Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İade Kararı”
- Uyuşmazlık: İşe iade davası öncesinde işe iade talebiyle birlikte kıdem ve ihbar tazminatı gibi feshe bağlı alacaklar için yapılan arabuluculuk başvurusunun, işe iade kararı sonrası işçinin işe başlatılmaması üzerine açılan alacak davasında arabuluculuk şartını sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davası öncesi yapılan arabuluculukta, feshin geçersizliği ve işe başlatılmamanın belirsizliği sebebiyle feshe bağlı alacakların henüz doğmamış olması ve bu alacakların ancak işe başlatılmamak suretiyle oluşan yeni bir fesihle doğması nedeniyle, önceki arabuluculuğun yeni feshe bağlı alacaklar için dava şartını sağlamayacağı gözetilerek, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin bu yöndeki kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, Cumhuriyet başsavcısı tarafından iddianame düzenlenmesi için iade edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak düzenlenen iddianamenin hukuki değerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'da suç soruşturması ve sonucunda iddianame veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına ait olduğu, Cumhuriyet başsavcılarının ise idari gözetim ve denetim yetkisi olsa da bunun ceza muhakemesi işlemlerine müdahale anlamına gelmediği, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararının hukuken geçerli olduğu ve başsavcının iade yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin kanun yararına bozma isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararından sonra verilen hükümde, yasa yoluna ilişkin yapılan açıklamanın sanığı yanıltıp yanıltmadığı ve temyiz isteminin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararının bozma kararıyla aynı sonuçları doğurduğu ve yerel mahkemenin hükmünde yer alan "iade kararının temyiz hakkını ortadan kaldırmadığı" şeklindeki açıklamanın sanık müdafisini yanılttığı, ayrıca tebliğnamede de bu yanılgıyı giderecek bir şerh bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin süresinde yapılmış olması gerektiği kabul edilmiş ve Özel Daire’nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılarak dosyanın esastan incelenmesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade kararının kesinleşmesinden sonra davacı işçinin işe başlatılmak için işverene yaptığı başvurunun usulüne uygun olup olmadığı ve adi ortaklıklardan birine yapılan başvurunun yeterli sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade başvurusu için kanunda herhangi bir usul öngörülmediği, davacının adi ortaklıklardan birine yaptığı tebligat ile işe başlama iradesini ortaya koymasının yeterli olduğu, diğer ortağa tebligat yapılamamasının davacı aleyhine değerlendirilemeyeceği ve işe iade sonrası talepleri hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu kesinleşen işe iade kararına rağmen işverenin daveti üzerine işçinin işe başlamaması sebebiyle, işçinin boşta geçen süre ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade talebinde samimi olması ve işe başlama niyetinin bulunması gerektiği, işe başlama niyeti olmaksızın yapılan başvurunun geçerli bir başvuru olarak kabul edilemeyeceği, davet edilmesine rağmen işe başlamayan işçinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesi hükmünün kıyasen uygulanmasıyla boşta geçen süre ücretine hak kazanamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen işe iade davasında feshin haklı nedenle yapıldığı kabul edilmişken, sonradan açılan kıdem ve ihbar tazminatı davasında bu kararın kesin hüküm teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davasında feshin haklı nedene dayandığı yönündeki kesinleşmiş kararın, aynı vakıalara dayanılarak açılan kıdem ve ihbar tazminatı davasında kuvvetli delil olarak kabul edilmesi ve mahkemeyi bağlaması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarafların Türkiye'ye tatil amacıyla geldikleri sırada anne tarafından boşanma davası açılması ve geçici velayetin anneye verilmesi üzerine, müşterek çocuğun Lahey Sözleşmesi kapsamında mutat meskeni olan baba yanında İsviçre'ye iade edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların Türkiye’ye birlikte tatile geldikten sonra anne tarafından boşanma davası açılması ve babanın bu durumu bilerek tek başına İsviçre’ye dönmesi nedeniyle çocuğun “kaçırılma” veya “alıkonulma” hallerinin olmadığı, ayrıca boşanma davası ile tarafların ayrı yaşamaya hak kazandıkları, velayetin tedbiren anneye verildiği, çocuğun annesinden hiç ayrılmadığı ve henüz üç yaşını doldurmadığı, bu yaştaki bir çocuğun anneden ayrılmasının çocuğu fiziki ve psikolojik tehlikeye maruz bırakacağı, babanın çalışması halinde çocuğa üçüncü bir kişi tarafından bakılacak olması gibi hususlar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, Cezayir'de çalışan davacı işçinin iş akdini haksız feshetmesi nedeniyle, işe iade davası sonrasında ödenmesi gereken kıdem, ihbar, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen işe iade kararında davacının davalı şirkete iadesine karar verildiği, davalı tarafından işe iade talebinin reddedildiği ve davacıya bir kısım ödemeler yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede ücretin belirlendiği ve husumet itirazının yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu kesinleşen işe iade kararına rağmen, işçinin işe başlatılmaması nedeniyle açılan işe iade tazminatı davasında, işçinin işe başvurusunun samimi olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade başvurusunda bildirdiği adrese gönderilen işe davet ihtarnamesinin, işçinin adreste tanınmadığı gerekçesiyle tebliğ edilememesi ve işçinin adres değişikliği bildiriminde de bulunmaması, işe iade başvurusunda samimi olmadığının göstergesi olarak değerlendirilerek, mahkemenin davayı reddeden nihai kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak ilamın bozulması üzerine, İcra ve İflas Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tahsil edilen paranın iadesinde faizin hangi tarihten itibaren işleyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı taraflar arasında, aynı konu ve aynı takip dosyası hakkında verilen ve kesinleşen icra mahkemesi kararının, tahsil edilen paranın iadesinde faizin başlangıç tarihinin, tahsil tarihi olduğunu belirlediği ve bunun kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının işe iade kararının kesinleşmesine rağmen işe başlatılmaması nedeniyle talep ettiği kıdem, ihbar, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacakların hesaplanmasına esas ücretin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe iade kararının kesinleşmesine rağmen işe başlatılmadığı ve herhangi bir ödeme yapılmadığı, işe başlatılmadığı tarih dikkate alınarak tazminatların hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve giydirilmiş brüt ücretin bordrolara ve davalı beyanına göre hesaplandığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen işe iade davası sonrasında, davacının işe iade başvurusunun reddinin hukuka uygunluğu ve talep edilen işçilik alacaklarının miktarı, kapsamı ve davalı belediyenin sorumluluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının asıl işveren belediyenin işçisi olduğunun kesinleşen işe iade kararı ile sabit olması ve davacının işe başlatılmaması nedeniyle kıdem, ihbar, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ücreti, ücret farkı, ilave tediye ve yol ücreti alacaklarına hak kazandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.