyle 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan beraat kararı verilmesinin doğru olup olmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütten ayrılma iradesi oluşmadan önce örgüte ait silahı kendi iradesiyle ve örgüt faaliyeti çerçevesinde taşıdığının anlaşılması ve etkin pişmanlık hükümlerinin 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçu kapsamında uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne dayanak oluşturan gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin ve elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla CMK m. 139'a göre örgüt faaliyeti dışında işlenen uyuşturucu ticareti suçu için gizli soruşturmacı görevlendirmesi mümkün olmadığı, bu nedenle uyuşturucuyu satın alan kamu görevlilerinin gizli soruşturmacı değil, kolluk görevlisi olarak değerlendirilmesi gerektiği, kolluk görevlisi olarak toplanan delillerin hukuka uygunluğunun ve sanığın suçu işlediğinin ispatı için bu görevlilerin tanık olarak dinlenmeleri gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan mahkum olanların TCK'nın 6. maddesinde tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı ve bu nedenle de TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bu hususta bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi suretiyle hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin basit yağma mı yoksa nitelikli yağma suçunu mu oluşturduğu hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 6. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, birden fazla kişiyle birlikte mağdura sopa ve taşla vurarak savunmasını kırdıktan sonra silahını gasp etmesinin, TCK’nın 149/1-a ve c bentlerinde düzenlenen nitelikli yağma suçunu oluşturduğu, ayrıca hükmün verilmesinden sonra TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi nedeniyle mahkemece bu hususta yeniden değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü mensuplarına erzak, yaşam malzemesi ve çeşitli ihtiyaçlarını temin etmesi eyleminin, silahlı terör örgütüne yardım suçunu mu, yoksa terörün/terörizmin finansmanı suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından terör örgütü mensuplarına temin edilen malzemelerin, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (c) bendinde tanımlanan "fon" kapsamında olduğu ve bu eylemin aynı Kanun'un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.