Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İddia ve Savunma Hakkı”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasına cevap olarak açılan maddi manevi tazminat davasında, davalının cevap dilekçesinde kullandığı ifadelerin hakaret niteliğinde olup olmadığı ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesinde kullandığı ifadelerin, iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İddianamede ve esas hakkındaki mütalaada sanık hakkında uygulanması istenen TCK'nın 29. maddesinin (haksız tahrik), sanığa ek savunma hakkı verilmeden uygulanmamasının CMK’nın 226. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun hukuki niteliğinin değişmemesi ve cezanın artırılmasını gerektiren yeni bir hususun duruşmada ortaya çıkmaması nedeniyle, iddianamede yer alan ve sanık lehine değerlendirilebilecek haksız tahrik hükmünün uygulanmamasının CMK’nın 226. maddesi kapsamında ek savunma hakkı doğurmayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında tutuklu yargılanan ve müdafi talebinde bulunmayan sanığa müdafi atanmasının zorunlu olup olmadığı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa CMK 150/3 uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve sanığın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve ilk sorgusunda müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise müdafi hakkı kendisine hatırlatıldığı halde talepte bulunmadığı, CMK'nın 101/3. maddesinin ilk tutuklama talebine ilişkin olduğu ve kovuşturma aşamasındaki tutuklu yargılamada müdafi atanmasını zorunlu kılmadığı, zorunlu müdafilik hallerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı ve yorum yoluyla genişletilemeyeceği, sanığın müdafiye erişim hakkının kısıtlanmadığı, TCK 314/2'de belirlenen temel cezanın 5 yıl hapis olduğu ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddesinin ceza artırımına ilişkin olduğu, CMK 150/3'ün ise temel cezayı esas aldığı, kanun koyucunun ceza artırımını öngören nitelikli halleri bu kapsamda değerlendirmediği, ayrıca sanığa talebi halinde baro tarafından ihtiyari müdafi görevlendirmesinin yapılabileceği gözetilerek, Özel Daire'nin sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kurulan suç örgütü, cinsel suçlar ve diğer suçlara ilişkin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen cezanın 5 yılın altında olması nedeniyle temyiz incelemesinin mümkün olmadığı, bir kısım sanıklar hakkında verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu, sanık ...’ın örgüt lideri olarak tüm suçlardan, örgüt yöneticilerinin ise hiyerarşik olarak bağlı bulundukları örgüt üyelerinin suçlarından sorumlu tutulması gerektiği, cinsel suçlarda mağdurların rızasının hile ile alındığı, nitelikli hal ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, müsadere kararlarının yasal dayanağının bulunduğu, diğer temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı gözetilerek, bir kısım hükümler bozulmuş, bir kısım temyiz talepleri reddedilerek diğer hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, davalıya tebligatların usulüne uygun yapılmaması nedeniyle savunma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesi, duruşma günü, bozma ilamı, karar düzeltme ilamı, direnme kararı ve temyiz dilekçesinin isim benzerliğinden dolayı davalı dışında başka bir kişiye tebliğ edilmesi ve ayrıca davalıya yapılan tebligatların tutukevinde bulunduğu sırada 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19. maddesine ve ilgili tüzük hükümlerine aykırı şekilde yapılması nedeniyle savunma hakkının ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İddianamede sanık hakkında uygulanması istenen TCK'nun 39. maddesinin, sanığa ek savunma hakkı verilmeden uygulanmamasının CMK'nun 226. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında iddianamede TCK'nın 39. maddesinin uygulanması talep edilmiş olmasına rağmen, yerel mahkemece bu madde uygulanmayarak sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu hususta sanığa ek savunma hakkı tanınmamasının savunma hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı için boşanma davası yargılaması esnasında kullandığı sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, duruşma esnasında ve sonrasında kullandığı ifadelerin davacıyı küçük düşürücü nitelikte olduğu ve davalının vekil sıfatıyla bu sözleri kullanmaksızın iddia ve savunmasını yapmasının mümkün olduğu gözetilerek, ifadelerin iddia ve savunma sınırları içinde değerlendirilemeyeceği, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve manevi tazminat gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının sigortalı hizmet süresinin tespiti davasında, yerel mahkemenin davalı işverene yaptığı tebligatın usulsüz olması nedeniyle davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği ve bu durumun direnme kararının incelenmesine etki edip etmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın usulsüz olması sebebiyle davalı işverenin yargılama süreçlerinden haberdar olamadığı ve savunma hakkını kullanamadığı, bu nedenle de taraf teşkili sağlanmadan verilen direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemece belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı taleplerine ilişkin davanın belirsiz alacak mı yahut kısmi dava olarak mı açıldığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete, Yargıtay’ın bozma kararı ve bozma sonrası duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilmemesi ve taraf teşkilinin sağlanmaması nedeniyle davalının savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin işçi tarafından devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve buna bağlı olarak işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı sıfatıyla yargılamaya dahil edilen Sağlık Bakanlığı'na dava dilekçesi, bozma kararı ve bozma sonrası duruşma günü dâhil tebligatların usulünce yapılmadığı, taraf teşkilinin sağlanamadığı ve savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların savunma hakkının ihlal edilip edilmediği ve haklarında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak için yeterli süre verilmemesi nedeniyle savunma haklarının kısıtlandığı, ayrıca tanıkların dinlenmemesi, Bank Asya hesap hareketlerinin detaylı incelenmemesi ve diğer delillerin toplanmaması nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.