Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İddianame ile Bağlılık”
- Uyuşmazlık: Sanığın, kendisini yakalamak isteyen polis memuruna karşı gerçekleştirdiği eylemin görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın polis memurunu yakalamaktan kaçmak için yumruklayıp yere düşürmesinin ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralamasının, görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu, iddianamede de bu suçu kapsayacak şekilde olay anlatıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan açılan kamu davasında, iddianamede tanımlanmayan hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında düzenlenen iddianamede, konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu iddia edilen villanın kapı anahtarının değiştirilmesi eyleminin yer aldığı, ancak katılanın siteye girişinin engellenmesi şeklindeki ve sanığın mahkûmiyetine esas alınan hakkı olmayan yere tecavüz suçu ile ilgili herhangi bir iddia ve isnat bulunmadığı, bu nedenle de mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışına çıkarak sanığı hakkında iddianamede tanımlanmayan bir eylemden hüküm kurmak suretiyle CMK’nın 225. maddesine aykırı davrandığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu mu yoksa resmi belgede sahtecilik suçunu mu oluşturduğu ve görevli mahkemenin sulh ceza mahkemesi mi yoksa asliye ceza mahkemesi mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ölümle geçersiz hale gelen vekaletnamenin kullanılması suretiyle babasına ait taşınmazları devreden sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiği ve bu konudaki delilleri takdir görevinin asliye ceza mahkemesine ait olması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay kararının temyiz incelemesinde, sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği mi yoksa yöneticiliği mi oluşturduğu ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek Yargıtay üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak tek başına karar alan bir yönetici konumunda olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, cezanın da sanığın örgütte kaldığı süre, eylemlerinin çeşitliliği, örgüt içindeki konumu ve işlediği suçun tehlikeliliği gözetilerek belirlendiği değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, örgütsel faaliyetlerde bulunması, tanık beyanları ve diğer delillerle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğunun ve hiyerarşik yapısında yer aldığının anlaşılması, eylemlerinin örgütün amaçları doğrultusunda olması ve suçun unsurlarının oluşması gözetilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğunun, örgütsel toplantılara katıldığının ve Yargıtay yapılanması içerisinde örgütsel faaliyetlerde bulunduğunun tanık beyanları ve dijital delillerle sabit olması, FETÖ/PDY'nin suç tarihi itibariyle silahlı terör örgütü niteliğinde olması ve sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği suçunun unsurlarını oluşturması gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan yargılanan sanıklar hakkında verilen düşme kararının dava zamanaşımı yönünden isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 67. maddesinin 2. fıkrasında yer alan zamanaşımı kesme nedenlerinin, ek iddianame veya birleştirilen iddianameler yönünden uygulanma yeri olmadığı ve her iddianamenin kendi sanığı açısından zamanaşımını etkileyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında cinsel saldırı suçundan açılan kamu davasında, eylemin kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüs olarak nitelendirilmesiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi üzerine, bu suçtan dava açılmadığı iddiasıyla yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede anlatılan eylem ile yerel mahkemece hüküm kurulan eylemin aynı olması ve mahkemenin fiilin nitelendirilmesinde iddia ile bağlı olmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İştirak halinde işlenen suçlarda, ortaklardan birinin savunmasının alınmasının dava zamanaşımının kesilmesi bakımından diğer ortakları da etkileyip etkilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’da dava zamanaşımının sirayeti konusunda fiile bağlılığı esas alan nesnel ölçütün kabul edildiği, zamanaşımının kesilmesinin suçu işlediği iddia olunan kişiye ya da kişilere ilişkin olmayıp aksine suç konusu fiile ilişkin olduğu, bahse konu suçu oluşturan fiilin objektif olarak şerikler arasındaki bağı ifade ettiği, bu bağın suça iştirak eden kişilerden kaynaklanmayıp aksine ortak katkıda bulunulan fiilin çerçevesinde hüküm ifade ettiği, dolayısıyla objektif bu bağ kapsamında meydana gelen ve dava zamanaşımını kesen nedenlerin, kişilerden bağımsız olarak hukuki sonuç doğuracağı ve fiil nedeniyle birleşen tüm şerikler hakkında da geçerli olacağı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye mi yoksa yönetici mi olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt hiyerarşisinde tek başına karar alma yetkisine sahip olmadığı, Danıştay ile ilgili kararları bir üst kurulun aldığı, ayrıca yargı yapılanmasının mahrem imamlara bağlı olduğu ve sanığın da bu imamlardan talimat aldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunda, diğer sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet kararının sanık hakkında da dava zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle işlenen suçlarda iştirak mümkün olmadığı ve TCK’nın 22. maddesi uyarınca herkesin kendi kusurundan sorumlu olduğu gözetilerek, diğer sanıklar hakkındaki mahkûmiyet kararının sanık bakımından zamanaşımını kesmeyeceği ve asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kamu davasının düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyiz incelemesinde, sanık müdafisinin ek temyiz dilekçesinin süresinde olup olmadığı ve hükmün hukuki gerekçelerinin yerindeliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin gerekçeli kararın tebliğinden sonra yedi gün içinde temyiz nedenlerini içeren bir dilekçe sunması gerektiği hususunda tebligat yapılmamasının, meşruhatlı tebligatın yapılabilmesi için bir engel oluşturmadığı, bu nedenle sanık müdafisinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın örgüt üyeliğine ilişkin delillerin ve yargılama usulünün hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.