Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 168/5”
- Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun yaptığı zamanaşımı itirazının, takip öncesi mi yoksa takip sonrası zamanaşımı itirazı olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonraki beş gün içinde yaptığı itirazın İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca takip öncesi zamanaşımı def'i olarak kabul edilmesi ve işin esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine özgü takipte borçlunun yaptığı zamanaşımı itirazının takip öncesi mi yoksa takip sonrası mı olduğu ve buna göre itirazın esasının incelenip incelenmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun zamanaşımı itirazının, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde yapılmış olması ve HUMK m.76 gereğince hukuki tavsifin hâkime ait olduğu gözetilerek, itirazın İİK m.168/5 uyarınca takip öncesi zamanaşımı itirazı olarak kabul edilip esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı ilamsız takipte borçlunun, 5083 sayılı Kanun gereğince alacak miktarına itiraz etmesi üzerine takibin kısmen durdurulması ve alacaklıya inkar tazminatı ödenmesine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun itirazının İİK'nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu ve itirazın kabulü ile takibin durduğu, ayrıca İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için borca itirazın reddinin gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat hükmü kaldırılarak düzeltilmesine ve onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, çekin geçersizliği nedeniyle takibin iptalini talep etmesi üzerine takibin iptali yerine durdurulması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun çekin geçersizliğine ilişkin itirazının İİK'nın 168/5, 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu ve bu itirazın kabulü halinde takibin durdurulması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararındaki "takibin iptali" ibaresi "takibin durdurulması" şeklinde düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı takipte borçlunun yaptığı borca itirazın süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun itiraz dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin bir şikayette bulunmadığı, yalnızca borcun ödendiğini iddia ederek maddi hukuki bir itirazda bulunduğu ve bu itirazın da yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa kambiyo şikâyeti mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, takip dayanağı senedin, asıl alacak sözleşmesinin teminatı olduğunu ileri sürmesi ve bu iddiasının senet metninden değil, ayrı bir sözleşmeden kaynaklanması, iddianın İİK m. 168/5 ve m. 169 kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu, dolayısıyla duruşma açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirası reddeden borçluların, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, mirası reddetme kararını ileri sürerek yaptıkları takibin iptali isteminin borca itiraz mı yoksa şikayet yoluyla takibin iptali mi olduğu ve buna bağlı olarak itiraz süresine tabi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mirası reddetme nedeniyle borçlu olmadıklarını ileri süren borçluların başvurusunun İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu, bu itirazın da İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerektiği, somut olayda ise davanın bu sürenin dışında açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çekle ilgili takipte, borçlunun takibe itirazının ve zamanaşımı def'inin süre yönünden geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetini süresinde yapmadığı, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmadığı, bu nedenle takibe itirazının reddedilmesi gerekirken kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı takipte ciranta borçlu yönünden TTK’nun 661/2. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ciranta borçlu hakkında yapılan takip işlemleri ve TTK 661/2. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve buna bağlı olarak takibin iptali veya durdurulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bononun düzenlenme tarihi, bedeli ve vadesiz olması gibi hususların, aynı tarihli ek protokolde de belirtilmesi ve bu protokolde bononun teminat amacıyla verildiğinin açıkça düzenlenmesi nedeniyle, bononun teminat senedi olduğu ve alacağın varlığının ayrıca yargılamayı gerektirdiği gözetilerek, takibin iptaline ilişkin yerel mahkeme direnme kararının, takibin durdurulması şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı haciz yoluyla takipte, borçlunun takibin kesinleşmediği ve takibe dayanak çekin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Çeke dayalı takipte, takip kesinleşmeden borçlunun yaptığı itiraz üzerine, çekte karşılıksız kaşesinin (ibraz tarihinin) bulunmaması nedeniyle kambiyo vasfına haiz olmadığının tespiti ve bu durumda İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin resen iptal edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.