Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Örgütsel Faaliyetler”
- Uyuşmazlık: Hizbullah örgütü üyelerine yönelik davada, sanıkların eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu, hüküm gerekçesinin yeterliliği ve bazı sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin vahamet arz ettiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda gerçekleştirildiği ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları, hüküm gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, ancak bazı sanıkların samimi ve örgütün yapısını ortaya koyan bilgiler vererek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bazı sanıklar hakkında bozulmuş, diğerleri hakkında ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu mu oluşturduğu ve yardım suçu oluşması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın el yazısı ile verdiği öz geçmiş raporunun örgüt arşivinde bulunması, başkaları adına öz geçmiş raporu toplaması, örgütün eleman kazanma faaliyetleri kapsamında camilerde sorumlu olarak faaliyet göstermesi, örgütsel dokümanlarda isminin ve faaliyetlerinin geçmesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde eylemlerinin çeşitlilik ve yoğunluk arz etmesi karşısında sanığın Hizbullah örgütüne üye olduğunun anlaşılması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mahkumiyetlerine dayanak yapılan dernek faaliyetleri, dergi yazıları, iletişim kayıtları ve ele geçirilen materyallerin suç teşkil eden örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği, KİDH'nin silahlı terör örgütü olduğuna ve sanıkların bu örgütle bağlantılı faaliyetlerde bulunduklarına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesince verilen hükmün temyizi üzerine, hükmün onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hazırlık aşamasındaki kabule dönük beyanları, tanık beyanları ve diğer delillerin sanığın örgüt üyeliğine işaret etmesi, Danıştay üyeliğine örgütsel faaliyetler kapsamında yerleştirildiği ve örgüt hiyerarşisine dahil olduğunun anlaşılması gözetilerek, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen telefon üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve sanığın dinlenilmesini talep ettiği tanıklar dinlenilmeden, gizli tanık beyanlarının da ayrıntılı olarak araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik araştırmaya sebebiyet verdiği değerlendirilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın HSYK üyeliği sırasında örgütsel toplantılara katıldığı, örgüt mensuplarının yargıda kadrolaşmasını desteklediği, ByLock kullandığı ve örgüt hiyerarşisi içinde hareket ettiği belirlenerek mahkumiyet hükmü, yargılama giderlerinden bilirkişi ücretinin sanığa yüklenmesi isabetsiz bulunup düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütünü kurma veya yönetme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hiyerarşik konumu ve sorumluluk alanı itibariyle örgüt üyelerini sevk ve idare ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı, örgüt üyelerinin işlediği suçlardan fail olarak sorumlu tutulamayacağı ve eylemlerinin örgütün amaç ve etkinliği bakımından genel bir etki yaratmadığı değerlendirilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesi kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, Özel Dairece bozulmasına rağmen yerel mahkemece direnilmesi üzerine, suçun nitelendirilmesindeki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece bozmadan sonra yapılan oturumda sanık ve müdafisine bozmaya karşı diyecekleri sorulduktan sonra, hazır bulunan sanığa son söz hakkı tanınmadan yargılama bitirilmek suretiyle hükmün tesis ve tefhim edilmesinin CMK’nın 216/3. maddesine aykırı olması ve savunma hakkını kısıtlaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay kararının temyiz incelemesinde, sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği mi yoksa yöneticiliği mi oluşturduğu ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek Yargıtay üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak tek başına karar alan bir yönetici konumunda olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, cezanın da sanığın örgütte kaldığı süre, eylemlerinin çeşitliliği, örgüt içindeki konumu ve işlediği suçun tehlikeliliği gözetilerek belirlendiği değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğunun, örgütsel toplantılara katıldığının ve Yargıtay yapılanması içerisinde örgütsel faaliyetlerde bulunduğunun tanık beyanları ve dijital delillerle sabit olması, FETÖ/PDY'nin suç tarihi itibariyle silahlı terör örgütü niteliğinde olması ve sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği suçunun unsurlarını oluşturması gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, yargılamanın usul ve esas yönünden hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, tanık beyanları ve örgütsel faaliyetleri kapsamında değerlendirilen delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, yeterli ve inandırıcı olduğu, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak örgüt adına faaliyetlerde bulunduğu ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin sabit olduğu gözetilerek, yerel mahkeme sıfatıyla yapılan yargılama sonucu verilen mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Danıştay üyeliğine seçilmesinin örgüt iradesiyle gerçekleştiğine, Bank Asya'daki parasını muhafaza etmesinin örgütsel faaliyet olduğuna, örgüt yöneticisiyle telefon irtibatının sanıkça kurulduğuna, Danıştay kararlarında örgütsel saikle hareket ettiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, tanık beyanlarının soyut kaldığı ve dijital incelemede bulunan verilerin tek başına suçun oluşumu için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmüne karşı direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.