Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK m. 45”
- Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan genel haciz yoluyla takip yapılıp yapılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu değerin, temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilemezliği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, ihalenin kesinleşmesinden sonra borçlunun İİK m. 45'e dayanarak yaptığı şikayetin kabul edilip takibin iptalinin isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin ihalenin kesinleşmesiyle sonuçlanmış olması ve bu aşamadan sonra İİK'nun 45. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından, davalı şirket ve kefillerine karşı, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapılması gerektiği ve kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olduğu iddiaları.
Gerekçe ve Sonuç: İpoteğin, asıl borçlunun ve ipotek malikinin kefaleten olan borcunu da kapsaması nedeniyle, İİK m. 45 uyarınca öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yapılması gerektiği, ancak rehnin borcu karşılamaması halinde kalan alacağın takip edilebileceği ve kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararı kısmen düzeltilerek onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan genel haciz yoluyla takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, İİK m. 364/1-2 ve HMK m. 366, 352 gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun meskeniyet şikayetinin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kıymet takdir raporunun borçluya tebliği ile borçlunun haczi öğrendiği kabul edilerek, meskeniyet şikayetinin yedi günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sermaye şirketinin iflasını istememe suçunda, 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6763 sayılı Kanun ile CMK'nın 253. maddesinde yapılan değişiklikle "etkin pişmanlık" ibaresinin çıkarılması sonucu İİK m. 345/a'da düzenlenen ve takibi şikayete bağlı olan "sermaye şirketinin iflasını istememe" suçunun da artık uzlaştırma kapsamına girdiği, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmada öncelikle uygulanması gereken bir kurum olduğu ve İİK m. 354'teki özel etkin pişmanlık hükmünün yerini almadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde talebin usulden reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 304/2'de öngörülen ek süre verilmese de, mahkemenin tasdik kararını kesin mühletin bitiminden itibaren makul bir süre içinde vermiş olması ve bu gecikmenin konkordato talep edenlerin kusurundan kaynaklanmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato hakkında verilen tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, İİK m. 304/1 uyarınca tasdik duruşmasından önce alacaklının yazılı olarak itirazda bulunmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 308/a'da kanun yoluna başvurma hakkı tanınan "itiraz eden alacaklı" deyiminden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren alacaklının kastedildiği, konkordato sürecinin şekli yapısı gereği işlemlerin hızlıca tamamlanması gerektiği ve kanunda öngörülmeyen bir kanun yolunun yorum yoluyla kabul edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin alacaklı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteğiyle güvence altına alınmış kredi sözleşmesine dayalı takipte, borçlunun kredi sözleşmesindeki imzasını inkâr etmesi durumunda icra mahkemesinin imza incelemesi yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üst sınır ipoteğiyle güvence altına alınmış kredi sözleşmesine dayalı takipte, borçlunun hesap özetine itiraz etmesi ve kredi sözleşmelerindeki imzasını inkâr etmesi halinde İİK m. 150/I gereğince icra mahkemesinin, alacaklının İİK m. 68/b kapsamındaki diğer belgelerle alacağını ispat edip edemediğini incelemesi gerektiği, ancak icra mahkemesince imza incelemesi yapılamayacağı gözetilerek, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale konusu taşınmaz köy sınırları içindeyken köyde satış ilanı yapılmamasının ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 114/2 ve 126/son hükmü gereğince, taşınmazın köyde bulunması halinde, ihaleye olan talebi artırmak ve taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılmasını sağlamak amacıyla köyde de satış ilanının yapılması gerektiği, aksi halde özellikle taşınmazın düşük bedelle ihale edilmesi durumunda borçlunun menfaatinin ihlal edilmiş sayılacağı ve bu durumda ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.