Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Kişi Tescili”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacıya ait olduğu tespit edilen ancak tapuda henüz tescil edilmemiş taşınmazın, Hazine tarafından davalı kooperatife satılması üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı kooperatifin TMK m. 1023 anlamında iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, taşınmaz üzerindeki kesinleşmiş mahkeme kararından ve davacının mülkiyet hakkından, taşınmazı Hazine'den satın aldığı tarih itibariyle haberdar olduğunun anlaşılması nedeniyle, iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği ve TMK m. 1023'ten faydalanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin elinde haczedilen mallar üzerinde, İİK m.97/a'da düzenlenen mülkiyet karinesinin alacaklı mı yoksa üçüncü kişi mi yararına uygulanacağı ve buna bağlı olarak davalı üçüncü kişi ile borçlu arasındaki işlemlerin danışıklı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz edilen malların yalnızca üçüncü kişinin elinde olması sebebiyle İİK m.97/a'da düzenlenen mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına uygulanacağı, üçüncü kişinin malların kendisine ait olduğunu, menşeini ve sadece kendisinin kullandığı işyerinde haczedildiğini kanıtlaması karşısında alacaklının karinenin aksini ispatlayamaması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davası sonucu kesinleşen karar ile mülkiyeti kazanan 3. kişi adına tescil yapılmadan önce, taşınmaz üzerine konulan hacizlerin şikayet yoluyla kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin tapu iptal ve tescil davası sonucu kesinleşen mahkeme kararı ile kazanıldığı, ancak tasarruf yetkisinin tapuya tescil ile mümkün olduğu, bu nedenle 3. kişinin mülkiyeti kazanmasına rağmen tapuya tescil yaptırmadan önce konulan hacizlerin kaldırılması için şikayet yoluna başvuramayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrası, yükleniciden devralınan bağımsız bölümün davalıya satışı sonrasında, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve tapu iptal tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin edimini yerine getirmemesi sebebiyle feshedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yükleniciye devredilen bağımsız bölümü, davalının tapu iptali ve tescil davası açıldığını bilerek veya bilebilecek durumda olmasına rağmen düşük bedelle iktisap etmesi ve iyi niyetli üçüncü kişi şartlarını taşımaması gözetilerek, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olan taşınmazın, sonradan tapu iptali ve tescil kararı ile üçüncü kişi adına tescil edilmesi durumunda icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz tarihinde taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının haciz için yeterli olduğu, sonradan verilen tapu iptal ve tescil kararının haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemediği ve bu kararın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm içermediği sürece ihalenin feshi için geçerli bir neden oluşturmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölünme yoluyla malvarlığı devralan şirkete, bölünen şirketin borçlusuna daire teslim borcu nedeniyle gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölünen şirketin, borçlusuna daire teslim borcunun bulunmasının para borcunun varlığı anlamına gelmediği, taşınmaz teslim borcunun İİK m. 89 kapsamında haczedilemeyeceği ve üçüncü haciz ihbarnamesinin haczedilen hususun miktar ve mahiyetini açıkça belirtmemesi nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt maliklerinin iyiniyetli olup olmadığı ve tescilin geçerlilik şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunun araştırılıp araştırılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt malikleri adına yapılan tescilin sahte ve yokluk ifade eden işlemlerle gerçekleştirildiği iddiası karşısında, mahkemenin tescile ilişkin resmi akit ve diğer belgelerin varlığını, yevmiye kaydının doğruluğunu ve tarafların imzalarının gerçekliğini araştırması gerektiği, aksi halde iyiniyet iddiasının yolsuz tescile geçerlilik kazandıramayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yükleniciye devredilen taşınmazların üçüncü kişilere satışı ve üzerine ipotek tesis edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişilerin tapuya güven ilkesi gereğince korunup korunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapuya güven ilkesi gereğince, iyiniyetli üçüncü kişilerin yolsuz tescile rağmen iktisaplarının korunması gerektiği ve davacı tarafın üçüncü kişilerin kötü niyetli olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tescile ilişkin kararının bozulması gerektiği, aksi halde TMK m.1023'e aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle karar düzeltme talebinin reddi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın dava devam ederken üçüncü kişi tarafından devredilmesi nedeniyle davanın İİK m.283/2 gereğince bedele dönüşüp dönüşmediği ve verilen iptal kararının infaz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın üçüncü kişi tarafından devredildiği tarihte, taşınmaz üzerindeki ihtiyati haciz nedeniyle mülkiyetin henüz alıcıya geçmediği, bu nedenle davanın İİK 283/2 anlamında bedele dönüşmediği, davacı alacaklının tasarrufun iptali kararı ile kesinleşen haciz yoluyla alacağını tahsil edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında devredilen arsa hissesinin, yüklenicinin sözleşmeye aykırı davranması üzerine, sonradan iyiniyetli üçüncü kişilere devredilmesi sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişilerin tapuya güven ilkesinden faydalanıp faydalanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu sicilinde kayıtlı olan ayni hak, yolsuz dahi olsa iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, somut olayda üçüncü kişilerin iyiniyetli olduğunun kabulü gerektiği ve davacının da bu konuda ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği gözetilerek, direnme kararının yerinde olmadığına ve ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.