Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK m. 44”
- Uyuşmazlık: Limited şirket ortağı ve temsilcisinin, şirketin ticareti terk etmesi halinde İcra İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketin ticareti terk etmesi halinde, şirket ortağı ve temsilcisinin İİK m. 44'te belirtilen yükümlülüklere aykırı davranması durumunda, TTK ve İİK'nın ilgili hükümleri gözetilerek 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçunun faili olabileceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin eksik araştırma ile verdiği beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a maddeleri uyarınca ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tacir sayılan limited şirketleri temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmesi halinde İİK'nın 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde, gerçek kişi tacirler gibi aynı kanunun 337/a maddesi gereğince cezalandırılabilecekleri gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato hakkında verilen tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, İİK m. 304/1 uyarınca tasdik duruşmasından önce alacaklının yazılı olarak itirazda bulunmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 308/a'da kanun yoluna başvurma hakkı tanınan "itiraz eden alacaklı" deyiminden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren alacaklının kastedildiği, konkordato sürecinin şekli yapısı gereği işlemlerin hızlıca tamamlanması gerektiği ve kanunda öngörülmeyen bir kanun yolunun yorum yoluyla kabul edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin alacaklı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK’nın 292/son maddesi uyarınca konkordato talep eden şirket yetkilisi dinlenmeden iflâs kararı verilen bir durumda, bu hususun istinaf sebebi yapılmaması hâlinde re’sen dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 292/son maddesinin, konkordato talep eden şirket yetkilisinin iflâs kararı öncesinde duruşmaya davet edilerek dinlenmesini öngören emredici bir hüküm olduğu, şirket vekilinin duruşmada hazır bulunmasının bu zorunluluğu ortadan kaldırmadığı ve bu hususun kamu düzeninden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde talebin usulden reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 304/2'de öngörülen ek süre verilmese de, mahkemenin tasdik kararını kesin mühletin bitiminden itibaren makul bir süre içinde vermiş olması ve bu gecikmenin konkordato talep edenlerin kusurundan kaynaklanmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk etme suçundan sanık şirket yetkilileri yerine tüzel kişilik hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesi ve eklerinden sanık şirket yetkililerinin kimliklerinin anlaşılabilmesi ve İİK m. 345 uyarınca limited şirket yetkililerinin de ticareti usulüne aykırı terk etme suçunun faili olabileceği, ayrıca ticareti terk suçunun oluşabilmesi için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması ve vergi mükellefiyet durumunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanmanın yeterli olup olmadığı veya İİK m. 304/1 uyarınca ayrıca tasdik duruşmasından önce yazılı itirazda bulunmanın gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 308/a maddesinde kanun yoluna başvuru hakkı tanınan “itiraz eden alacaklı” deyiminden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının kastedilmesi gerektiği, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanan alacaklının ayrıca yazılı bir itirazda bulunmadan kanun yoluna başvurma hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz ihalesinin, satış ilanının tirajı yüksek bir gazetede yayımlanmaması ve ihale bedelinin İİK m. 129'daki şartları karşılamaması nedeniyle feshi istemiyle açılan davada, ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddine ve borçluya para cezası verilmesine karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İhale bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin yarısına satış masrafları eklenmesiyle hesaplanan tutarı karşılamadığı ve satış ilanının icra müdürlüğünün kararına aykırı olarak ulusal gazetede yayımlanmayıp yerel gazetede yayımlandığı gözetilerek, ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddine ve borçluya para cezası verilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Konkordato hakkında verilen tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için İİK m. 304/1 uyarınca tasdik duruşmasından önce alacaklının itiraz sebeplerini bildirmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordatonun şekli yapısı gereği sürecin hızlı ilerlemesi amacıyla İİK'nın 308/a maddesinde kanun yoluna başvuru hakkı tanınan "itiraz eden alacaklı" kavramının, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren alacaklılar ile sınırlandırıldığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğe dayalı cebri icra yoluyla yapılan satış sonucu tapu devrinin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Cebri icra yoluyla yapılan satışın, eş rızası alınmadan konulan ipoteğe dayalı olsa dahi, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiği ve ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddedilerek kesinleştiği, dolayısıyla tapu devrinin geçerli bir hukuki sebebe dayandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.