Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK m. 364/2”
- Uyuşmazlık: İlk iflâs kararının bozulması ve sonrasında verilen direnme kararı üzerine, iflâs dosyasının kaldığı yerden devamına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.164/3 hükmü gereği iflâs kararının bozulmasının iflâsın sonuçlarını ortadan kaldırmaması, direnme kararının yeni bir iflâs kararı niteliğinde olması ve ilk iflâs dosyası üzerinden devam edilmesini engelleyen bir yasal düzenlemenin bulunmaması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin kararının temyiz edilmesi üzerine, temyiz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftalık temyiz süresinin geçirildiği gözetilerek, temyiz başvurusunun süresinde olmadığından, İİK m. 364/2 ve HMK m. 366, 352 uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi istemiyle yapılan şikayetin reddine dair verilen istinaf kararının temyiz incelemesinin süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftalık yasal temyiz süresinin geçirildiği, İİK m. 364/2 ve HMK m. 366, 352 uyarınca tespit edilerek, temyiz isteminin reddi yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, imzaya itirazın reddine ilişkin istinaf başvurusuna yönelik verdiği ret kararının temyiz edilmesi üzerine, temyiz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftalık yasal temyiz süresinin geçirilmiş olması, İİK m. 364/2 ve HMK m. 366, 352 uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin istihkak davasının reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz başvurusunun kanunda öngörülen süre olan iki hafta içerisinde yapılmadığı, bu nedenle HMK m. 352, 366 ve İİK m. 364/2 gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz talebinin reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin icra mahkemesinin kararına ilişkin verdiği ret kararının kesin nitelikte olması sebebiyle yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürenin dışında yapıldığı gözetilerek, İİK m. 364/2 ve HMK m. 366, 352 uyarınca temyiz talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu şirketin, diğer borçluların kendi nezdindeki hisselerine konulan haciz işlemine yaptığı şikayetin kabul edilip haciz işleminin iptal edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket dışındaki kişilerin hisselerine haciz konulması işleminin, borçlu şirketin hukukunu etkilemediği ve bu nedenle şikayette bulunma hususunda hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin şikayeti kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetine konu taşınmaz üzerindeki haczin, şikayet tarihinden önce satış talebinde bulunulmaması nedeniyle düşüp düşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde satış talebinde bulunması ve avans yatırması nedeniyle haczin düşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetinde bulunan borçlunun ölümü halinde, şikayetin mirasçıları tarafından sürdürülüp sürdürülemeyeceği ve mahkemenin vereceği kararın kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Haczedilmezlik şikayetinin şahsi hak niteliğinde olduğu ve borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdüremeyecekleri, ayrıca borçlunun ölümü ile takibin mirasçılara yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin ölümü gerçekleşen borçlu yönünden kısmi kabul kararı vermesi hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra Mahkemesi'nin İİK'nın 36. maddesinin uygulama şekline ilişkin verdiği kararın kesin nitelikte olup olmadığı ve bu karara karşı istinaf yolunun açık olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 36. maddesinin uygulama şekline ilişkin verilen kararların kesin nitelikte olması ve İİK'nın 365/3. maddesi gereğince istinaf yolunun kapalı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf talebini reddeden ve temyiz talebini de reddeden kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla ilamsız takipte yetkisizlik kararı kesinleştikten sonra alacaklının HMK m. 20'deki iki haftalık süre içinde yetkili mahkemeye başvurup başvurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 50'ye göre HMK'nın yetkiye ilişkin hükümlerinin para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyasen uygulanacağı, HMK m. 20'nin takip türleri arasında ayrım yapmaksızın genel haciz yoluyla ilamsız takipte de uygulanabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz ihalesinin, satış ilanının tirajı yüksek bir gazetede yayımlanmaması ve ihale bedelinin İİK m. 129'daki şartları karşılamaması nedeniyle feshi istemiyle açılan davada, ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddine ve borçluya para cezası verilmesine karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İhale bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin yarısına satış masrafları eklenmesiyle hesaplanan tutarı karşılamadığı ve satış ilanının icra müdürlüğünün kararına aykırı olarak ulusal gazetede yayımlanmayıp yerel gazetede yayımlandığı gözetilerek, ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddine ve borçluya para cezası verilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.