Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnşai Alacak”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında faizin başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tedbir nafakasının inşai özelliği gereği her ay yeniden doğması ve artırılan kısmının Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar tarihi itibariyle muaccel hale gelmesi nedeniyle, yasal faizin karar tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gözetilerek, faizin ilk derece mahkemesinin ara karar tarihlerinden itibaren işletilmesine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle açılan tazminat davasında, davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve buna bağlı olarak ıslahla artırılan talep kısmı için zamanaşımının dolup dolmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, dava tarihi itibariyle tazminat miktarının davacı tarafından belirlenememesinden dolayı belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve bu nedenle zamanaşımının dava tarihinden itibaren tüm alacak için kesildiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı öğretim üyesinin kurumsal sözleşme olmaksızın özel hastanede çalışması nedeniyle oluşan kamu zararının tahsili istemiyle açtığı davanın, belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu alacağı tam olarak hesaplayabilmesine ve icra takibi başlatabilmesine rağmen, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuki yarar şartına aykırı olmadığı, davacının alacağına kavuşması için mahkeme kararına ihtiyaç duyduğu, belirli bir alacak için belirsiz alacak davası açılmasının davanın usulden reddini gerektirmediği, davacının hukuki yararının bulunduğu ve davanın kısmi dava veya tam dava olarak nitelendirilebileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ve istinaf mahkemesinin usulden ret kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, sigorta tazminatına ilişkin açtığı davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, zarar miktarını dava dilekçesinde belirtmiş olması nedeniyle belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığı, ancak alacağın tahsili için dava açmaktan başka yolunun bulunmaması sebebiyle hukuki yararının bulunduğu, HMK m.109/2’nin yürürlükten kalkmasıyla belirli alacaklar için de kısmi dava açılabilmesinin mümkün hale geldiği ve davacının alacağının bir kısmını dava ettiği anlaşıldığından, davanın kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla takipte itirazın kaldırılması ve iflas davasında, mahkeme kararında istinaf süresinin hatalı gösterilmesi nedeniyle, hatalı gösterilen süre içerisinde yapılan istinaf başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin gerekçeli kararında kanunda öngörülen 10 günlük istinaf süresi yerine hatalı olarak 2 haftalık süre göstermesinin tarafı yanıltabileceği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.04.2023 tarihli ve 2021/5 Esas, 2023/2 sayılı kararındaki ilke gözetilerek, hatalı gösterilen süre içinde yapılan istinaf başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetim hizmet sözleşmesinin feshi nedeniyle doğan alacak miktarı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak davacının sözleşmedeki edimini yerine getirdiği orana göre alacak miktarını hesapladığı ve icra inkar tazminatı talebini asıl alacağın likit olmaması sebebiyle reddettiği, bozma kararına uygun bu kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da onandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi tazminatın bir kısmı için daha önce açılan davada hüküm altına alınmayan bakiye kısım için açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önceki davada hüküm altına alınmayan bakiye kısım için dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan ve her ne kadar belirsiz alacak davası şartları oluşmasa da alacağın tahsili için dava açmaktan başka yolunun olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif aidat alacağı ve gecikme faizinin ödenmediği iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının takibe itirazında dayandığı takas alacağına ilişkin derdest olan başka bir davanın, takas talebine dayanak yapılıp yapılamayacağı ve bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Takasın, karşılıklı aynı cins muaccel alacak ve borçların varlığı halinde ileri sürülebilen bir hak olduğu, davalının takas def’inde bulunduğu alacağın derdest bir davaya konu olmasının takas def’ine engel teşkil etmediği, somut olayda takasın şartlarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin takas talebini reddederek direnme kararı vermesi hatalı bulunmuş ve direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczi kabil mal bulunmaması nedeniyle iflas masasının oluşamayacağının anlaşılması halinde iflas kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haczi kabil mal bulunmamasının iflası engelleyen bir sebep olmayıp, iflasın açılmasından sonra tasfiyenin tatili sebebi olduğu, iflasın açılmasıyla ortaya çıkacak diğer hukuki sonuçların da gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif birliği aidat alacağı için açılan itirazın iptali davasında, yeni yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu'nun temerrüt faizine ilişkin hükümlerinin (TBK m. 120/2) derdest davada uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlük tarihinden önce doğmuş ve temerrüt hali gerçekleşmiş bir alacak için açılan itirazın iptali davasında, yeni kanunun temerrüt faizine ilişkin sınırlamasının geriye yürümeyeceği ve eşitlik ilkesine aykırı olacağı, yeni kanun yürürlüğe girdikten sonra tahakkuk eden faizler için ise yeni kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyesinin, birikmiş aidat borcu nedeniyle başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptali davasında, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı ve yeni Türk Borçlar Kanunu’nun faiz oranlarını sınırlayan hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İcra dairelerinin yetkisinin kesin yetki niteliğinde olmadığı ve yetkisine itiraz edilmeyen icra takibinin usulüne uygun olduğu, ayrıca yeni Türk Borçlar Kanunu'nun faiz sınırlamasına ilişkin hükmünün derdest davalarda da uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.