Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşleten”
- Uyuşmazlık: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve 1086 sayılı HUMK uyarınca bir kez işlemden kaldırılmış bir davanın, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra tekrar işlemden kaldırılması halinde, davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Usul hukuku kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi geçerli olsa da, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önceki kanun döneminde dava bir kez işlemden kaldırılıp yenilendiği için bu işlemin tamamlanmış bir usul işlemi olarak kabul edilmesi, hukuki güvenlik ilkesi ve kazanılmış hak gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satışının kanuna aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptali olmadan davanın esastan incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargıda iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan tapu iptali ve tescil davasının esastan incelenemeyeceği, somut olayda ise yargılama sırasında satış işleminin iptaline dair idari işlem tesis edildiği ancak bu işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esastan incelendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczacı hakkında uygulanan cezai işlemlerin, idari işlemin iptali sebebiyle hukuka uygunluğunun tespiti ve buna bağlı olarak harç ve vekalet ücreti istemlerinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargı mercii tarafından verilen ve kesinleşen kararla davacı eczanenin kapatılmasına dair idari işlemin iptal edilmiş olması ve bu idari işleme dayalı cezai işlemlerin uygulanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, oğlu tarafından vekaletname ile devredilen taşınmazın inançlı işlem yoluyla devredildiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının savcılık ifadesinde inançlı işlemi kabul ettiği ve davacının oğlunun vekaleten yaptığı işlemin inançlı işlem niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, ayrıca Borçlar Kanunu'nun 97. maddesindeki karşılıklı edimlerin ifası ilkesi de gözetilerek, mahkemenin inançlı işlem iddiasını ispatlanamamış sayarak davanın reddine karar vermesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünün uygulandığı bir davada, 1086 sayılı HUMK döneminde bir, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte tamamlanmamış usul işlemlerine yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, ancak HUMK dönemindeki işlemden kaldırmanın hukuki sonuç doğurduğu ve HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte tamamlanmış bir işlem olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı sonucunda oluşan tapu kaydının yolsuzluğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptali olmadan davanın esası hakkında karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve tapu kaydının bu işleme dayandığı, dolayısıyla idari işlemin iptali kesinleşmeden tapu iptali ve tescil davasının esası hakkında karar verilemeyeceği gözetilerek, mahkemenin idari işlemin iptaline dair kararın kesinleşip kesinleşmediğini araştırmadan davanın esası hakkında hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iş mahkemelerinde, eski HUMK döneminde açılıp bir kez işlemden kaldırılan davanın, yeni HMK döneminde tekrar işlemden kaldırılması halinde, davanın hangi yasanın hükmüne göre açılmamış sayılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga HUMK döneminde davanın bir kez işlemden kaldırılmış olması ve hukuki güvenlik ilkesi gözetilerek yeni HMK'nın 320/4. maddesinin değil, eski HUMK'nun 409. maddesinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazineye ait tarım arazisinin 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescili istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazineye ait tarım arazisinin satışına ilişkin işlemin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idare tarafından geri alınmadıkça veya idari yargıda iptal edilmedikçe, satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olduğu iddiasıyla açılan davanın dinlenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra memurunun iflas erteleme davası kapsamında verilen tedbir kararları doğrultusunda kaldırdığı ihtiyatî hacizleri, alacaklının talebi üzerine tekrar tesis etmesinin yeni bir haciz işlemi olup olmadığı ve bu işlemin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tedbir kararına rağmen tesis ettiği ihtiyatî haczin kaldırılması talebini önce kabul edip daha sonra alacaklının talebiyle bu kararından dönerek hacze devam etmesinin yeni bir haciz işlemi olarak nitelendirildiği, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararlarının bu yeni haciz işlemi için de geçerli olduğu ve bu nedenle haczin kaldırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraf muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, satış vaadi sözleşmesinin iptali talebiyle açılan davada, taraf muvazaasının ispatı için işlemden sonra düzenlenen belgelerin delil olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukukumuzda taraf muvazaasının ispatı için geçerli işlem tarihinden önce veya en geç işlem tarihinde düzenlenmiş yazılı belgenin varlığı aranırken, işlemden sonra düzenlenen belgelerin ve resmi işlemlerin taraf muvazaasına delil olarak kabul edilemeyeceği ve yazılı delil başlangıcı sayılamayacağı gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlemle devredilen taşınmazın üçüncü kişiye satışı halinde, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığının ve inançlı işlemden haberdar olup olmadığının, taşınmazın mülkiyetinin kazanılması üzerindeki etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: İnançlı işlemin varlığını bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin, 4721 sayılı TMK’nın 1023. maddesi anlamında iyiniyetli sayılamayacağı ve inançlı işlemden kaynaklanan hakların ileri sürülebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı işleminin kanuna aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, satış işleminin iptaline ilişkin idari işlemin kesinleşmesinden önce davanın esasının inlenip inlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve satışın iptaline ilişkin idari işlemin kesinleşmeden tapu iptali ve tescil davasının esasının inlenemeyeceği gözetilerek, mahkemece idari işlemin kesinleşmesi beklenmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.