Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İştirak Halinde Mülkiyet”
- Uyuşmazlık: İştirak halinde mülkiyette, bazı mirasçıların tapu kaydının düzeltilmesi ve tescil davası açması üzerine, dava dışı mirasçıların da davaya dahil edilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İştirak halinde mülkiyet davalarında, kadastro kanununda yer alan on yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan davalarda tüm mirasçıların davaya dahil edilmelerine gerek olmadığına dair hüküm, usule ilişkin olmayıp maddi hukuka ilişkin olduğundan ve iştirak halinde mülkiyetin genel kurallarının uygulanması gerektiğinden, dava dışı mirasçıların davaya dahil edilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılara intikal eden şirket paylarının Ticaret Sicil Gazetesi'ndeki ilanının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin şirket payları üzerindeki mirasçılar lehine iştirak halinde mülkiyetin, mahkeme kararı veya sulh yoluyla müşterek mülkiyete dönüştürülmeden şirket yönetim kurulu kararı ve Ticaret Sicil Müdürlüğü ilanıyla mirasçılara intikal ettirilmiş gibi gösterilmesinin ve bu işlemin miras hukuku kurallarına aykırı bulunmasının, davacı mirasçının iptal talebini haklı kıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Terekesi Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki hükümlere tabi olan mirasbırakanın mirasçıları arasında, miras konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölümü Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce gerçekleştiği ve mirasçılık ilişkisinin devam ettiği, dolayısıyla mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İştirak halinde mülkiyete konu taşınmaz hakkında mirasçı tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının, miras payı için mi yoksa tereke adına mı açıldığı ve buna bağlı olarak davanın tüm mirasçılar tarafından açılması veya terekeye temsilci atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tereke adına değil miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, ancak iştirak halinde mülkiyete konu taşınmaz hakkında mirasçıların bir kısmının üçüncü kişiye karşı kendi paylarına hasren tapu iptal ve tescil davası açmasının mümkün olmadığı, davaya diğer mirasçıların katılmasına veya terekeye temsilci atanmasına da olanak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararına karşı verilen Özel Daire bozma kararına direnilmesi üzerine direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan tazminat davasında, davacıların miras yoluyla elde ettikleri paylar üzerinde iştirak halinde mülkiyet bulunduğu gözetilmeden hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İştirak halinde mülkiyet bulunan taşınmazla ilgili açılan davada, paydaşlardan yalnızca bir kısmının dava açması halinde, diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi veya mirasçılık belgesi ibraz edilerek miras paylarının belirlenmesi ve miras şirketine temsilci atanması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin terekeye dahil taşınmaz için açtığı zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, diğer mirasçıların davaya dahil edilmemesi nedeniyle davanın taraf teşkili yönünden usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmaz üzerindeki zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasının, miras ortaklığının tasfiyesine kadar terekenin tamamı üzerinde hak sahibi olan tüm mirasçıların birlikte veya tereke temsilcisi aracılığıyla açılması gerektiği, aksi halde davanın taraf teşkili yönünden usulüne uygun olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan biri tarafından yenilenen davada, diğer mirasçıların da davaya devam edip edemeyeceği ve davanın diğer mirasçılar yönünden açılmamış sayılıp sayılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında dava konusu taşınmaz üzerinde iştirak halinde mülkiyet bulunduğu ve bu nedenle zorunlu dava arkadaşlığı olması sebebiyle, mirasçılardan birinin davayı yenilemesinin diğer mirasçıları da bağlayacağı ve davaya tereke temsilcisi atanarak veya mirasçıların muvafakatı alınarak devam edilmesi gerektiği gözetilerek, diğer mirasçılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazdaki bir payın satışı sebebiyle açılan önalım davasında, mirasçılardan birinin tek başına açtığı ve kendi adına tescil talep ettiği davanın diğer mirasçıların davaya vekaletname ile muvafakat vermeleri halinde kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu payda tasarruf işlemleri için mirasçıların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği, paydaşlardan birinin tek başına kendi adına tescil talepli önalım davası açamayacağı, ancak mirasçıların dava açılmasına ve kendi adına tescile muvafakat etmelerinin TMK m.702/2’ye uygun oybirliği kararı olarak değerlendirilebileceği ve bu durumda davanın dinlenebilme olanağının bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, miras bırakanın paylı mülkiyetine konu taşınmazdaki payın satışı sebebiyle açtığı önalım davasında, diğer mirasçıların davacı vekiline vekâletname vermelerinin davaya muvafakat olarak kabul edilip edilemeyeceği ve davanın dinlenip dinlenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu pay üzerindeki önalım hakkının kullanılması için mirasçıların oy birliğiyle hareket etmesi gerektiği, davaya konu payın davacı mirasçı adına tescili hususunda diğer mirasçıların davacı vekiline verdikleri vekâletnamelerle oy birliğiyle hareket ettikleri ve davaya muvafakat ettikleri anlaşıldığından, davanın dinlenebilme koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.