Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İç Kontrol”
- Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketlerden birinde çalışırken diğerine de hizmet verip vermediği ve bu hizmet karşılığında ücret talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bir davalı şirketin çalışanı olduğu halde diğer davalı şirkete de hizmet verdiği kabul edilmekle birlikte, ücretlendirmeden her iki şirketin birlikte sorumlu tutulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığı ve hizmetin süresinin de ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin zararından davalı müteveffanın kusur oranı ve buna göre sorumluluğunun miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı müteveffanın eylemlerindeki kusur oranını ve şirketin iç kontrol mekanizmalarındaki eksiklikleri değerlendirerek verdiği kısmi sorumluluk kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün, eksik araştırmaya dayalı olup olmadığı ve suçun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç konusu uyuşturucu maddenin, sanık tarafından kiralanan odada ve sanığa ait eşyaların bulunduğu çantanın yanında ele geçirilmesi, otel çalışanı ve otel sahibinin kolluktaki beyanları, tutanak düzenleyici tanıkların beyanları ve sanığın çelişkili savunmaları birlikte değerlendirildiğinde sanığa atılı suçun sabit olduğu, maddi gerçeğin ortaya çıkması için araştırılması gereken başka bir husus bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz üzerine, yapılan arama işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı hususunda Yargıtay 20. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin araçta yaptıkları kontrolde, aracın açık kasasındaki battaniyelerin içinde dışarıdan görülebilen ve kokusu algılanabilen kenevir bitkilerine el konulmasının arama işlemi olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle bu kısım için adli arama kararı veya yazılı arama emri alınmasına gerek olmadığı, aracın güneşlik kısmında ise Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrinin bulunduğu, dolayısıyla uyuşturucu maddelere el konulmasının hukuka uygun olduğu ve hukuka aykırı delilden söz edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmamış ve dosya esasının incelenmesi için Yargıtay 20. Ceza Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin, yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı noktasında özel daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerince, uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağı yönünde istihbarat bilgisi üzerine, önleme araması kararı kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde, şüphelinin kullandığı araçta narkotik köpeklerinin tepki vermesi üzerine yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, zira önleme araması kararının olay yeri ve zamanını kapsadığı, arama sonucunda elde edilen delillerin hukuka aykırı olmadığı ve bu kapsamda özel daire bozma kararında isabet bulunmadığı gözetilerek, özel daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankacılık zimmeti suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, suçun basit mi yoksa nitelikli zimmet mi olduğu ve değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı zimmet eylemlerinde müşteri adına sahte imza kullanarak hileli davranışta bulunup bulunmadığının ve bu hilenin zimmetin açığa çıkmasını engellemeye elverişli olup olmadığının, mudi imzası ile karşılaştırma ve gerekirse grafoloji uzmanından görüş alınarak tespit edilmesi gerektiği, ayrıca suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü gözetilerek değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve muhbirin dinlenmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı aracın şoför koltuğu altında satışa hazır halde çeşitli uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi, sanığın olay günü aracı kısa süreliğine başkasına bıraktığına dair savunmasının tanık beyanıyla çelişmesi, suçun ispatı için muhbir dinlenmesine ihtiyaç duyulmaması ve TCK'nın 188/3. maddesindeki "bulundurma" ve "nakletme" fiillerinin oluşması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: CMR Konvansiyonu'na tabi uluslararası karayolu taşımacılığında, gönderici tarafından yapılan yükleme ve istiflemede meydana gelen hasardan taşıyıcının ve CMR sigortacısının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gönderici tarafından yapılan yükleme ve ambalajlamada taşıyıcının CMR Konvansiyonu'nun 17/4. maddesi uyarınca sorumlu tutulamayacağı ancak, malın emniyetli taşınması için gerekli tedbirleri alma ve nezaret etme yükümlülüğünün bulunduğu, bu yükümlülüğe aykırı davranması halinde Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi gereğince kusurlu sayılacağı, diğer taraftan CMR sigortacısının ise, poliçede hasarın istifleme hatasından kaynaklanması halinde sorumluluğu bulunmadığı hükmüne yer verilmesi sebebiyle sorumlu olmadığı gözetilerek, direnme kararı taşıyıcı yönünden bozulmuş, sigortacı yönünden onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın elinde bulunan çantada yapılan arama için gerekli adli arama kararı, yazılı arama emri veya önleme araması kararı olmadığı ve bu nedenle ele geçirilen uyuşturucu maddenin hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar ... ve ...'ye atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığına ve TCK’nun 188/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar ... ve ...'in, içinde uyuşturucu bulunan çantaların ağır olduğunu fark etmelerine rağmen kontrol etmemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olması, şüpheli davranışları ve sanık ...'in diğer sanıkları korumaya yönelik savunmaları dikkate alınarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sanıklar ... ve ... tarafından da bilerek işlendiği ve üç sanığın eyleminin TCK 188/5’e göre nitelikli hal teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aracında ele geçirilen uyuşturucu maddeler nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum edilmesiyle ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında alınan ihbar, aracında ele geçirilen uyuşturucu maddeler, sanığın çelişkili savunmaları, tanık beyanları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğinin sabit olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.