Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İfa Yerine Geçen Cezai Şart”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan protokol gereğince davalıların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmeyi haklı sebeple feshedip etmediği ve buna bağlı olarak mahrum kalınan kâr, uğranılan zarar ve protokolde belirtilen cezai şartın tahsil edilip edilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde kararlaştırılan cezai şartın "ifa yerine geçen cezai şart" niteliğinde olması ve davacının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle ifa yerine geçen cezai şartın ve müspet zararın talep edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ortaklar arasında yapılan bir sözleşmede kararlaştırılan cezai şart miktarının indirim konusu yapılıp yapılmayacağı ve indirim yapılacaksa miktarının tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede yer alan cezai şart hükmünün seçimlik cezai şart niteliğinde olduğu, mahkemenin cezai şart miktarını indirirken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 161. maddesinin üçüncü bendinde düzenlenen indirim hakkını, davaya konu olayın mahiyetine göre somutlaştırılarak kullandığı ve davacının indirim miktarına ilişkin bir temyiz itirazında bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İfası imkansız hale gelen devre mülk satış sözleşmesinden davacının dönmesi nedeniyle, ifaya ekli cezai şart talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, ifası imkansız hale gelen sözleşmeden dönerek ödenen bedelin iadesini talep ettiğinden, aynı sözleşmeye dayanarak ifaya ekli cezai şart talebinde bulunmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Su ürünleri satış sözleşmesinin feshi nedeniyle, geç teslimat ve başka firmaya satış yapılması sebebiyle talep edilen cezai şartların hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekli ceza niteliğinde olduğu, davacının mal teslimlerini çekincesiz kabulü ile cezai şart talep hakkından feragat ettiği ve sözleşmenin fesih tarihinden sonraki satışlara ilişkin cezai şartın talep edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçerli hale gelen bir taşınmaz satış sözleşmesinde, taşınmazın boş teslim edilmemesi durumunda kararlaştırılan cezai şartın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu devrinin yapılmış olması, taşınmazın sözleşmeye uygun teslim edildiği anlamına gelmediği ve cezai şart hükmünün geçerliliği için ifa anında ayrıca ihtirazi kayıt konulmasının gerekmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan ve iş sözleşmesinin eki niteliğindeki taahhütnamede kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhütnamede yer alan cezai şart hükmünde, işçinin haklı nedenle fesih hakkını kullanması halinde işverenin cezai şart ödeyeceğine dair bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla cezai şartta denklik ilkesinin gözetilmediği ve bu nedenle geçersiz olduğu gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle kararlaştırılan cezai şart alacağının, davalı birliğin fesih sözleşmesinden kaynaklanan asıl borcunu ifa etmesiyle birlikte sona erip ermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, cezai şart alacağı için başlattıkları icra takibini sulh ve ibra protokolüne dahil etmemeleri ve bu takiplere protokolde yer vermemeleri, cezai şart bedelini isteme haklarını Türk Borçlar Kanunu'nun 131/1. ve 179/2. maddeleri kapsamında saklı tuttuklarını gösterdiğinden, istinaf mahkemesinin davacıların cezai şart alacaklarının sona ermediği yönündeki kararının onanmasına, ancak birleşen davada davacı yüklenici şirketin talep edebileceği cezai şart tutarının fesih sözleşmesinde belirlenen toplam tutarı aşamayacağı gözetilerek, birleşen davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline ve takibin 3.500.000,00 TL üzerinden devamına karar verilmesi gerekirken, birleşen davanın tam kabulünün hatalı olması nedeniyle bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı davasında, davacının talebinin gecikme tazminatı mı yoksa cezai şart mı olduğu ve buna göre davacı talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede kararlaştırılan miktarın gecikme tazminatı olarak nitelendirilmesi ve davacının, davalıya ihtarnameyle bildirilen eksiklikleri gidermesi için gerekli süreyi tanımamasının zararın artmasına sebep olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın, davalı tacir yönünden ekonomik yıkıma neden olup olmayacağının araştırılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Cezai şart miktarının, tacir borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek olması halinde bunun genel adap ve ahlâka aykırı sayılabileceği, bu nedenle mahkemece sözleşmenin düzenlendiği tarihte tarafların ekonomik durumu, davalı borçlunun ödeme gücü ve kabiliyeti göz önüne alınarak, davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi ile denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından davacı şirket lehine verilen ve davacı şirket tarafından tahsil edilen teminat mektubu bedelinin cezai şart alacağına mahsup edilip edilemeyeceği ve bu mahsubun sonuçlarının takibe konu cari hesap alacağına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, teminat mektubunu cezai şart alacağı doğmadan tahsil etmesi ve cezai şartın varlığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması nedeniyle, teminat mektubu bedelinin cari hesaptan mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asgari alım taahhüdüne uyulmamasından kaynaklanan cezai şart alacağı istemine ilişkin davada, davacının yeni mal teslimi ile hakkından feragat edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede, davacının haklarını zamanında kullanmamasının feragat anlamına gelmeyeceğine dair açık bir hüküm bulunduğu ve bu hükmün yeni mal teslimi ile eylemli olarak tadil edilmiş sayılamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından süresinden önce feshedilen sözleşme nedeniyle davalının cezai şart talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede davacı tarafından fesih halinde cezai şart öngörülmediği ve davacı tarafından cihazların iade edildiği gözetilerek, davacının fatura bedeli için borçlu olmadığının tespitine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.