Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnşai ve Fiziki Müdahale”
- Uyuşmazlık: Sanığın 1. Derece Doğal SİT alanındaki taşınmaz üzerinde yaptığı değişikliklerin 2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaptığı değişikliklerin SİT alanına inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olup olmadığının uzman bilirkişi kurulu raporuyla tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Müze müdürlüğünün 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Müze müdürlüğünün suçtan doğrudan zarar gören veya suçun konusunun zilyedi olmadığı, 2863 sayılı Kanun'da müze müdürlüğünün davaya katılmasını öngören özel bir hüküm bulunmadığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı adli mercilerde temsil yetkisinin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne ait olduğu gözetilerek, müze müdürlüğünün davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sit alanında izinsiz inşaat yapma suçundan beraat kararına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine, sanığın TCK’nın 30. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hata hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, taşınmaz sahibi ile yaptığı anlaşma gereği sit alanında bulunan duvarın onarımını yaptığı, inşaat ustası olan sanığın görev ve sorumluluğunun kendisine verilen talimatlar doğrultusunda inşaat işlerini yapmakla sınırlı olup ilgili kurullardan izin almak, bu durumu araştırmak ve sorgulamak yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle sanığın TCK’nın 30/1. maddesi anlamında atılı suçun maddi unsuru olan izin alınmaksızın inşai ve fiziki müdahalede bulunulması hususunda esaslı bir hataya düştüğü ve kasten hareket etmiş sayılmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların beraatine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe bozma kararına rağmen sanıklardan bazılarının beyanları alınmadan direnme kararı verilmesi, CMUK'nun 326/2. maddesi uyarınca sanıkların savunma haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle, direnme kararı tüm sanıklar yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın beraatine ilişkin yerel mahkeme kararının Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından bozulmasına rağmen, sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 307/2. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 326/2. maddesi uyarınca hükmün aleyhe bozulması halinde, sanığın savunma hakkının korunması için bozmaya karşı beyanının alınmasının zorunlu olduğu, aksi halde savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın doğal sit alanında izinsiz inşaat yapma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında açılan kamu davasında, suçun işlendiği tarihten Ceza Genel Kurulu’nun inceleme tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu beraat hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından dava açılmadan önce devredilen taşınmazdaki 2863 sayılı Kanuna aykırı yapılaşma nedeniyle yıkım talebi içeren davada, yeni maliklerin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın eski maliki aleyhine açılan davada, yıkım talebi bulunsa dahi yeni malikler ile davalı arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, yeni maliklerin davaya dahil edilmelerinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine, sanığın suçunun sabit olup olmadığı ve mahkûmiyet kararı verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe bozma kararına karşı sanığın savunmasının alınmadan direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu ve sanık hakkında açılan kamu davasında suç tarihinden itibaren dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, sit alanı içerisinde izinsiz define kazısı yapan diğer sanıklara yardım ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, sanığın eyleminin "yardım etme" suçunu mu yoksa "müşterek faillik" suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kolluk kuvvetleri üzerindeki nüfuzunu kullanarak kazı çalışmalarını gizlediği, kazı olayı üzerinde hâkimiyet kurduğu ve diğer sanıkların eylemlerine yardım etme boyutunu aşan bir katkı sağladığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 37. maddesi anlamında müşterek faillik suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ile tescil taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davadan sonra inşaatın %90’nın üzerinde bir seviyeye getirilmesi halinde geriye etkili değil, ileriye etkili fesih kararı verilmesi gerektiği ve mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, inşaatın gerçekleşen fiziki oranı ile bu imalatın yasal mevzuata uygun hale getirilip getirilemeyeceğini araştırarak sonucuna göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurması gözetilerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.