Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İmar Uygulamasının İptali”
- Uyuşmazlık: Kadastral parselin ihyası davasında, imar uygulamasının iptalinden sonra 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen fıkra hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı ve davacının mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dava konusu taşınmazın imar uygulaması öncesinde Hazine'ye ait olduğu ve imar uygulamasının iptal edildiği tespitlerine rağmen, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesindeki yeni fıkra hükmünün uygulanma koşullarını değerlendirmeden ve davacının mülkiyet hakkını gözetmeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmediğinden, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastral parselin ihyası davasında, imar uygulamasının iptaline rağmen 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen fıkra hükmü gereğince davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulamasının iptaliyle kadastral parselin ihyası talebinde davacının haklı olduğu, ancak dava tarihinden sonraki yasa değişikliği ve davacı tarafın kusuru olmadığı gözetilerek, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunarak karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu oluşan parsele ilişkin tapu iptali ve tescil davasının, imar işleminin iptali davası açılmadan genel mahkemede görülebilir olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulamasına dayanak oluşturan kadastral parselde davacının hakkı bulunmadığı ve imar işlemine itiraz edilmeyip sadece imar sonucu oluşan mülkiyet hakkına itiraz edildiği durumlarda, imar işleminin iptaline gerek olmaksızın genel mahkemede tapu iptali ve tescil davası açılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İmar uygulamasının iptali üzerine Hazine'nin açtığı kadastral parsel ihyası davasında, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni hükmün uygulanıp uygulanamayacağı ve davanın reddine gerekçe teşkil edip etmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesindeki yeni düzenlemenin derdest davalara uygulanabileceği ve imar uygulamasının iptali halinde öncelikle idareye başvuru yoluyla çözüm aranması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar uygulamasının iptali üzerine kök parselin ihyası ve tescili talebiyle açılan davada, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni hüküm gereğince davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni hükmün, iptal edilen imar uygulamaları nedeniyle kök parsellere dönüşün mümkün olmadığı durumlarda öncelikle idarece uygun bir yer tahsisi veya bedel ödenmesi gerektiğini düzenlediği, davacının ise imar uygulaması öncesinde mülkiyet hakkı bulunduğu ve yeni yasal düzenlemenin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar uygulamasının iptalinden sonra, iptal edilen uygulamaya göre oluşturulan parseller üzerindeki tapu iptali ve tescil davasında, tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastral parselin ihyası istemine dayalı kamusal tasarruftan kaynaklı sicil kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davalarda Tapu Sicil Müdürlüğünün taraf sıfatı bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın konusuz kalmasına karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmazda imar uygulaması yapılması karşılığında yapılan şartlı bağıştan, hibe şartının ortadan kalktığı iddiasıyla bağıştan rücu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İmar planının iptaline rağmen, imar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmemesi ve davacıların imar parsellerini üçüncü kişilere satarak tasarrufta bulunmaları nedeniyle bağıştan rücu şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, imar planının iptali nedeniyle yüklenicinin teslimde temerrüde düşüp düşmediği ve gecikme tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İmar planının iptal kararının, inşaatın teslim tarihinden önce verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi nedeniyle yüklenicinin teslimde temerrüde düşmediği, imar planı iptali nedeniyle inşaatın tamamlanmasının imkansız hale geldiğinden yüklenicinin BK 102/2 maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastral parselin ihyası davasında, imar uygulamasının iptaline rağmen kök parsele dönüşün mümkün olmaması halinde uygulanacak yasal düzenleme nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen fıkra ile imar uygulamalarının iptali halinde kök parsele dönüşün mümkün olmadığı durumlarda hak sahiplerine yeni yer tahsisi veya bedel ödenmesi öngörüldüğü, bu düzenlemenin somut olayda uygulanabilirliği ve davacının mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İmar uygulamasının iptali üzerine kadastral parselin ihyası talebiyle açılan davada, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesindeki değişiklik nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinde yapılan değişiklik ile imar uygulamasının iptali halinde geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin tespiti halinde, öncelikle hak sahiplerinin muvafakati ile uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde rayiç bedel üzerinden değerinin ödeneceği hükmü getirildiği, bu nedenle mahkemenin bozmaya uyarak davayı reddetmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.