Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İfraza Tabi Tutulma”
- Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak mirasbırakanın taşınmazlarındaki miras paylarını hileli bir şekilde devretmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak miras paylarını hileli bir şekilde devrettiğinin tespit edilmesi ve bozma ilamına uyularak karar verilmesinde isabetsizlik görülmemesi, ayrıca davaya sonradan dahil edilen idarenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmaması ve karar başlığındaki maddi hatanın düzeltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İfraz edilen bir parsel üzerinde daha önce tesis edilmiş irtifak hakkının, parselin kamulaştırılması sırasında bedeline etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İfraz edilen parsel üzerindeki irtifak hakkının, tapuda terkin edilmemiş olması ve Medeni Kanun'un 793. maddesi gereğince ifrazdan sonra da devam etmesi sebebiyle, kamulaştırma bedelinin tespitinde irtifakın olumsuz etkisinin dikkate alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İfraz edilen bir parsel üzerinde daha önce tesis edilmiş irtifak hakkının, parselin kamulaştırma bedeline etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İrtifak hakkının tapudan terkin edilmedikçe, yükümlü taşınmazın ifrazı sonucu oluşan parseller üzerinde de varlığını sürdüreceği, fiilen kullanılmıyor olsa dahi bedel tespitinde etkisinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin mirasçı olmayan davalıya da miras payı oranında tapu iptali ve tescili hükmetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, mirasçılık belgesine göre davacı mirasçının miras payı oranında tapu iptali ve tesciline, kalan payların ise davalılar üzerinde bırakılmasına karar vermesi gerekirken, mirasçı olmayan davalı yönünden de miras payı oranında tapu iptali ve tesciline karar vermesi doğru bulunmamış ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden, hüküm fıkrası düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tespit ve tescil edilen taşınmazın, davalı Hazineye ait taşınmazlar üzerinde hangi pafta ve parsellerde kaldığının belirlenmesi ve davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın tespit ve tescili hususunda uygulama kadastrosu ile tesis kadastrosu arasında bulunan fark gözetilmeden ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak, infazda tereddüt doğuracak şekilde karar verilmesi ve davalı Hazinenin harçtan muaf olmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen bir taşınmaz nedeniyle davacılar tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı Devletin sorumluluğuna gidilerek tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye geçişinin mahkeme kararına dayandığı ve tapu memurunun kusurunun bulunmadığı gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesindeki Devletin tazmin sorumluluğu şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hatalı tapu kaydı nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Devletten tazmini istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki hatanın kadastro çalışmaları ve mahkeme kararlarına dayandığı, davacının zararının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın, tapu sicilinin tutulmasından doğan bir zarar olarak nitelendirilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinde düzenlenen Devlet sorumluluğunun koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, davacının tapu kaydının yolsuz bir izale-i şuyu kararı ve orman tahdit işlemleri sonucu Hazine adına tescil edilmiş bir taşınmaz üzerindeki hakkına dayanarak dava açtığı, tapu sicilinin tutulmasından doğan bir zararın bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın orman kadastrosuyla Hazine adına tescili nedeniyle uğranılan zararın, tapu sicil memurunun hatasından kaynaklandığı iddiasıyla 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Devletten tazmin edilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 1940 yılında verilen taksim ve satış kararında belirlenen yüzölçümünün tapu kaydından fazla olması ve kadastro tespitinin bu karara dayandırılması nedeniyle oluşan zarardan tapu memurunun kusurlu olmadığı, davada 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptaline konu taşınmazla ilgili kadastro ve tapu işlemlerindeki usulsüzlüklerden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinde düzenlenen Devletin sorumluluğunu doğuran bir kusurlu işlem niteliğinde olmadığı ve davacıların dava şartı olan hukuki yararının bulunmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.