Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 364”
- Uyuşmazlık: Meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin verilen kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 365/1-son maddesinin, istinaf yoluna başvurunun reddine ilişkin kararlarda Bölge Adliye Mahkemesinin doğrudan kesin karara bağlaması gerektiğini düzenlemesi ve meskeniyet şikayetine ilişkin kararın da bu kapsamda kesin nitelikte olması gözetilerek temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun imzaya ve borca itirazı üzerine verilen bölge adliye mahkemesi direnme kararının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi direnme kararının verildiği tarihte takip konusu alacak miktarının temyiz kesinlik sınırının altında olması gözetilerek, İİK m. 364/1,2 ve HMK m. 352 uyarınca alacaklı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra İnkar Tazminatı davasında, kısmi dava açılması durumunda temyiz kesinlik sınırının nasıl belirleneceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada temyiz kesinlik sınırının, dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenmesi gerektiği ve uyuşmazlık konusu miktarın bu sınırı aşmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan genel haciz yoluyla takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu değerin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, Yargıtay incelemesinin olanaksızlığı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan genel haciz yoluyla takip yapılıp yapılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu değerin, temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilemezliği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olan taşınmazın, sonradan tapu iptali ve tescil kararı ile üçüncü kişi adına tescil edilmesi durumunda icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz tarihinde taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının haciz için yeterli olduğu, sonradan verilen tapu iptal ve tescil kararının haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemediği ve bu kararın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm içermediği sürece ihalenin feshi için geçerli bir neden oluşturmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 365. maddesinin son fıkrası gereğince, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararı ile direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı ve bu konuda bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 365’in son fıkrası uyarınca, istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda bölge adliye mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olması ve temyiz yolunun kapalı bulunması gözetilerek, Özel Daire bozma kararı ile direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 365/1-son hükmü gereğince, ihalenin feshi şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu ve temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK'nın 89/1 maddesinde yazılı haciz ihbarnamesinin iptali isteminin süreden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 365/1-son maddesi uyarınca, şikayetin süresinden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz edilemeyeceği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine ilişkin verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat usulsüzlüğü şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra yapıldığı, İİK m. 365/1 ve 3. fıkraları uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz edilemeyeceği gözetilerek temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi isteminin süreden reddine ilişkin icra mahkemesi kararının istinaf incelemesinde verilen kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nun 365/son maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesinin, yasal süresi geçtikten sonra yapılan istinaf başvurularını doğrudan kesin karara bağlaması gerektiği, bu nedenle ihalenin feshi isteminin süreden reddine ilişkin verilen istinaf kararının temyiz edilemeyeceği gözetilerek temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.