Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İdari Para Cezası”
- Uyuşmazlık: Kesinleşen ve ödenen idari para cezasının istirdadı davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, idari para cezasına ilişkin idari işlemin iptaline değil de, ödenen paranın geri alınmasına ilişkin bir istirdat davası niteliğinde olduğu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda istirdat davasının idari yargının görev alanına girdiğine dair bir düzenleme bulunmadığı gözetilerek davanın adli yargının görevine girdiğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasına yönelik ödeme emrinin iptali davasında görevli mahkemenin adli mi yoksa idari yargı yeri mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca verilen idari para cezalarına karşı idare mahkemesinde dava açılması gerekirken, ödeme emri tebliğ edildikten sonra bu ödeme emrinin iptali için 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereğince iş mahkemelerinde dava açılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortasız işçi çalıştırdığı gerekçesiyle hakkında idari para cezası düzenlenen ve %5'lik prim teşvikinden yararlandırılmayan işverenin, idari para cezasının iptal edilmesi üzerine prim teşvikinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İdari para cezasının iptali, sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiasını ortadan kaldırmadığından ve prim teşvikinden yararlanma hakkı, sigortalı çalıştırma durumuna bağlı olduğundan, dava dışı sigortalının da davaya dahil edilerek fiili çalışma olgusunun tespiti ve sonucuna göre prim teşvikinden yararlanma hakkının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdari para cezasına karşı kanun yoluna başvurulması ve sulh ceza mahkemesince cezanın miktarının azaltılması halinde, mahkeme kararına itiraz süresi içinde ödenen azaltılmış miktar üzerinden peşin ödeme indiriminden yararlanılıp yararlanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17/6. maddesindeki "kanun yoluna başvurmadan önce ödeme" şartının, hak arama özgürlüğünü engellemediği ve peşin ödeme indirimi için yasanın aradığı ön koşulun gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezası ve gecikme zammının tahsili için gönderilen ödeme emirlerinin iptali davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: İdari para cezası kararının tebliği, itiraza ilişkin işlemler, idare mahkemesindeki iptal davalarının kesinleşme durumu ve ödeme emirlerine konu cezalar ile iptal edilen cezaların aynı olup olmadığı gibi hususlar araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik inceleme ve araştırmaya sebebiyet verdiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerine konu idari para cezalarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davacının bu cezalardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 140. maddesi uyarınca idari para cezalarına karşı izlenecek usul gözetilmeden, davacı adına düzenlenen idari para cezası kararının varlığı, bu kararlara karşı itiraz edilip edilmediği, idari para cezasının kesinleşip kesinleşmediği ve zamanaşımına uğrayıp uğramadığı gibi hususlar araştırılmadan davanın zamanaşımı nedeniyle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptaline ilişkin sulh ceza mahkemesi kararının, Kanun Yararına Bozma yoluna konu olması halinde, CMK’nın 309/4-a maddesi mi yoksa 309/4-c maddesi mi uyarınca bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'nun kendine özgü yapısı, idari para cezasına ilişkin kararın niteliği, mahkemenin talebe konu olmayan başka bir tutanağı iptal etmesi ve kararın uygulanabilir olmaması nedeniyle, kararın esasını çözmeyen bir karar olarak kabul edilip CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, katılanların paralarını borsada değerlendirmeleri yönünde telkinde bulunmaları, katılanlar adına yetkili aracı kurum nezdinde hesap açılması, katılanların bu hesaplara para yatırmaları, sözleşme ve müşteri emir formlarındaki imzaların katılanlara ait olması, yetkili kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu'nun sanıkların eylemlerini idari para cezası ile yaptırım altına alması, katılanların hesaplarında bir dönem kâr elde edilmesi, borsalardaki genel düşüş eğiliminin zarara sebep olması, katılanların açtıkları alacak davaları sonucunda zararlarının tazmin edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunun maddi konusunun hareket unsurunu oluşturan hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının kaldırılmasına ilişkin sulh ceza hâkimliği kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında mı yoksa 309/4-c maddesi kapsamında mı kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen kararların kendine özgü bir sistematiği olduğu, idari para cezasının kaldırılmasına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair kararın davanın esasını çözmediği, aleyhe değiştirme yasağının uygulanamayacağı, mahallinde yeniden inceleme ve araştırma yapılmasının gerektiği ve CMK'nın 223. maddesinde tanımlanan 'red' kararı niteliğinde olduğu gözetilerek, karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasına ilişkin ödeme emrinin iptali davasında, yerel mahkemenin verdiği ilk kararın görevsizlik kararı olup olmadığı ve idari para cezasının iptali için esas yönünden inceleme yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, idari para cezasının iptali talebini görev yönünden değil, esastan reddettiği ve bu nedenle verdiği kararın görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptaline ilişkin yapılan itiraz üzerine verilen kararın, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309/4-a maddesi mi yoksa 309/4-c maddesi uyarınca mı bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'na göre verilen idari para cezasının iptaline ilişkin itiraz üzerine verilen kararın, davanın esasını çözmesi fakat mahkumiyet hükmü olmaması; CMK'nın 309/4-c maddesinin uygulanmasının daha hakkaniyete uygun olması gözetilerek, Özel Daire kararının CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmeyecek şekilde bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.