Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 170/a”
- Uyuşmazlık: Süresinde ibraz edilmeyen ve bedeli tahrif edilmiş bir çekle başlatılan kambiyo takibinin, borçlunun çekin ilk düzenlendiği miktarı kabul ettiğini beyan etmesi nedeniyle İİK m. 170/a hükmü uyarınca iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, tahrif edilmiş çekin ilk düzenlendiği miktarı kabul ettiğini beyan etmesinin İİK'nın 170/a maddesinin son fıkrası anlamında borcun kısmen kabulü sayılması ve bu nedenle takibin iptal edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa kambiyo şikâyeti mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, takip dayanağı senedin, asıl alacak sözleşmesinin teminatı olduğunu ileri sürmesi ve bu iddiasının senet metninden değil, ayrı bir sözleşmeden kaynaklanması, iddianın İİK m. 168/5 ve m. 169 kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu, dolayısıyla duruşma açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu bonolarda cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olup olmadığı ve icra mahkemesinin bu hususu re'sen inceleme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690/1, 626/2 ve 642/2. maddeleri uyarınca, cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olduğu, İİK m. 170/a-2 uyarınca da icra mahkemesinin bu hususu re'sen incelemekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı icra takibine itiraz eden borçlunun, bono üzerindeki imzasının başka bir belge için atıldığını ve senedin sahte olduğunu iddia etmesi üzerine takibin iptal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporunda, bono üzerindeki imzanın borçluya ait olduğu ancak senedi onaylar mahiyette atılmadığı, başka bir belge için atılan imzanın senette kullanıldığı belirtildiğinden, bononun kayıtsız şartsız borç ikrarı niteliği taşımadığı ve bu nedenle takibin İİK'nın 170/a maddesi uyarınca iptal edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı bonoda çift vade bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak takibin iptal edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda düzenleme tarihi ile aynı tarih olan bir vade tarihi ile birlikte senedin üst kısmında farklı bir ödeme günü belirtilmesinin TTK m. 703/2'ye aykırı olarak çift vadeyi içerdiği ve bonoyu batıl kıldığı, dolayısıyla kambiyo vasfı bulunmayan senede dayalı takibin İİK m. 170/a gereğince iptal edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde geçen “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin "bono kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir" şeklindeki beyanının takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlamına gelmeyip, senedin borçlular tarafından bankadan alınan kredi borcuna karşılık ifa amacıyla verildiğini göstermesi ve bu nedenle alacaklı vekilinin bu beyanının tek başına teminat iddiasını ispata yeterli olmaması, ayrıca takip dayanağı bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığından borçlunun başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olması ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğinin gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı haciz yoluyla takipte, borçlunun takibin kesinleşmediği ve takibe dayanak çekin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Çeke dayalı takipte, takip kesinleşmeden borçlunun yaptığı itiraz üzerine, çekte karşılıksız kaşesinin (ibraz tarihinin) bulunmaması nedeniyle kambiyo vasfına haiz olmadığının tespiti ve bu durumda İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin resen iptal edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, bononun teminat senedi olup olmadığı ve kambiyo senedi vasfını taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bononun arka yüzündeki şerhlerden anlaşılacağı üzere, kayıtsız ve şartsız bir ödeme vaadi içermemesi ve teminat senedi olarak düzenlenmiş olması nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığı, bu nedenle alacağın varlığı ve miktarının tespiti için yargılama yapılması gerektiği gözetilerek, mahkemece İİK 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinin, bononun sözleşme nedeniyle teminat olarak verildiği iddiasıyla iptal edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı bononun, taraflar arasındaki sözleşme gereğince teminat olarak verildiğinin anlaşılması ve bu nedenle bononun mücerretlik vasfını kaybetmesi nedeniyle, alacağın varlığı ve miktarının tespiti için yargılama gerektiğinden, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus takipte, borçlunun ciranta imzasının kendisine ait olmadığı ve senedin tahrif edildiği iddiası üzerine takibin durdurulması talebinin reddine ilişkin itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, başka amaçlarla attığı imzanın senette kullanıldığını ileri sürmesi ve bilirkişi raporuyla da bu iddianın doğrulanması nedeniyle, senedin kayıtsız şartsız borç ikrarı niteliğinde olmadığı ve bu nedenle takibin İİK'nın 170/a maddesi uyarınca iptal edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bononun taşınmaz satış bedeli için düzenlendiği ve para alışverişi olmadığı, bu nedenle de kayıtsız şartsız bir bedeli ödeme vaadi içermediği gözetilerek, TTK'nun 688. maddesi uyarınca kambiyo senedi niteliğinde olmadığı ve İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin iptal edilmesi gerektiği yönündeki karşı oy görüşüne rağmen, çoğunluk görüşüyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölü kişi lehine düzenlenen çeklere dayalı ilamsız icra takibine yapılan şikayetin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Çeklerden birinin yasal ibraz süresi geçirildikten sonra bankaya ibraz edilmesi nedeniyle kambiyo vasfını yitirmiş olması gözetilerek, icra takibinin kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken tümden reddine karar verilmesi isabetsiz bulunarak karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.