Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra İflas Kanunu m.169/a”
- Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe dayanak senette, imza inkârı dışında yazıda sahtelik iddiası halinde HMK’nın 209. maddesi gereğince takibin durup durmayacağı ve bu bağlamda, borçlu vekilinin sahtelik iddiası nedeniyle takibin durdurulması talebinden sonra alacaklı vekilinin haciz talebinin kabul edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Takip hukuku bakımından İİK'nın HMK'ya göre özel kanun niteliğinde olması ve İİK'da imza inkârı dışında kalan itiraz türlerinin borca itiraz olarak düzenlenmesi, sahtelik iddiasının da bir borca itiraz niteliğinde olması ve İİK m.169/a'da düzenlenmiş olması sebebiyle HMK m.209'un uygulanamayacağı, ayrıca genel mahkeme veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş bir tedbir kararı da bulunmadığından icra dairesince haczin uygulanmasında usulsüzlük olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflasına karar verilen borçlu şirketler hakkında, iflas kararından önce açılmış olan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya itiraz davasının İİK 194. maddesi gereğince durdurulup durdurulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas kararı kesinleşen borçlu şirket hakkında açılan imzaya itiraz davasının, iflasın kesinleşmesiyle birlikte düşeceği ve bu nedenle temyiz eden iflas idare memurunun hukuki yararının bulunmadığı, iflas kararı bozulan şirket hakkında ise iflas öncesi duruma dönüleceğinden imzaya itiraz davasının devam edeceği ve direnme kararının onanması gerektiği gözetilerek, bir şirketin iflas idare memurunun temyiz isteminin reddine, diğer şirket yönünden ise direnme kararının onanmasına ve dosyanın esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olup olmadığı ve borçlunun bu yöndeki itirazının reddi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bonodaki "teminat senedidir" kaydının senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği, borçlunun teminat senedi olduğuna ilişkin iddiasını ispat için İİK m.169/a'da öngörülen resmi veya imzası ikrar edilmiş belge sunamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borca itiraz davasının kabulü halinde takibin iptaline mi yoksa durdurulmasına mı karar verilmesi gerektiği ve alacaklı lehine tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borca itirazın kabulü halinde İİK m.169/a gereğince takibin durdurulması gerektiği, takibin iptaline karar verilemeyeceği ve ayrıca alacaklının kötü niyetli olması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte borçluların itirazlarının borca mı yoksa imzaya mı itiraz niteliğinde olduğu ve davacı şirketin imza itirazının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlular M.A. ve F.H.'nin itirazının borca itiraz niteliğinde olup takibin bu itiraz üzerine durdurulduğu, bu nedenle İİK m. 169/a-6 uyarınca sadece tazminata hükmedilebileceği, imzaya itirazda ise bilirkişi raporundaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu tarafından ibraz edilen ödeme belgesinin, takip konusu borcu karşılayıp karşılamadığı ve belgenin tahrif edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu tarafından ibraz edilen ve alacaklı tarafından imzası ikrar edilen ödeme belgesinin İİK m.169/a'da belirtilen ödeme belgesi niteliğinde olduğu ve belgede tahrifat iddiasının yargılamayı gerektirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin borçlunun itirazlarının kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.