Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Kişi Hakları”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Haczedilen taşınır mallar üzerinde mülkiyet karinesinin kimin lehine işlediği ve ispat yükünün hangi tarafta bulunduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haczin üçüncü kişinin ticaret sicil adresinde yapılması, borçlunun bu adreste faaliyet göstermemesi ve haciz sırasında bulunan belgelerin güncel olmaması, ayrıca borçlu şirket ortağının hisselerini borcun doğum tarihinden önce devretmiş olması nedeniyle mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine işlediği, ispat yükünün alacaklıda olduğu ve alacaklının karinenin aksini ispatlayamadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemesine rağmen İİK'nın 89. maddesindeki prosedür tamamlanmadan, haczedilen paranın üçüncü kişiden istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 89'da belirtilen usulün tamamlanmadan, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi gerekçesiyle haczedilen paranın üçüncü kişiden istenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin elinde haczedilen mallar üzerinde, İİK m.97/a'da düzenlenen mülkiyet karinesinin alacaklı mı yoksa üçüncü kişi mi yararına uygulanacağı ve buna bağlı olarak davalı üçüncü kişi ile borçlu arasındaki işlemlerin danışıklı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz edilen malların yalnızca üçüncü kişinin elinde olması sebebiyle İİK m.97/a'da düzenlenen mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına uygulanacağı, üçüncü kişinin malların kendisine ait olduğunu, menşeini ve sadece kendisinin kullandığı işyerinde haczedildiğini kanıtlaması karşısında alacaklının karinenin aksini ispatlayamaması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının, dava dışı üçüncü kişiden olan alacağı için davacıya yönelttiği haciz tehdidi altında, davacının borcu ödemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşmenin kimde gerçekleştiği ve buna bağlı olarak sebepsiz zenginleşme davasının kime karşı açılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz tehdidi altında ve ihtirazi kayıtla yatırdığı paranın davalı alacaklının malvarlığına dahil olması ve davacının talebinin de haksız şekilde tahsil edilen bu paranın iadesi olması sebebiyle, sebepsiz zenginleşenin davalı olduğu ve davanın da davalıya karşı açılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacıya ait olduğu tespit edilen ancak tapuda henüz tescil edilmemiş taşınmazın, Hazine tarafından davalı kooperatife satılması üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı kooperatifin TMK m. 1023 anlamında iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, taşınmaz üzerindeki kesinleşmiş mahkeme kararından ve davacının mülkiyet hakkından, taşınmazı Hazine'den satın aldığı tarih itibariyle haberdar olduğunun anlaşılması nedeniyle, iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği ve TMK m. 1023'ten faydalanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişiye ait işyerinde bulunan mallara haciz konulması talebinin, icra memuru tarafından haciz mahallinin borçlu ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, haciz istenen malların üçüncü kişiye ait olduğu iddiası nedeniyle haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığı, yapması gerekenin haciz işlemini gerçekleştirip üçüncü kişinin istihkak iddiasını tutanağa geçirerek İİK'nın 97 ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla ölümlü tek taraflı trafik kazasında, ölenin desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin KTK m.85/1'deki sorumluluğunu üstlendiği, işletenin ve işleten adına aracı kullanan sürücünün işletene göre üçüncü kişi sayılamayacağı, destek şahsın kusuruna denk gelen zararların da Genel Şartlar A.6. (d) maddesi gereğince teminat dışında kaldığı, dolayısıyla sigortacının sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu ve davacıların desteklerinin tam kusuruyla ölümü nedeniyle sigortacıdan tazminat talep edemeyecekleri gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında, davacının kira sözleşmesinin yapıldığı şirkete ait defterler, faturalar ve ödeme belgelerine dayanması nedeniyle, bu delillerin toplanıp incelenmeden davanın reddinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı üçüncü kişinin istihkak iddiasını desteklemek için ileri sürdüğü ve ilk derece mahkemesince toplanan deliller dışında, kira sözleşmesinin yapıldığı şirkete ait defterler, faturalar ve ödeme belgelerine de dayanması karşısında, hukuki dinlenilme hakkı gereğince tarafların gösterdiği tüm delillerin toplanıp incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı ile Yapım İşleri Şartnamesi'ne dayalı olarak talepte bulunulup bulunulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince, kamunun taraf olduğu hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğindeki Yapım İşleri Şartnamesi'nde yer alan düzenlemelerin sadece sözleşme taraflarını bağladığı, sözleşmeye dayanarak talepte bulunma yetkisinin sadece alacaklı ve borçluya ait olduğu, üçüncü kişilerin bu hakkı ileri süremeyeceği ve somut olayda üçüncü kişi yararına sözleşme hükümlerinin de uygulanamayacağı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, yapım işleri şartnamesine dayalı olarak talepte bulunulup bulunulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yapım işleri şartnamesinde yer alan düzenlemelerin sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiye yönelik olduğu ve sözleşmenin nispi hak ilkesi gereğince sadece sözleşmenin taraflarını bağladığı, şartnameye dayanarak talepte bulunma yetkisinin sadece alacaklı ve borçlu taraflara ait olduğu, üçüncü kişilerin hukuki ilişkide borç altına girmedikleri ve bir hak kazanmadıkları için bu hakkı ileri sürülemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün tek taraflı kazada ölümü üzerine, destekten yoksun kalanların Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, KTK’nın 85/1. maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğu ile sınırlı olduğu, işletenin kusurundan kaynaklanan kendi ölümünün, işletene rücu edilemeyeceği gibi, sigortacıya da rücu edilemeyeceği ve Genel Şartlar’ın bu yöndeki düzenlemesinin kanuna uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.