Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İfşa”
- Uyuşmazlık: Sanığın, boşanma davası devam ederken eşinin facebook hesabına girerek özel mesajlarını kaydedip başkalarına göndermesinin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, eşinin facebook şifresini bilmesi veya elde etmesinin, eşinin özel mesajlarına erişim ve ifşa konusunda rızası olduğunu göstermediği, bu eylemin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun nitelikli halini oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası tarafından kaydedilen ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden ses kaydını mahkemeye sunması eyleminin, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu mu yoksa özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna azmettirme mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun ancak konuşmanın tarafı olmayan üçüncü kişilerce işlenebileceği, sanığın ise başkası tarafından yapılan kaydı mahkemeye sunması nedeniyle bu suçu işlemediği; ancak katılanın özel hayatına ilişkin ses kaydının sanığın isteği üzerine kaydedilmesi ve bu kaydın sanık tarafından mahkemeye sunulması ile özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden, sanığın eyleminin TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna azmettirme oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin ticari sırlarını ifşa etmesi nedeniyle davacı şirketin maddi ve manevi tazminat talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ticari sır niteliğindeki bilgileri paylaştığı kabul edilmekle birlikte, davacı şirketin maddi zararının ispatlanamaması ve hükmedilen manevi tazminat miktarının yerindeliği gözetilerek, yerel mahkemenin davacının maddi tazminat talebini reddeden, manevi tazminat talebini ise kısmen kabul eden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğin eylemlerinin evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olup olmadığı ve kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı kadına yönelik hakaret, küçük düşürücü davranışlar, ekonomik sıkıntılara sebebiyet verme, özel hayatı ifşa etme ve psikolojik rahatsızlık verme gibi eylemlerinin tanık beyanları ve kısmen ikrar ile sabit olması, davalının aksine bir delil sunmaması ve davacının kusurunun ispatlanamaması karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve bu durumun evlilik birliğini temelden sarstığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun fotoğraflarını, kişisel bilgilerini iç çamaşırlarına zımbalayarak çeşitli yerlere asması eyleminin, tek fiil ile birden fazla suç oluşturması durumunda, TCK’nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil teşkil ettiği, bu fiil ile özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarının oluştuğu, dolayısıyla TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü gereğince sanığın en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın gazetedeki yazısıyla soruşturmanın gizliliğini ihlal edip etmediği ve mağdurların davaya katılma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yazısının, soruşturma dosyasındaki bilgileri suçlayıcı bir üslupla kamuoyuna sunarak mağdurların suçlu sayılmama karinesi ve lekelenmeme hakkını ihlal ettiği ve bu nedenle gizliliğin ihlali suçunu oluşturduğu, ayrıca mağdurların davaya katılma hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim hakkında, icbar suretiyle irtikap suçundan verilen beraat hükmünün temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının katılma talebinin reddinin hukuka uygunluğu, bir tanığın sanıkla yaptığı görüşmenin ses kaydının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve sanığın eyleminin suç teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, görevinin gereklerine aykırı davranarak kusursuz olduğu belirtilen mağdur hakkında kamu davası açılmasına sebebiyet vermesi, mağdurun lekelenmeme hakkını ihlal etmesi ve beraatle sonuçlanan dosyada yargılama giderlerini kamuya yüklemesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhaleye fesat karıştırma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin bozma kararı vermesi üzerine, yerel mahkemenin direnme kararı vermesiyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhale sürecinde görevli kişilerden sanıkların, gizli kalması gereken yaklaşık maliyet bilgisini yetkisiz kişilere aktararak ihaleye fesat karıştırdıklarının iletişim tespit kayıtları ve ihale dosyalarıyla sabit olması, ancak suç tarihinden sonra yapılan kanun değişikliği ile kamu zararının oluşmamasının daha az cezayı gerektiren nitelikli bir hal olarak düzenlenmesi ve dava zamanaşımının gerçekleşmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Oda başkanının hamamda çekilmiş fotoğrafının internette yayınlanması eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın oda başkanı olması ve hakkında yolsuzluk iddiaları bulunması nedeniyle fotoğrafın yayınlanmasının basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, haberin güncel ve kamuyu ilgilendirir nitelikte olması ve fotoğrafın haberle düşünsel bağlantısının bulunması sebebiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, eşinin rızası olmadan yaptığı telefon görüşmesini kaydedip boşanma davasına delil olarak sunması eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı ve davanın görevli mahkemede görülüp görülmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin TCK 134/1-2 ve/veya TCK 132/3 kapsamında suç oluşturup oluşturmadığının asliye ceza mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, sulh ceza mahkemesinin görevsiz olduğu ve bu hususun mutlak kanuna aykırılık oluşturduğu gözetilerek Yargıtay 12. Ceza Dairesinin beraat kararını düzelterek onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar ... ve ...'in, tutuklu şüphelilerin tahliyesine karar vermeleri nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum edilmelerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda, hiyerarşik yapısına dahil oldukları ByLock iletişim sistemini kullanarak ve hukuka aykırı kararlar vererek örgütün amaçlarını gerçekleştirmelerine hizmet etmeleri ve tutuklu şüphelilere haksız menfaat sağlamaları gözetilerek, silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet hükümleri onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.