Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İftira”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında iftira suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iftirasından dönmesinin, gerçeğin kolluk kuvvetleri tarafından ortaya çıkarılmasından sonra gerçekleştiği ve bu nedenle sanığın gerçeğin ortaya çıkmasına herhangi bir katkısının bulunmadığı gözetilerek, TCK'nın 269. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılana isnat ettiği hukuka aykırı fiilin yetkili olmayan bir kişiye bildirilmesi nedeniyle iftira suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İftira suçunun oluşabilmesi için hukuka aykırı fiil isnadının 5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde belirtilen yetkili makamlara yapılması gerektiği, somut olayda ise sanığın isnatta bulunduğu kişinin yetkili makam sayılamayacağı ve isnat edilen fiilin yetkili makamlarca dolaylı yoldan öğrenilmesinin de iftira suçunu oluşturmayacağı gözetilerek, sanığın beraatine karar veren Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve iftira suçlarının zincirleme suç hükümleri uyarınca tek suç olarak mı yoksa mağdur sayısınca ayrı ayrı suçlar olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, müştekinin nitelikli yağma suçundan tutuklanmasına neden olan iftira eylemi nedeniyle TCK'nın 267/4. maddesi uyarınca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı fail olarak sorumlu tutulabilmesi için müştekinin beraat kararının CMK 223/2-b maddesi kapsamında olması, oysa somut olayda beraatin CMK 223/2-e maddesi uyarınca verilmiş olması ve ayrıca iftira suçuna ilişkin dosyanın eksik incelenmesi nedeniyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında yalan tanıklık suçundan açılan kamu davasında, yerel mahkemece iftira suçundan hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede yalan tanıklık suçu isnat edildiği, yerel mahkemenin ise sanığın yalan tanıklık yapmadığını kabul ederek iftira suçundan hüküm kurduğu, sanık hakkında iftira suçundan açılmış bir kamu davası bulunmadığından, yerel mahkemenin iddianamede belirtilen suçun kapsamı dışında hüküm vermesinin CMK 225. maddesine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 9. Ceza Dairesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı iftira suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve kolluk ifadesi sırasında yapılan yalan beyanın resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hukuka aykırı fiil isnadını yetkili makamlara doğrudan yapmadığı, annesine bildirmesi ve ağabeyinin dolaylı olarak öğrenmesi sonucu başlatılan soruşturmada şikayetçi olmadığını belirttiği ifadesinin de soruşturma başlatılmasını sağlama amacına yönelik olmadığı değerlendirilerek iftira suçunun unsurlarının oluşmadığına, ayrıca kolluk ifadesinin içeriğinin tek başına ispat aracı olarak kullanılabilecek resmi belge niteliğinde olmadığı gözetilerek resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun da oluşmadığına karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın birden fazla kişiye yönelik rüşvet aldıkları iddiasıyla yaptığı telefon görüşmelerinin iftira suçunu oluşturup oluşturmadığı, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, aralarında husumet bulunan kişiler hakkında gerçekte olmadığını bildiği halde rüşvet aldıkları iddiasını yetkililere iletmesi ve bu iddiaların soruşturma başlatılmasına sebep olması, iftira suçunun unsurlarını oluşturduğu, ayrıca birden fazla kişiye yönelik tek fiille işlenen suç bakımından zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının ve sanığın pişmanlık duyduğuna dair beyanı olmadığından etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türkiye Atletizm Federasyonu'nun verdiği disiplin cezasının, TCK'nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşması için gerekli olan "idari yaptırım" niteliğinde olup olmadığı ve sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Spor federasyonlarının kamu tüzel kişisi olduğu ve sporun kamu hizmeti niteliğinde olduğu, federasyonların ceza talimatlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu talimata aykırılığın idari yaptırım gerektirdiği, sanığın isnatlarının maddi temele dayanmadığı ve idari yaptırım uygulanması amacıyla yapıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş, yerel mahkemenin eksik araştırma yapmadığı ve sanığın iftira suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmü bozma yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, çeşitli kişilere gönderdiği mektuplarla kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, iftira ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı mektupları yazıp gönderdiği sabit olsa da, hakaret ve iftira suçlarının unsurlarının oluşmadığı, diğer mektupların sanık tarafından gönderildiğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan katılanların ve zarar görenin şikayetçi olma haklarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kolluktaki şikayetinin iftira suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olayla ilgili beyanlarının, tanık ifadeleri ve diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, isnat edilen fiilin mağdur tarafından işlendiğine dair inancının bulunabileceği ve şikayetinin anayasal hak kullanımı kapsamında değerlendirilebileceği gözetilerek, iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı iftira suçunun sübutu bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı ve suçun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın isnat ettiği fiillerin gerçekleşmediğine dair yeterli delil toplanmış olması, maddi gerçeğe ulaşmayı sağlayacak tüm delillerin değerlendirilmiş olması ve sanığın isnatlarının Anayasal şikâyet hakkı kapsamında değerlendirilemeyecek nitelikte olması gözetilerek, iftira suçunun unsurlarının oluştuğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın akaryakıt istasyonu sahibine karşı yaptığı şikayetin iftira suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hukuk mahkemesinde imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmasına rağmen, bu incelemenin sonucunu beklemeden, işçisinin aksine beyanına ve imza inceleme raporlarına rağmen, akaryakıt istasyonu sahibini sahtecilikle suçlayan şikayetinin, maddi vakıalara dayanmadığı ve anayasal şikayet hakkı kapsamında da değerlendirilemeyeceği gözetilerek, iftira suçunun unsurlarının oluştuğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanırken yakalandığında aracı arkadaşının kullandığını beyan etmesi eyleminin iftira suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisini cezadan kurtarmak amacıyla savunma yaptığı, şikayetçi hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hareket etmediği ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmadığı gözetilerek, iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.