Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ücret Ödemesi”
- Uyuşmazlık: Davalı işverenin ekonomik sıkıntı nedeniyle bazı işçilerin ücretlerini geciktirmesi ve davalı aleyhine icra takibi başlatmayan işçilere ödeme yaparken icra takibi başlatan işçilere ödeme yapmamasının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenen eşit davranma ilkesini ihlal edip etmediği ve ayrımcılık tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hak arama özgürlüğünün anayasal bir hak olması ve işçinin ücret alacağı için icra takibi başlatmasının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, işverenin icra takibi başlatan ve başlatmayan işçiler arasında ayrım yapmasının İş Kanunu m.5'e aykırı olduğu ve ayrımcılık tazminatı gerektirebileceği, ancak mahkemenin bu hususta tüm delilleri toplamadan eksik inceleme yaparak hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretinin hesabında, prim ödemesi alan işçinin fazla çalışma ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, fazla çalışma ücretinin hesabında, sabit ücret üzerinden %150 zamlı ve ayrıca prim tutarı üzerinden %50 zamlı hesaplama yapılarak her iki sonucun toplanması suretiyle hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının mevsimlik işçilikten kadrolu işçiliğe geçişinde ücretinin eksik belirlenip belirlenmediği ve 26.10.2000 tarihli Protokol hükümlerine aykırılık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilk defa 18.05.2011 tarihinde işe başladığının tespit edilmesi, mevsimlik işçi olarak çalıştığına dair bir kanıt bulunmaması ve davacının talebinin 26.10.2000 tarihli Protokol'den değil 5620 sayılı Kanun'a göre kadroya geçirilmesi sırasında eksik ücretle işe başlatıldığı iddiasından kaynaklanması nedeniyle Özel Daire bozma kararının maddi hataya dayandığı ve somut olaya uygun olmadığı gözetilerek direnme kararı kaldırılarak dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin işe iade kararının kesinleşmesinin ardından işçiyi işe başlatmaması nedeniyle işçinin maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işe iade kararına rağmen işçiyi işe başlatmama hakkı bulunduğu ve davacı tarafından ileri sürülen manevi tazminat talebini destekleyecek kötüniyetlilik iddiasına dair ispat sunulmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğuna dair iş sözleşmesi hükmünün dikkate alınmaması, davacıya elden yapılan ücret ödemesi ve giydirilmiş ücrete eklenen ayni yardım miktarının değerlendirilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil edilmesine ilişkin sözleşme hükmünün yıllık 270 saati aşan fazla çalışmalar için geçersiz olduğu, elden yapılan ücret ödemelerinin de dikkate alınarak ücret alacağının hesaplanması gerektiği ve giydirilmiş ücret hesabında emsal Yargıtay kararlarına uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücrete ilişkin hüküm gereğince ücretinin nasıl belirleneceği ve işverenin eksik ücret ödemesi nedeniyle oluşan fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hem ilk derece mahkemesi hem de bölge adliye mahkemesi, 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücreti, iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak belirlendiğinden, bu hükmün ileriye etkili olduğu ve işverenin sonraki dönemlerde de bu orana göre ücret ödemesi gerektiği gerekçesiyle işçinin fark ücret alacağının bulunduğu sonucuna vararak ilk derece mahkemesi kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sözleşmesinde belirlenen ücretinin tespiti ve davalı idarenin sözleşmeye aykırı ücret ödemesi nedeniyle oluşan fark ücret alacağının hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadroya geçiş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu, bu nedenle davalı idarenin her yıl asgari ücretin belirtilen oranda fazlasını ödemesi gerektiği, 2021 yılı için ücretin doğru hesaplandığı, 2022 yılı için ise hatalı hesaplama yapılmasına rağmen fark alacağı oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş sırasında yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirleneceğine dair hüküm bulunmasına rağmen, idarenin bu hükme aykırı ücret ödemesi nedeniyle doğan fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçiş sırasında yapılan iş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni bağladığı, bu nedenle idarenin sözleşme hükmüne aykırı ücret ödemesi nedeniyle davacının fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak belirlenmesi hükmüne rağmen, idarenin bu hükme aykırı ücret ödemesi nedeniyle açılan alacak davasında, fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili bir hüküm olduğu ve işvereni bağladığı, bu nedenle de idarenin sözleşmeye aykırı ücret ödemesi nedeniyle oluşan fark ücret alacağının davacıya ödenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığın işçilik alacaklarından sorumluluğunun olup olmadığı, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yemekhane personeli olarak çalıştığı iddiasına rağmen, mahkemece başhekim koruması olarak çalıştığı kabul edilerek fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücretlerine hükmedilmesinin maddi vakıaya aykırılığı ve davacının elden ücret aldığı iddiasının kamu işyerinde resmi teknik şartnamelere göre belirlenen ücretlere aykırı olması ve salt tanık beyanı ile ispatlanamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya dava dilekçesinin ve duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, bakiye kıdem tazminatı, fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacağı bulunup bulunmadığı ve bu alacakların hesabının nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin hesabında, hedefe bağlı prim ödemesi alan işçinin fazla mesai ücretinin, sadece ... ücret üzerinden hesaplanması gerektiği halde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı hesaplama yapıldığı gözetilerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.