Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Şahıs Yararına Sözleşme”
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin, taraf olmadığı bir sözleşmeden kaynaklanan haklarını talep edebilmesi için gerekli taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede davacı şirket yararına hükümler bulunduğu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 129. maddesi uyarınca tam üçüncü kişi yararına sözleşme şartlarının oluştuğu gözetilerek, davacı şirketin taraf ehliyetinin olduğu kabul edilmiş ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mensubu sigortalıdan alınan ilave sağlık hizmeti ücretinin, SGK ile hastane arasında yapılan sözleşmede belirlenen sınırı aşıp aşmadığı ve hastanın bu sözleşmeye dayanarak fazla alınan ücretin iadesini talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: SGK ile hastane arasındaki sağlık hizmeti alım sözleşmesinin, sigortalının menfaatine haksız ücret alımını engelleyici hükümler içermesi ve tam üçüncü şahıs yararına sözleşme niteliği taşıması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin, ölümü halinde üçüncü bir kişiye para verilmesi konusunda verdiği talimatın hukuki niteliği ve mirasçıların hakları.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin sağlığında üçüncü kişiye para verilmesi talimatının, ölüme bağlı tasarruf değil, ölüme bağlı üçüncü kişi yararına sözleşme niteliğinde olduğu ve miras hukuku kurallarının uygulanmasının yanı sıra sağlararası işlem hükümlerinin de gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki sözleşmeye dayanarak, davacının İstanbul Yeni Havalimanı'nda kiralanan yerin tespiti, teslimi ve kira bedelinin belirlenmesi isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalılar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı ve davalılar arasındaki sözleşmenin davacıya doğrudan edimin ifasını talep etme yetkisi vermediği gözetilerek, davacının kiralanan yerin tespiti, teslimi ve kira bedelinin belirlenmesi istemlerinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi konumundaki kişinin davacıya verdiği ve şirket adına kayıtlı bir aracın devrini taahhüt eden taahhütnamenin, şirketi bağlayıp bağlamadığı ve davacının araç tescili veya bedel iadesi talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket temsilcisinin, şirketin amacı ve konusu kapsamında, üçüncü kişinin fiilini taahhüt şeklinde bir sözleşme yapabileceği, bu taahhüdün şirket hissesi devri karşılığında yapılmış olması ve bedelsiz devri içermesinin bu sonucu değiştirmeyeceği, ayrıca aracın devrinin noterden yapılması şekil şartının üçüncü kişinin fiilini taahhüt sözleşmesinin bağımsız ve asli niteliği nedeniyle geçerlilik şartı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya verdiği çek nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan araç satış sözleşmesi kapsamında verildiği iddia edilse de, çekte lehdar olarak yer alan davalının sözleşmenin tarafı olmaması ve sözleşmede yer alan edimlerin bu davalıyı bağlamaması, ayrıca davacının çekin bedelsizliği iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile yapılan sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının, üçüncü bir kişiyle yaptığı ve fesih sebebiyle ifa edemediği sözleşmeden doğan zararlarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki sözleşme ile davacı ve üçüncü kişi arasındaki sözleşmenin ayrı sözleşmeler olduğu, davalının sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle davacının üçüncü kişiye karşı sorumlu hale geldiği, ancak davanın açıldığı tarihte bu zararın henüz oluşmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan taahhütnameye konu hisselerin bedelinin TMSF'ye ödenmesi sonrasında, hisselerin iade yükümlülüğünün ortadan kalkıp kalkmadığı ve buna bağlı olarak taahhütnamede öngörülen tazminatın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından imzalanan taahhütnamenin, üçüncü kişinin fiilini üstlenme niteliğinde olduğu, TMSF'ye yapılan ödemenin hisselerin mülkiyetini etkilemediği ve hisselerin iade yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla davalının taahhütnamede öngörülen tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanma nedeniyle açılan tazminat davasında, kazanın sigortalının işletme faaliyeti kapsamında meydana gelip gelmediği ve davalı sigorta şirketinin "Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet ve Mamul Sorumluluğu Sigorta Poliçesi"nden dolayı sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta poliçesinin, sigortalının tüm işletme faaliyetlerini kapsadığı ve kazanın, sigortalı şirket çalışanının işletmeye ait servis hizmetini yerine getirirken meydana gelmesi sebebiyle işletme faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi tarafından imzalandığı iddia edilen 30.09.2003 tarihli sözleşmenin aslının sunulmaması, ancak davalının cevap dilekçesinde imzanın temsilcisi tarafından atıldığını belirtmesi ve temsilcinin tanık beyanında imzasını ikrar etmesi karşısında, sözleşmenin niteliği de gözetilerek, anılan sözleşmeye itibar edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, grup şirketlerinden birinin borcunu üstlendiğine dair 30.09.2003 tarihli sözleşmenin, davalının temsilcisi tarafından imzalandığının kabul edilmesi ve borcun üstlenilmesi sözleşmesinin geçerliliği için özel bir şekil şartı aranmaması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.