Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İltibas İhtimali”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusuna davacının itirazının YİDK tarafından reddedilmesi üzerine, davacı tarafından YİDK kararının iptali ve tescil başvurusunun hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemiyle açılan davada, taraf markaları arasında iltibas ihtimali bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında 35. sınıf mal ve hizmetler bakımından benzerlik bulunduğu, markaları oluşturan işaretler arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu ve bu nedenle iltibas ihtimali yaratacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının marka tescil başvurusunun davacının daha önce tescilli markasıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve haksız rekabete yol açıp açmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali de dahil iltibas ihtimali bulunmadığı, davacının tescilsiz ticari kullanımına dair delil sunulmadığı ve kötü niyetli başvuruya dair koşulların oluşmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait marka başvurusunun, davacının tescilli markalarıyla benzerliği nedeniyle iltibas yarattığı iddiasıyla YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, markalar arasında 36. sınıftaki hizmetler bakımından benzerlik ve iltibas ihtimali bulunduğu, ancak 37. sınıftaki hizmetler bakımından benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: "Tamek Fruity" ibaresi ile yapılan marka başvurusunun, davacıların "Frutti" ibareli tescilli markası ile benzerlik teşkil edip etmediği ve iltibas tehlikesi yaratıp yaratmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka başvurusunda yer alan "Fruity" ibaresinin, markanın asli unsuru olarak kabul edilmesi ve davacıların tescilli "Frutti" markası ile 32. sınıftaki aynı tür mallar için kullanılacak olması nedeniyle karıştırılma ihtimali yarattığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin tescilli markaları ile davalı şirketin marka başvurusu arasında iltibas ihtimali bulunup bulunmadığı, bu nedenle YİDK kararının iptali ve başvuru konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davacı lehine verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak Yargıtay tarafından onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusuna davacının yaptığı itirazın reddine dair YİDK kararının iptali istemiyle açılan davada, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin "MAKRO TEKNİK PROFİLE+Şekil" ibareli marka başvurusu ile davacının "MAKRO/MACRO" esas unsurlu markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, aynı mal ve hizmetlerde kullanılması halinde iltibasa yol açabileceği, bu nedenle de markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ...’e ait “NEVİN” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “EVİN” esas ibareli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının görsel olarak karşılaştırılması ve ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim dikkate alındığında, taraf markalarındaki ibarelerin görsel açıdan benzer oldukları, bu benzerliğin ortalama alıcılar arasında markaların sahibi firmalar arasında irtibat olduğu sonucunu doğurabilecek nitelikte olduğu ve davalının marka başvurusu ile davacı şirketin markalarını aynı veya benzer mallar üzerinde, aynı yerlerde ve aynı satış noktalarında bir arada gören ortalama tüketiciler nezdinde, işletmeler arasında ekonomik veya organik bir bağlantı bulunduğu ihtimalini de kapsayacak şekilde karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun tescil ettirmek istediği markanın, davacı şirketin tescilli markaları ile benzerlik taşıyıp taşımadığı ve bu benzerliğin marka hükümsüzlüğüne yol açıp açmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerliklerin bulunduğu, ortalama tüketicinin zihninde karıştırılma ihtimali yaratabilecek derecede iltibas bulunduğu ve davalı kurumun başvurduğu 30. sınıf malların, davacı şirketin tescilli markalarının kapsamındaki mallarla aynı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin marka hükümsüzlüğüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markaların hükümsüzlüğüne karar verildikten sonra, davalının bu markaları kullanmaya devam etmesinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davacı markasının tanınmışlığının tespiti için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurulup başvurulmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kötü niyetli tescil edilen ve hükümsüzlüğüne karar verilen markanın, tescilli olduğu dönemde dahi kullanılması marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu; ayrıca, markanın tanınmışlığının tespitine ilişkin istemin bağımsız bir dava konusu yapılamayıp, ancak marka hakkına tecavüz veya hükümsüzlük davalarında hadise olarak değerlendirilebileceği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin "Dağpınarı+şekil" marka başvurusunun, davacıların tescilli "PINAR" markası ile aynı veya benzer mal/hizmetler için karıştırılma ihtimali yaratıp yaratmadığı ve bu nedenle tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı marka başvurusu ile davacı markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, davacı markasının ayırt edicilik düzeyinin düşük olduğu ve davalı başvurusundaki ek unsurların markayı yeterince farklılaştırdığı, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı ve davalı başvurusunun kötü niyetli olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin "İPEKYOLU" ibaresini marka olarak tescil ettirmek istemesine karşı, davacı şirketin daha önce tescilli "İPEKYOL" markasıyla benzerlik ve iltibas yarattığı iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasında, davalı şirketin önceki şekil içeren "İPEKYOLU" markalarından kaynaklanan kazanılmış hakkının yeni markayı koruyup korumadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin önceki markalarında "İPEKYOLU" ibaresinin yanında deve/kervan şekilleri bulunması, kazanılmış hakkının bu şekillerle birlikte gerçekleştiği, yeni markanın şekil unsuru olmaksızın "İPEKYOL" markasına iltibas yarattığı ve seri marka olarak da nitelendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının tanınmış "..." ibareli markaları ile davalı gerçek kişinin "...+şekil" ibareli marka başvurusu arasında iltibas ihtimalinin olup olmadığı, bu kapsamda YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan ortalama bir tüketici nezdinde iltibas yaratacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.