Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK m. 89/3”
- Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemesine rağmen İİK'nın 89. maddesindeki prosedür tamamlanmadan, haczedilen paranın üçüncü kişiden istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 89'da belirtilen usulün tamamlanmadan, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi gerekçesiyle haczedilen paranın üçüncü kişiden istenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, üçüncü kişiye yapılan ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığını denetleyip, buna göre alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini reddedebileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tebligatın usulsüzlüğünü denetleme yetkisi bulunmadığı ve bu yetkinin icra mahkemesine ait olduğu, İİK m. 82/son hükmünün ise sadece haczedilecek malın haczinin caiz olup olmadığı konusundaki takdir yetkisini düzenlediği, dolayısıyla icra müdürünün alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini yerine getirmekle yükümlü olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin, ikinci haciz ihbarnamesindeki icra müdürlüğü numarasının hatalı yazılması nedeniyle itirazının geçerli kabul edilmemesi üzerine yaptığı şikayetin süresiz şikayet mi yoksa yedi günlük şikayet süresine mi tabi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci haciz ihbarnamesinde icra müdürlüğü numarasının hatalı yazılmasının haciz ihbarnamesini usulsüz hale getirdiği ve bu nedenle üçüncü kişinin itiraz hakkının engellenmesi nedeniyle şikayetin İİK'nın 16. maddesinin 2. fıkrası kapsamında süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesine karşı süresinde menfi tespit davası açmadığı gerekçesiyle açtığı davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz ihbarnamesine karşı İİK'nın 89/3. maddesinde öngörülen on beş günlük hak düşürücü süre içerisinde menfi tespit davası açmaması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılması nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasında, davacının takip borçlusuna borçlu olmadığının ispat yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca, haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davası açan üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispat yükümlülüğü altında olduğu ve davacının bu yükümlülüğü yerine getiremediği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, haciz ihbarnamesine karşı açtığı menfi tespit davasından feragat etmesi üzerine, davalıya hükmedilen vekalet ücretinin miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, İİK m. 89/3’e göre açılması gereken menfi tespit davasını hak düşürücü süre geçtikten sonra açıp, ön inceleme aşamasında feragat etmesi nedeniyle, davalı vekiline HMK m. 310 ve AAÜT m. 6/1 uyarınca dava değerine göre hesaplanan nispi vekalet ücretinin yarısının hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Menfi tespit davasında davacı lehine karar verilmesine rağmen, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmemesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 89/3 uyarınca açılan menfi tespit davasının davacı lehine sonuçlanması halinde, davalının ön inceleme duruşmasına kadar davayı kabul etmemiş olması sebebiyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3. maddesi uyarınca yapılan haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 89/3'te öngörülen 15 günlük hak düşürücü sürenin, davanın görevsiz mahkemeye açılması halinde dahi işleyeceği, somut olayda davanın bağımsız olarak ve hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesine istinaden açılan davanın İcra ve İflas Kanunu'nun 89/3. maddesindeki 15 günlük hak düşürücü süreye tabi menfi tespit davası mı yoksa 89/5. maddesindeki istirdat davası mı olduğunun belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde istirdat talebinde de bulunduğu, İİK m.89/5'e dayalı geri alma davalarında 15 günlük hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı ve mahkemenin işin esasını inceleyip değerlendirme yapması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasının yasal dava açma süresi içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 89/3. maddesi gereğince menfi tespit davası açma süresinin üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün olduğu, davada üçüncü haciz ihbarnamesinin 18.12.2007'de tebliğ edildiği ve davanın 25.12.2007'de açıldığı, dolayısıyla yasal dava açma süresinin geçmediği gözetilerek, yerel mahkemenin sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı lehine maktu vekalet ücretine mi yoksa nispi vekalet ücretine mi hükmedilmesi gerektiği ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 326. maddesine göre yargılama giderlerinin kural olarak aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilmesi, 332/1. maddesine göre yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedilmesi ve İİK'nın 89/3. maddesindeki maktu harç düzenlemesinin amacının iyiniyetli üçüncü kişilerin menfi tespit davası açmasını kolaylaştırmak olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi kapsamında ödeme yapan üçüncü kişinin istirdat davasını hangi süre içinde açması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İstirdat davasının, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde açılması gereken menfi tespit davasından farklı olarak, haksız yere yapılan ödemenin geri alınması amacıyla İİK m. 89/5 ve TBK m. 31/1 uyarınca ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde açılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.