Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İhlal”
- Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararında yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı belirtilmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin yeniden yargılama yapıp davayı kabul etmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında, yeniden yargılamanın ihlali giderecek nitelikte olmadığı ve yalnızca ihlalin tespitine karar verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi’nin yeniden yargılama yaparak davayı kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının sabit olup olmadığı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçunun sabit olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının tutarlı ve samimi olması, sanığın gece vakti mağdurenin evine gelerek kapıyı zorlaması, tanık beyanları ve olayın meydana geldiği yer ve zaman gözetilerek sanığın konut dokunulmazlığının ihlali ve cinsel taciz suçlarından mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsiz görülerek bozulmuştur. Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun her iki mağdura karşı tek bir eylemle işlendiğinden ve cinsel taciz suçuyla birlikte işlendiğinden, 7188 sayılı Kanun'daki değişiklik dikkate alınsa dahi uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına gerek olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın gazetedeki yazısıyla soruşturmanın gizliliğini ihlal edip etmediği ve mağdurların davaya katılma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yazısının, soruşturma dosyasındaki bilgileri suçlayıcı bir üslupla kamuoyuna sunarak mağdurların suçlu sayılmama karinesi ve lekelenmeme hakkını ihlal ettiği ve bu nedenle gizliliğin ihlali suçunu oluşturduğu, ayrıca mağdurların davaya katılma hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davasında, suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkı bulunan şüphelinin (katılanın) davaya katılıp hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 285. maddesinde düzenlenen gizliliğin ihlali suçunun, masumiyet karinesi ve kişilerin özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğini koruma altına aldığı, bu hakları ihlal edilen kişinin suçun mağduru sayılacağı ve bu nedenle davaya katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin mala zarar verme ve hırsızlık suçlarının yanında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hırsızlık amacıyla işyeri camını kırarak içeri girmeye çalışmasının, polislerin gelmesi üzerine içeri giremeden kaçması nedeniyle hırsızlığın teşebbüs aşamasında kaldığı, ancak bu eylemin aynı zamanda işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verdiği beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işyeri dokunulmazlığını ihlal eyleminin, aynı zamanda hırsızlık suçuna teşebbüs teşkil eden eylemlerle birlikte değerlendirildiğinde, ayrı bir suç olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla gerçekleştirilen işyeri dokunulmazlığının ihlali eyleminin, hırsızlık suçunun nitelikli hali olarak değil, müstakil bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiği, her iki suçun da kanuni tanımında öngörülen elverişli hareketlerin başlaması ve sanığın elinde olmayan nedenlerle suçların tamamlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı hem hırsızlığa teşebbüs hem de işyeri dokunulmazlığını ihlale teşebbüsten mahkum eden hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçunun yanı sıra, ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla işyerinin kapısını zorlayarak açmasının, alarm çalması nedeniyle içeri giremese dahi hem hırsızlık hem de işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının kanuni tanımında belirtilen elverişli hareketleri başlatmış olması ve elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamış olması nedeniyle, eyleminin teşebbüs aşamasında kalan nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu teşebbüsünü de oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı sadece hırsızlıktan cezalandıran hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli hırsızlık suçuna teşebbüs ve mala zarar verme suçu yanında, ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmadığı ve suçun oluşması halinde tamamlanıp tamamlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla işyerine girmek için kapıyı zorladığı, içeri girerek eşyaları karıştırdığı ancak herhangi bir şey almadan olay yerinden ayrıldığı, bu durumun işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu tamamladığı ancak hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek, mala zarar verme ve nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçlarının yanında ayrıca tamamlanmış işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan da cezalandırılmasına, hükmün bu husus ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçu yanında ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların hırsızlık amacıyla işyerine girmelerinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu, hırsızlık suçunun ise alarmın çalması nedeniyle teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet hükmünün TCK'nın 53. maddesi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçunun yanında ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçuna teşebbüsü de oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla işyerinin asma kilitlerini kırdığı, güvenlik kamerasını fark edince içeri girmeden kaçtığı, bu eylemin işyeri dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarının kanuni tanımında belirtilen elverişli hareketlere başladığını gösterdiği, ancak suçları tamamlayamadığı gözetilerek, mala zarar verme suçunun yanında nitelikli hırsızlığa ve işyeri dokunulmazlığının ihlaline teşebbüs suçlarının oluştuğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası tarafından kaydedilen ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden ses kaydını mahkemeye sunması eyleminin, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu mu yoksa özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna azmettirme mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun ancak konuşmanın tarafı olmayan üçüncü kişilerce işlenebileceği, sanığın ise başkası tarafından yapılan kaydı mahkemeye sunması nedeniyle bu suçu işlemediği; ancak katılanın özel hayatına ilişkin ses kaydının sanığın isteği üzerine kaydedilmesi ve bu kaydın sanık tarafından mahkemeye sunulması ile özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden, sanığın eyleminin TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna azmettirme oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın rekabeti ihlal ederek faiz oranlarını yükselttiği iddiasıyla açılan tazminat davasında, kredi sözleşmesinin rekabetin ihlal edildiği tarihlerden önce imzalanmış olması nedeniyle bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet Kurulu'nun belirlediği rekabet ihlali tarihleri ile kredi sözleşmesinin tarihi karşılaştırıldığında, kredi sözleşmesinin ihlal tarihlerinden önce imzalandığı ve bu nedenle davalı bankanın sorumluluğunun olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.