Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Birliği”
- Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, vekilin davalı olarak bulunmasının gerekliliği ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasını ispat için vekilin de davalı olarak yer alması gerektiği, davalı vekilin taşınmazı gerçek değerinin çok altında bir bedelle devrettiği, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğrattıkları gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu suça ek olarak işlediği rüşvet alma suçundan dolayı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkanı olduğu kooperatif birliklerinin yönetimini ele geçirerek, ihaleleri kendi şirketlerine yönlendirmek, rakipleri tehdit ve şiddet yoluyla sindirmek, belediye kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmak gibi eylemleriyle 4422 sayılı Kanun kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu ve yönettiği, ayrıca rüşvet alma suçunu da bu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı ve bu kapsamda davacının fark kıdem tazminatı, ücret, ikramiye, yıpranma primi ve toplu iş sözleşmesi farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Köylere Hizmet Götürme Birliği işçisi olarak çalıştığı, her iki davalı kurumun da köylere yönelik hizmetlerde iş birliği içinde olduğu ve bu iş birliği kapsamında İl Özel İdaresinin araç gereçlerini kullanmasının ve işin yürütülmesinin davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu anlamına gelmeyeceği, dolayısıyla davalılar arasında muvazaalı bir ilişkinin de bulunmadığı değerlendirilerek istinaf başvurusunun reddine ve davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulama birliğine ait işyerinin hangi işkoluna dahil olduğuna ilişkin çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sulama birliğinin faaliyet konusunun sulama tesislerinin işletilmesi ve suyun dağıtımı olması ve bu faaliyetlerin İşkolları Yönetmeliği'nde "Enerji" işkolunda sayılması gözetilerek, işyerinin "Avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık" işkolunda olduğuna dair Bakanlık kararının iptaline ve işyerinin "Enerji" işkolunda olduğunun tespitine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda ihtilaf bulunmamakla birlikte, verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği ve davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu kabul edilmekle birlikte, işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği konusunda yeterli araştırma yapılmadığı, bu hususun tespiti için gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın tanık anlatımları ve somut delillerle desteklenmeyen beyanı dışında sanığın mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince bu şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için, verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirme unsurunun gerçekleşmiş olması gerektiği, mahkemece bu yönde yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, bu sebeple gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif icra edilmek suretiyle işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği ve böylece davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin, bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin toplu iş sözleşmesi ile düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılığı ve fark ücret talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlamasıyla birlikte bireysel iş sözleşmesindeki çıplak ücretinin düşürülmüş olsa da, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal haklar ve ek ücretlerle birlikte toplam gelirinde artış olduğu, dolayısıyla işçinin iş sözleşmesine göre daha avantajlı duruma geldiği gözetilerek, işçi lehine şart ilkesinin ihlal edilmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine dair merci kararının, eksik soruşturma nedeniyle bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Üniversite öğretim görevlileri hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda öngörülen özel soruşturma usulüne uyulmaması hususunun Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istem yazısında ileri sürülmemiş olması ve sonuca etkili bu hukuka aykırılığın kanun yararına bozmaya konu edilmesinin olanaklı olması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının bu husus yönünden değişik gerekçe ile kabulüne, diğer şüpheliler bakımından ise şikayetçilerden alınan kayıt paralarının akıbetinin ve sahte protokol düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmaması nedeniyle eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından davalı ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı noktasında hukuki uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı idare tarafından davalı şirkete verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu kabul edilmekle birlikte, işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmediği belirtilirken diğer taraftan araç ve gereçlerin bir kısmını davalı idareden kiralayan davalı şirketin gerekli ve yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığı ifade edilerek çelişkili bir karar verilmesi ve uzman bilirkişi aracılığı ile mahallinde keşif yapılmak suretiyle işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediğinin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ... Müdürlüğü tarafından davalı ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu konusunda Özel Daire ile mahkeme arasında ihtilaf bulunmayan somut olayda, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Müdürlüğü tarafından davalı ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye verilen işin asıl işin bir bölümü olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, verilen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği yönünde araştırma yapılmasının gerekliliği ve bu hususun asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmayacağını belirleyen bir unsur olduğu, davacının ilk dava dilekçesinde davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu kabul ederek davayı açtığı ve ilk kararın temyizi üzerine sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi sonucu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartlarının bulunduğu ve işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmediğinin her iki tarafı da bağlar şekilde tespit edilmiş olduğu gözetilerek, işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirip gerektirmediğinin araştırılmasına gerek olmamakla birlikte dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilmek suretiyle davalılar arasındaki hukukî ilişkinin muvazaalı olarak kurulduğunun davacının ispatlayıp ispatlayamadığının belirlenerek sonucuna göre muvazaa iddiasına bağlı talepler hakkında hüküm kurulmasının gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin, bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin toplu iş sözleşmesiyle düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve işçinin fark ücret ile diğer işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin sendikaya üye olmasıyla birlikte toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal haklar ve ek ücretlerle birlikte toplam gelirinin artması, bireysel iş sözleşmesindeki daha yüksek çıplak ücretin toplu iş sözleşmesiyle düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturmayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.