Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İmzalı Ücret Bordrosu”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, işveren tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen dönemlere ilişkin olarak, bordrolarda yer alan çalışma sürelerinin aksinin tanık beyanlarıyla ispat edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki güvenlik ilkesi ve benzer dosyalarda verilen kesinleşmiş kararlar gözetilerek, işçinin 06.10.1993 ile 25.10.2011 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı, Kuruma bildirilmeyen 2747 günlük çalışma süresinin bulunduğu kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, işveren tarafından imzalı ücret bordroları ibraz edilmişken, bordrolarda yer almayan çalışma sürelerinin tanık beyanlarıyla ispat edilip edilemeyeceği ve mahkemenin yeterli araştırma yapıp yapmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında hâkimin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü, işverenin sunduğu imzalı bordroların aksine tanık beyanları, elektrik tüketim kayıtları ve diğer tanık ifadeleriyle davacının eksik bildirilen çalışma sürelerinin kanıtlandığı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, imzalı ücret bordrolarına rağmen tanık beyanlarıyla hizmetin tamamının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği, bu nedenle hâkimin özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması gerektiği ve davacının imzalı ücret bordrolarında eksik bildirilen süreler haricindeki çalışmalarının tanık beyanlarıyla doğrulandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin feshi, ücret seviyesi, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı, ödenmeyen ücret ve asgari geçim indirimi alacağının bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma ücretinin hesaplanması noktasında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İmzalı ücret bordrolarında yer alan fazla mesai saatlerinin sembolik olmaması ve davacının bordroda belirtilenden fazla çalıştığını ispatı için yazılı delil sunma zorunluluğu, ayrıca bordrolarda düşük ücret üzerinden fazla mesai ücreti hesaplandığının tespiti ve davacıya tespit edilen gerçek ücreti üzerinden fazla çalışma ücretinin yeniden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin iş sözleşmesinin feshi nedeniyle açtığı işçilik alacakları davasında, işçinin gerçek ücretinin ne olduğu ve buna bağlı olarak alacaklarının hangi ücret üzerinden hesaplanması gerektiği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin gerçek ücretinin tespitinde, emsal ücret ve tanık beyanlarının tek başına yeterli olmadığı, imzalı bordrolarda asgari ücretten daha yüksek bir ücretin tahakkuk ettirildiği ve işçinin bu ücret bordrolarına itiraz etmediği gözetilerek, işçinin gerçek ücretinin bordrolarda gösterilen ücret olarak kabulü gerektiği ve yerel mahkemenin aksine hüküm kurduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ücret ve fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, imzalı ücret bordrolarının ücretlerin ödendiğini gösterip göstermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretlerinin banka yoluyla ödeneceği konusunda anlaştığı, ancak ücretlerinin bankaya eksik yatırıldığı ve imzalı ücret bordrolarının bu eksik ödemeyi ispatlamaya yeterli olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücret ve fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, imzalı ücret bordrolarının ödemeyi ispat edip etmediği ve davacının banka hesabına yatırılan ücretlerin mahsup edilip edilmeyeceği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretlerinin banka yoluyla ödeneceği konusunda anlaşmaya varıldığı, buna rağmen ücretlerinin eksik ödendiği ve imzalı ücret bordrolarının bulunmasının ücretlerin tam olarak ödendiğini ispatlamadığı, davacının banka hesabına yatırılan tutarın ödenmeyen ücret alacağından mahsup edilerek hesaplanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin hafta tatili ücretlerinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, imzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücretinin ödendiğinin görülmesine rağmen, mahkemenin işçinin hafta tatili alacağına hükmetmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği görüldüğü halde, mahkemenin hatalı bilirkişi raporuna dayanarak davacı işçiye hafta tatili ücreti alacağına hükmetmesinin hatalı olduğu, işçinin bordrolarda yer alan ödemelerden fazla hafta tatili çalışması yaptığını iddia ediyorsa, bunu ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ücret alacağının miktarının tespiti ve bordrolardaki fazla mesai tahakkuklarının mahsubu.
Gerekçe ve Sonuç: Bordrolardaki fazla mesai tahakkuklarının, davacının gerçek ücretini yansıtmayan düşük bir ücret üzerinden yapıldığı ve bu nedenle fazla mesai ücretinin gerçek ücret üzerinden hesaplanması, imzalı bordrolarda yer alan fazla çalışma saatleri ile sınırlı kalınarak ve yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işverenden kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, ödenmeyen ücret, bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin işyerinde prim ödeme sisteminin mevcut olduğunun kabul edilmesine rağmen, prim miktarının tespiti için gerekli incelemenin yapılmaması, fazla çalışma ücretinin hesabında ise imzalı bordrolarda yer alan fazla çalışma saatlerinin dikkate alınmaması ve Yargıtay'ın önceki bozma kararında yazılı delil bulunmadığı halde tanık beyanlarıyla fazla çalışma süresinin belirlenmesinin hatalı olması nedeniyle bozma ilamına aykırı uygulama yapılması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin Rusya'daki işyerinde çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının gerçek ücretinin tespitinde, dosyadaki tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasının birlikte değerlendirilerek davacının aylık ücretinin 2.200,00 USD olarak kabul edilmesi gerektiği, ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığının Rusya Federasyonu İş Kanunu'na göre değerlendirilmesi gerektiği, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin davacının gerçek ücreti üzerinden ve Rusya Federasyonu İş Kanunu'na göre hesaplanması gerektiği, davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı definin de gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.