Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşletme Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: İşverenin, Çalışma Bakanlığı tarafından sendikaya verilen işletme toplu iş sözleşmesi yapma yetki tespitine karşı açtığı yetki tespitinin iptali davasında, davanın daha önce aynı konu ile açılmış bir davada kesin hüküm bulunması sebebiyle reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı taraflar arasında, aynı konu ve aynı taleple daha önce açılmış bir davada Yargıtay kararıyla kesin hüküm oluştuğu ve kesin hükmün maddi anlamda da bağlayıcı olduğu gözetilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ı ve 303. maddeleri uyarınca davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, Vakıf çalışanları ile ilgili davalarda husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, özel hukuk hükümlerine göre kurulduğu, gelirlerinin yalnızca kamu kaynaklarından oluşmadığı, yönetimlerinin tamamen kamu görevlilerinden meydana gelmediği, ayrıca 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca özel hukuk tüzel kişisi oldukları gözetilerek, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün Vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını düzenlediği, Vakıfların genel anlamda kamu tüzel kişisi statüsünü değiştirmediği, dolayısıyla davada husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davada husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, 4721 sayılı TMK ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu uyarınca özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün ise sadece toplu iş sözleşmesi düzeyini belirlediği, vakfın tüzel kişiliğini değiştirmediği ve önceki içtihadı birleştirme kararının bağlayıcılığının devam ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, davada husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'la kurulmuş olmasına, gelirlerinin büyük oranda kamu kaynaklarından sağlanmasına ve Bakanlık denetimine tabi olmasına rağmen, özel hukuk tüzel kişiliğini korudukları, 7144 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle yapılan değişikliğin sadece toplu iş sözleşmesi düzeyini belirlediği, vakıfların kamu tüzel kişisi olduğunu düzenlemediği ve bu nedenle husumetin davalı Bakanlığa yöneltilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak vakıf çalışanlarının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi oldukları, kamu tüzel kişisi sayılabilmeleri için açık bir kanun hükmü bulunmadığı, 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını öngördüğü, bu nedenle vakıf çalışanlarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanamayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Bakanlıkça yapılan işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitinde, davacı şirketin bazı işyerlerinin kapsama dâhil edilmemesi nedeniyle yetki tespitinin iptali istenmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: İtiraz konusu işyerlerinin, yetki tespiti yapılan işyerlerinden farklı işkolunda bulunmaları sebebiyle yetki tespitinde dikkate alınmamalarının hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verdiği yetki tespit kararına karşı açılan itiraz davasında, işverenin aynı işletmeye bağlı farklı işkollarındaki işyerlerinin de yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, yetki tespiti başvurusunda işletme toplu iş sözleşmesi yetkisi için gerekli olan yüzde kırk çoğunluğun sağlanamadığını iddia etmesine rağmen, temyiz aşamasında farklı işkollarındaki birimlerin tek bir işyeri olduğunu ileri sürmesinin dürüstlük kuralına ve önceki eylemiyle çelişkili davranma yasağına aykırı olması ve 6356 sayılı Kanun'un 5. maddesi gereğince farklı işkollarındaki işyerlerinin yetki tespitinde dikkate alınamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, personel özlük hakları, vergi muafiyeti ve alacaklarının tahsili gibi özellikleri kamu kurumu niteliğinde olduğunun kabulünü gerektirdiğinden, davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak alacağın miktarı ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı, ilave tediye yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, kamu kaynaklarından finanse edilmesi, kamu görevlilerinden oluşan mütevelli heyeti ve denetim mekanizmaları gibi özellikleri gözetilerek kamu işyeri oldukları kabul edilmiş ve bu nedenle davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye yükümlülüğü bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı onanmış, ancak alacağın miktarı ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetki tespitine itiraz davasının hangi mahkemede açılması gerektiği hususunda yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 2, 79. maddeleri uyarınca işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz davalarında işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetkili olduğu gözetilerek, davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına ve davacının kötüniyetli temyiz nedeniyle disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme düzeyinde yapılan toplu iş sözleşmesi yetki tespitine davacı şirket vekilinin, yetki tespitine dahil edilmeyen/hatalı dahil edilen işyerleri ve işçi sayıları nedeniyle itiraz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, dava dilekçesine ve istinaf dilekçesine yetki tespitine itirazını destekleyen herhangi bir somut delil sunmaması ve iddialarının soyut kalması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yetki tespitine itirazın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da onanmıştır. - Uyuşmazlık: Alt işveren işyerinde, işletme toplu iş sözleşmesi yetkisinin verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre, her bir alt işveren işyerinin ayrı ayrı işyeri toplu iş sözleşmesi ünitesi olarak kabul edilebilmesi için, hizmet alım sözleşmesinin "Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi" niteliğinde olması gerektiği, somut olayda ise hizmet alım sözleşmelerinin bu nitelikte olmadığının anlaşılması nedeniyle, işletme toplu iş sözleşmesine yönelik yetki tespitinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı ve istinaf mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.