Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra Memuru İşlemi”
- Uyuşmazlık: İcra memurunun iflas erteleme davası kapsamında verilen tedbir kararları doğrultusunda kaldırdığı ihtiyatî hacizleri, alacaklının talebi üzerine tekrar tesis etmesinin yeni bir haciz işlemi olup olmadığı ve bu işlemin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tedbir kararına rağmen tesis ettiği ihtiyatî haczin kaldırılması talebini önce kabul edip daha sonra alacaklının talebiyle bu kararından dönerek hacze devam etmesinin yeni bir haciz işlemi olarak nitelendirildiği, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararlarının bu yeni haciz işlemi için de geçerli olduğu ve bu nedenle haczin kaldırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra memurunun, iflas erteleme davasında verilen tedbir kararları nedeniyle kaldırdığı ihtiyati haczin, alacaklının talebi üzerine tekrar tesis etmesinin yeni bir haciz işlemi olup olmadığı ve bu işlemin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun kendiliğinden kararından dönemeyeceği, 24.07.2014 ve 25.07.2014 tarihli tedbir kararlarının yeni tedbir kararı niteliğinde olup 24.07.2014 tarihinden sonraki işlemlerde uygulanacağı ve bu durumda 07.08.2014 tarihli haczin yeni bir haciz işlemi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu haciz işleminin de tedbir kararlarına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, üçüncü kişiye yapılan ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığını denetleyip, buna göre alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini reddedebileceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, tebligatın usulsüzlüğünü denetleme yetkisi bulunmadığı ve bu yetkinin icra mahkemesine ait olduğu, İİK m. 82/son hükmünün ise sadece haczedilecek malın haczinin caiz olup olmadığı konusundaki takdir yetkisini düzenlediği, dolayısıyla icra müdürünün alacaklının üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılması talebini yerine getirmekle yükümlü olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, borçlulara yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığını denetleme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürünün, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin karar verme yetkisinin icra mahkemesine ait olduğu ve kendiliğinden hatalı tebligat işlemini düzeltemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünün, Maden Kanunu'nun 40. maddesi gereğince haczi caiz olmayan maden işletmesi mallarına ilişkin haciz talebini, borçlunun şikayeti olmaksızın reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maden Kanunu'nun 40. maddesinde sayılan malların haczi caiz olmadığı, haczedilmezlik iddiasının borçluya tanınmış bir hak olduğu ve icra memurunun haciz talebini yerine getirme konusunda takdir yetkisi bulunmadığı gözetilerek, icra mahkemesinin şikayeti reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişiye ait işyerinde bulunan mallara haciz konulması talebinin, icra memuru tarafından haciz mahallinin borçlu ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, haciz istenen malların üçüncü kişiye ait olduğu iddiası nedeniyle haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığı, yapması gerekenin haciz işlemini gerçekleştirip üçüncü kişinin istihkak iddiasını tutanağa geçirerek İİK'nın 97 ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürlüğünün, Maden Kanunu'nun 40. maddesi kapsamında haczedilmezliği öngörülen mallara ilişkin haciz talebini, borçlunun şikayeti olmaksızın reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürlüğünün, haciz talebinin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisinin bulunmadığı, haczedilmezlik iddiasının borçluya tanınan bir hak olduğu ve Maden Kanunu'nun 40. maddesinde sayılan malların haczinin mümkün olmadığının ancak borçlunun şikayeti üzerine değerlendirilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilen aracın yediemin otoparkından kaybolması nedeniyle icra müdürlüğünün kusurlu olup olmadığı ve bundan dolayı tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun, aracı haczedip yediemine teslim etme aşamasında kusurlu bir işleminin bulunmadığı, sorumluluğun yediemine ait olduğu ve icra memurunun yediemini denetleme görevinin olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun ihtiyati tedbir kararının uygulanması talebini reddetmesi üzerine yapılan şikayette icra mahkemesinin görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ihtiyati tedbir kararının uygulanması talebi, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip dosyasında icra memuru önüne getirildiği ve icra memurunun bu talebi reddederek takibin devamına karar verdiği için, icra memurunun bu işlemine karşı yapılan şikayetin İcra Mahkemesi'nde incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra memurunun kusurlu işlemi nedeniyle iptal edilen ihalede davacının ödediği bedelin faiziyle birlikte tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle davacının zarara uğradığı, davalı Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğunun bulunduğu, ancak faiz başlangıç tarihinin dava tarihi değil, ihale bedelinin ödendiği tarih olması gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın süresinde olup olmadığı ve icra müdürünün tutanağının geçerliliği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, icra dairesinin tuttuğu tutanakların aksi, aynı nitelikte bir belge ile ispatlanana kadar muteber olduğu, somut olayda ise borçluların itiraz dilekçelerinin ödeme emri tebliğ tarihi olan 08.04.2013 tarihinde verildiği iddiasına rağmen, bunu destekler hiçbir delilin bulunmadığı, aksine icra müdürlüğünün tutanağa 14.01.2014 tarihinde itiraz dilekçelerini geçirdiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.