Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ücret Düşüşü”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketlere karşı açtığı belirsiz alacak davasında talep ettiği ücret alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan ek protokolde, işçi sayısındaki değişiklikler halinde ödenecek ücretin muacceliyet tarihinin belirlenmiş olduğu, bu nedenle mahkemenin, ek protokol hükmüne göre ücret alacağının muaccel olduğu tarihi belirledikten sonra zamanaşımı def'ini değerlendirmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile hüküm kurduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının eksik ödenen ücret, fazla mesai, hafta tatili, dini bayram ve genel tatil ücretleri ile ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin ikramiye uygulamasını kaldırmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine uygun yapılmadığı, davacının ücretinin asgari ücretin üzerinde belirlendiği ve davacının ücretinde düşüş olduğunu ispatlayamadığı, fazla mesai, hafta tatili, dini bayram ve genel tatil ücretlerinin tanık beyanları ve bordrolarla belirlendiği ve zamanaşımı def'inin kısmen kabul edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumdan, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla ücret farkı ve ilave tediye alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile alt işveren firma arasında gerçek bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının ücretinin muvafakati olmadan düşürüldüğü ve bu düşüşten önceki ücretin sonraki dönemler için sabit şekilde ödenmesi gereken asgari ücret olduğu gözetilerek, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülüp düşürülmediği, düşürüldüyse fark ücretin hesaplama yöntemi, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının periyodik bakım ve onarım ihalesine uygun şekilde çalıştırıldığı, alt işverene verilen işin yardımcı iş kapsamında olduğu, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olduğu, ücret hesaplamasında, düşüşten önceki en son ücretin sabit esas alınarak aradaki farkın hesaplanmasının doğru olduğu, zamanaşımı, faiz, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin uygulamanın yerinde olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra ücretinde meydana gelen düşüş nedeniyle ücret ve ilave tediye farkı alacağı talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ve 375 sayılı KHK'nin geçici 23. maddesi uyarınca kadroya geçen işçilerin ücretlerinin, Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen toplu iş sözleşmesi hükümlerine tabi olduğu, davacı ile yapılan iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranında ücret ödeneceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı ve bu nedenle davacının ücretinde kesinti yapılmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret hükmünün yorumlanması, sonrasında ücretinde meydana gelen düşüş nedeniyle fark ücret, ikramiye, ilave tediye ile fazla mesai, hafta tatili, resmi tatil ve gece zammı alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş sırasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretinin sadece asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiği, bu durumun ileriye etkili bir ücret artışı öngörmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da yeterli ve denetime elverişli olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının kısmen kabulü yönündeki hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş esnasında yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret hükmüne göre ödenmesi gereken ücret ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı idare arasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması ve bu hükmün ileriye etkili bir hüküm olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalı idarenin sözleşmeye aykırı ücret ödemesinin işçinin ücretinde düşüşe neden olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Değişen alt işverenler nedeniyle işçinin ücreti düşürüldüğünde, fark ücret hesabının nasıl yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işverenin tek taraflı olarak ve işçinin rızası olmaksızın ücreti düşüremeyeceği, hizmet alım sözleşmeleriyle işçinin ücreti düşürülmüş olsa dahi, işçinin rızası olmadığı sürece bu düşüşün geçersiz olduğu ve fark ücretinin, işçinin ücretinin düşürülmeden önceki ücretinin asgari ücrete oranlanmasıyla bulunan kat sayının, sonraki dönemlerdeki asgari ücrete uygulanmasıyla hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, ücretinin Avro'dan Türk Lirası'na çevrilmesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle açtığı birleşen davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birleşen davanın ek dava niteliğinde olmadığı ve asıl davada saklı tutulan alacağa ilişkin bir talep içermediği, ayrıca davacının ıslah dilekçesinde asıl dava için harçlandırılan tutarlar ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu gözetilerek, birleşen davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıya Avro cinsinden ödenmesi gereken ücretleri Türk Lirasına çevirerek ödeme yapması nedeniyle oluşan fark ücret alacağının varlığı ve miktarı ile birleşen davaya ilişkin yargılama giderleri ve arabuluculuk ücreti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının birleşen dava yönünden ayrıca arabuluculuk başvurusunda bulunmadığı, asıl davaya ilişkin arabuluculuk başvurusu kapsamında birleşen davayı açtığı gözetilerek, birleşen dava yönünden davalı aleyhine ayrıca arabuluculuk ücretine hükmedilmesi doğru bulunmayıp, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı aleyhine hükmedilen arabuluculuk ücretine ilişkin temyiz itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının birleşen dava yönünden ayrıca bir arabuluculuk başvurusunda bulunmadığı, asıl davaya ilişkin arabuluculuk başvurusu kapsamında birleşen davayı açtığı ve bu husus gözetilmeksizin davalı aleyhine birleşen dava yönünden ayrı bir arabuluculuk ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, arabuluculuğa katılmaması sebebiyle, aleyhine hükmedilen arabuluculuk ücretinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının birleşen dava için ayrıca arabuluculuk başvurusunda bulunmadığı, asıl davaya ilişkin arabuluculuk başvurusu kapsamında birleşen davayı açtığı ve bu sebeple davalı aleyhine birleşen dava yönünden ayrı bir arabuluculuk ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.