Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçlü Heyet Raporu”
- Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında velayetin hangi tarafa verileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, velayet hususunda yeterli inceleme yapılmadan ve çocuğun üstün yararı gözetilmeden hüküm kurulduğu, özellikle de üçlü uzman heyet raporunun dikkate alınmadığı ve yeni bir heyet raporu alınması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin velayet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemece, davalı lehine oluşan usulî kazanılmış hak gözetilerek verilen direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak doğabileceği ve bozma kararı kapsamı dışında kalan kısımların kesinleşeceği gözetilerek, davalı lehine oluşan usulî kazanılmış hakkın ihlal edilmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmış, ancak Özel Dairece bozma nedenine göre davanın esasına yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun velayetinin belirlenmesinde çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, yeterli inceleme yapılmadan ve üçlü uzman heyet raporu alınmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının velayet yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı hastaneye uygulanan cezai işlemin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alıp, dosya kapsamına ve bu rapora göre hüküm kurduğu, bozmaya uygun hareket edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan gelir paylaşım sözleşmesinin eser sözleşmesi mi yoksa karma iş görme sözleşmesi mi olduğunun tespiti ile mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve bu raporların hükme esas alınıp alınamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, davacı şirketin yapmayı planladığı yatırımın yapılıp servis ve hizmetlerin abonelere sağlanmasından önce feshedildiği ve sözleşme konusu işin imalat, kurulum ve montaj gibi edimleri kapsadığı gözetilerek eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ise birbiriyle çelişkili olduğu, davalı tarafın raporlara yönelik teknik itirazlarının değerlendirilmediği ve uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan uzmanlık alanlarını haiz bilirkişilerden rapor alınmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş yerinde kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, davalı şirketin yaptığı kaçak elektrik tahakkukunun doğru olup olmadığı, güvence bedelinin iadesi ve davalıya ödendiği iddia edilen 55.000 TL'nin istirdadına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki mevcut olup, ikinci bilirkişi heyetince düzenlenen rapor da çelişkileri gidermeye yeterli olmadığından hükme esas alınamayacağı ve bu nedenle dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek, davacı iş yerinde kaçak elektrik kullanımı olup olmadığının tespiti, varsa miktarının belirlenmesi ve davacının diğer talepleri hususunda da inceleme yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların eylemleri nedeniyle davacı şirketin zarar görüp görmediği ve bu zararın tespiti için yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin zarar iddiasını ispatlayacak yeterli delil sunamaması ve yapılan bilirkişi incelemelerinde de zararın tespit edilememesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasında, baba ile çocuklar arasında belirlenen kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilirlik ilkeleriyle birlikte, mevcut durumda belirlenen kişisel ilişki süresinin babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı ve çocuğun baba sevgisi ve şefkatinden yeterince yararlanamayacağı değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkin davada, belirlenen kişisel ilişki düzeninin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun babasıyla görüşmek istemediği ve korktuğu hususları ile çocuğun yüksek yararı gözetilerek, baba ile çocuk arasında daha kısa süreli ve yatısız kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmadığından karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu vefat eden işçinin mirasçılarının açtığı maddi tazminat davasında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini ihlal edip etmediği ve illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işverenin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 4, 5 ve 10. maddeleri ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, müteveffanın bünyesel faktörlerinin iş kazasının oluşumunda etkisi olup olmadığı hususları kapsayacak şekilde, işyeri hekimi, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve bir kardiyoloğun da yer alacağı üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezinde sahte belge düzenlenerek Sosyal Güvenlik Kurumu'nun zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan davada, sanıkların eylemlerinin TCK’nın hangi suçlarını oluşturduğu ve sanıklar arasında müşterek faillik bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'nin tıp merkezinin mesul müdürü ve ortağı olması, sahte belgelerin düzenlenmesi ve kullanılması suretiyle haksız menfaat elde etmesi ve kamu zararına neden olması, eyleminin TCK'nın 210/2. maddesi yollamasıyla 204/1. maddesinde düzenlenen resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış, sanık ...'nin ise tıp merkezinin ortağı ve temsilcisi olması, diğer sanıkla birlikte hareket ederek haksız menfaat sağlaması ve kamu zararına neden olması, eyleminin TCK'nın 37/1, 158/1-e ve 210/2 yollamasıyla 204/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen et ürünlerinin bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takip konusu faturaların kapalı fatura olup olmadığı ve davalının ödeme yaptığını ispatlayıp ispatlamadığı noktasında yoğunlaşmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ödeme yapıldığı iddia edilen faturaların açık mı kapalı mı olduğunun tespiti için yeterli inceleme yapılmadan ve hükme esas alınmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.