Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İhtarname Süresi”
- Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu kesinleşen işe iade kararına rağmen, işçinin işe başlatılmaması nedeniyle açılan işe iade tazminatı davasında, işçinin işe başvurusunun samimi olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade başvurusunda bildirdiği adrese gönderilen işe davet ihtarnamesinin, işçinin adreste tanınmadığı gerekçesiyle tebliğ edilememesi ve işçinin adres değişikliği bildiriminde de bulunmaması, işe iade başvurusunda samimi olmadığının göstergesi olarak değerlendirilerek, mahkemenin davayı reddeden nihai kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu işe davet edilen işçinin, işe başlamaması nedeniyle işe iade tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, işe iade davası kesinleştikten sonra bildirdiği adrese yapılan işe davet ihtarnamesini tebellüğ etmekten kaçınarak işe başlama konusunda samimi olmadığının anlaşılması gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, yüklenicinin teslim tarihini geçirmesi sebebiyle ödenmesi gereken cezai şart tutarının hesabında, ihtarnamede belirtilen tutarın mı yoksa fiili gecikme süresine göre hesaplanan tutarın mı esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, eser tesliminin gecikmesi halinde, yüklenicinin sözleşmede belirlenen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu, ancak bu cezai şartın, ihtarname ile talep edilen miktarla sınırlı olmayıp, fiili gecikme süresi esas alınarak hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yeni malikin işyeri ihtiyacı nedeniyle açtığı tahliye davasında, 6570 sayılı (mülga) Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 7/d maddesine göre açılan davada, dava açma süresinin tespiti için kira sözleşmesinin süresinin bilinmesinin gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga 6570 sayılı Kanun'un 7/d maddesi uyarınca, yeni malikin iktisap tarihinden itibaren bir ay içinde ihtarname çekmek ve takip eden altı ay içinde dava açmak suretiyle tahliye talep edebileceği, bu nedenle kira sözleşmesinin süresinin bilinmesinin dava açma süresi bakımından bir zorunluluk olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş ancak davalı vekilinin esas hakkındaki diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işten ayrılış tarihi ve hak ettiği ücret miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin ihtarnamesinde davacının tasfiye tarihine kadar şube müdürü olarak görev yaptığı belirtildiğinden ve ticaret sicil gazetesinde de şirketin tasfiye tarihinin 22.09.2014 olduğu kaydedildiğinden, davacının işten ayrılış tarihi olarak bu tarih kabul edilerek alacak hesabının buna göre yapılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan özel koruma ve güvenlik hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve buna bağlı faiz alacağına ilişkin itirazın iptali davasında, faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından davalıya gönderilen ikinci ihtarname ile uygulamada "atıfet süresi" olarak adlandırılan yeni bir süre verildiği ve faizin bu yeni tarih dikkate alınarak hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca belirli olan anaparanın faizinin hesaplanması gerekliliğinin alacağı likit olmaktan çıkarmayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işe iade kararının kesinleşmesine rağmen işe başlatılmaması nedeniyle talep ettiği boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacaklarının miktarı ile davalının bu alacaklara yaptığı itirazın iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe başlatılmaması nedeniyle boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazandığı, davalının işe davet ve vize başvurusu reddi iddialarını ispatlayamadığı, davacının son ücretinin banka kayıtları ve tanık beyanları ile tespitinin yerinde olduğu, bilirkişi raporunda belirlenen işe başlatmama tazminatı miktarına göre istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar, usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz incelemesinde onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borç için başlatılan ilamsız takipte, borçlunun kat ihtarına itiraz etmemesine rağmen borcun esasına itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, icra mahkemesinin görev ve yetki sınırları ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK 68/b maddesi gereğince kat ihtarına itiraz edilmemesi halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borç ödendikten sonra genel mahkemede açılacak davada ileri sürülebileceği, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında ise bu hususların ve 4077 sayılı Kanun hükümlerinin değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmazın mülkiyetinin devri sonrası kira sözleşmesinin akıbeti ve davacının kiracılık sıfatının devam edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralananın mülkiyetinin devrinin kira sözleşmesini kendiliğinden yeni malike geçirdiği, taşınmazın niteliği gereği genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde TBK m.327 gereği sözleşmenin sona ermesi için tarafların yenilemeyeceklerine dair yazılı bildirimde bulunmaları gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin yanılgılı değerlendirmesi nedeniyle vermiş olduğu karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.