Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İdari Tazminat”
- Uyuşmazlık: İdari yargıda açılan davada vekil olarak yer alan avukatların, idari kararın uygulanmaması sebebiyle manevi tazminat davası açıp açamayacakları ve Başbakan ile Bayındırlık Bakanı'nın imar planı değişikliği yapmalarının idari kararın uygulanmamasını sağlayıp sağlamadığı ve bu sebeple tazminat sorumluluğu doğup doğmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargıda vekil olarak görev yapan avukatın, idari kararın uygulanmaması nedeniyle şahsi manevi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı ve Başbakan ile Bayındırlık Bakanı'nın imar planlarında değişiklik yapma yetkisinin bulunması sebebiyle bu değişikliklerin idari kararı ihlal olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle tazminat sorumluluğu doğmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı, davalı Başbakan ve Bayındırlık Bakanı yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, Başbakan'ın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve manevi tazminat ödenmesine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Başbakanlığın, kesinleşmiş bir idari yargı kararını süresinde uygulamamasının idare hukuku ilkeleri ve Anayasa'nın 138. maddesine aykırı olduğu, bu durumun davacının kişilik haklarını ihlal ettiği ve manevi tazminata hak kazandırdığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya daha önce idare mahkemesinde manevi tazminat ödendiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinde açılan tazminat davasında manevi tazminata hükmedilmesinin mükerrerlik oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminatın, haksız fiilin gerçekleştiği anda duyulan acı ve elem için ödenmesi gereken, bölünemez ve bir defada istenmesi gereken bir tazminat türü olduğu gözetilerek, davacıya idare mahkemesinde aynı olay nedeniyle manevi tazminat ödenmiş olması sebebiyle asliye hukuk mahkemesinin manevi tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerçeğe aykırı düzenlendiği iddia edilen sicil raporları nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, idari yargıda idare aleyhine dava açılmadan, memurlar hakkında adli yargıda tazminat davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasanın 129/5. maddesi gereğince memurların yetkilerini kullanırken verdikleri zararlardan dolayı açılacak tazminat davalarının idare aleyhine açılması gerektiği, ancak dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, memurların kişisel kusurlarına dayandığının anlaşılması ve bu iddianın araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı rektörün davacı genel sekretere yönelik eylemlerinin hizmet kusuru mu yoksa kişisel kusur mu olduğuna ve idari yargı kararının yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat davası açılıp açılamayacağına ilişkin husumet itirazının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı rektörün eylemlerinin kişisel kusur niteliğinde olduğu, idari yargı kararının yerine getirilmemesinin ise dava tarihi itibarıyla kamu görevlisine karşı tazminat davası açılmasına olanak sağladığı gözetilerek, husumet itirazının reddine ve davanın esasının incelenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İmar planı değişikliği nedeniyle kamulaştırmasız el koyma sebebiyle açılan tazminat davasının adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6487 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi ve Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca, imar planlarında umumi hizmetlere ayrılan alanlar nedeniyle tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkındaki tazminat davalarının idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle açılan tazminat davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme ortaklık payı kesintisinin, İmar Kanunu'nun 18. maddesinde idareye tanınan yetkiye dayanılarak tek taraflı olarak tesis edilen ve mülkiyeti sona erdiren bir idari işlem olması ve idarenin bu eyleminden kaynaklanan tazminat davalarında adli yargının görevli olması gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kurum zararı nedeniyle açılan tazminat davasında, idari mahkemede açılan kamu zararının tahsiline ilişkin idari işlemin iptali davasının, tazminat davası için bekletici sorun teşkil edip etmediği ve idari davanın sonucunun beklenmesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargıda açılan kamu zararının tahsiline ilişkin idari işlemin iptali davasının, tazminat davası için bekletici sorun teşkil ettiği ancak Yargıtay incelemesi sırasında idari davanın kesinleşerek kamu zararına ilişkin idari işlemin iptal edilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle bekletici sorun kalmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.