Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnfazın Gecikmesi”
- Uyuşmazlık: Hükümlülere verilen disiplin cezalarının infazının gecikmesinin hükümlüler aleyhine yorumlanıp yorumlanamayacağı ve tek bir disiplin cezası gerektiren sürekli eylemlere birden fazla ceza verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün disiplin cezasının infazının kendisinden kaynaklanmayan bir kusur nedeniyle gecikmesi halinde bu durumun hükümlü aleyhine yorumlanamayacağı ve aynı amaca yönelik tek bir eylem olarak değerlendirilebilecek fiillere birden fazla disiplin cezası verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlülere verilen hücre cezasının, daha önce verilen ve infazı geciken başka bir disiplin cezası nedeniyle bir üst cezaya çevrilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle infazı geciken disiplin cezalarının, yeni bir disiplin suçunun değerlendirilmesinde aleyhe kullanılamayacağı ve 5275 sayılı Kanun'un 48/3. maddesi uyarınca cezaların kesinleşme tarihlerine göre infaz edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin hücre cezasını onayan kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasının yasal kaldırma tarihinin hesabında, cezanın infazındaki idari gecikmenin hükümlü aleyhine değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün kusurundan kaynaklanmayan idari gecikme nedeniyle hücre cezasının infazının gecikmesinin hükümlü aleyhine değerlendirilemeyeceği ve yasal kaldırma tarihinin cezanın onay talebi tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin itirazı reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir disiplin cezasının yasal kaldırma tarihinin hesaplanmasında cezanın verildiği tarih mi yoksa kesinleştiği tarih mi esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün disiplin cezasının infazının kendisinden kaynaklanmayan bir kusur nedeniyle gecikmiş olması halinde bu durumun hükümlü aleyhine yorumlanamayacağı ve yasal kaldırma tarihinin cezanın kesinleşme tarihi esas alınarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin itirazı reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdari yargıda açılan tam yargı davası sonucu verilen ilamın icrası için İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1. maddesindeki 30 günlük sürenin beklenip beklenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesi gereğince tam yargı davalarına ilişkin ilamların genel hükümler çerçevesinde icraya konulabileceği, bu nedenle 28/1. maddede belirtilen 30 günlük sürenin uygulanmasının söz konusu olmadığı ve ilamın kesinleşmemiş olsa dahi icraya konulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin, görev yaptığı süre içerisinde gerekçeli kararları yazmaması/geç yazmasının ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, iki yıla varan sürelerle çok sayıda gerekçeli kararı yazmaması/geç yazmasının yargılama sürelerini uzattığı ve kişilerin mağduriyetine neden olduğu, iş yoğunluğunun ve diğer savunmalarının bu sonucu ortadan kaldırmadığı gözetilerek, sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında kira sözleşmesinin sona erdiği tarih ve davalıya ait kira alacağı ile ecrimisil bedeli miktarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararı ile kira ilişkisinin sona erdiğinin belirlenmesi ve davalının ecrimisil bedelinden sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmaması, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da denetime elverişli olması gözetilerek tarafların karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararıyla kira ilişkisinin sona erdiği tespit edilen taşınmaz için kira alacağı ve ecrimisil taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona erdiğinin mahkeme kararıyla belirlenmiş ve karar gerekçesinde açıkça tespit edilmiş olması, kararın taraflar için bağlayıcı niteliği ve bu durumda davalının ecrimisil bedelinden sorumlu tutulmasında usulsüzlük bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin işkence suçunu mu yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu ve kasten yaralama suçu olması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin sistematik ve süreklilik arz eden bir işkence suçunu değil, ani gelişen olaylar neticesinde oluşan kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, mahkumiyet hükümleri bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunan katılanlara karşı, ortaklıktan elde edilen geliri ödemeyerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın adi ortaklığın yönetiminde fiilen yetkili olduğu ve katılanlara ödenmesi gereken kâr payını ödemediği sabit olsa da, haksız menfaat elde etmeden önce hileli bir davranışta bulunmadığından eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturmadığı, diğer sanıkların ise suça iştiraklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme beraat kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak mı, yoksa yardım eden olarak mı katıldığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay Özel Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi maktul ile aralarında husumet bulunması, olay esnasında maktulün işçisini engellemesi ve maktulün olay yerine gelmesini sağlaması, maktul ile karşılaştığında elinde bıçakla diğer sanıkla birlikte üzerine saldırması, maktulün kaçmaya başlaması üzerine diğer sanıkla birlikte kovalaması, maktulün yakını tarafından engellenmeye çalışıldığında onu bertaraf etmesi ve marketin önünde beklerken diğer sanığın maktulü bıçaklamasını beklemesi ve sonrasında diğer sanık ile birlikte olay yerinden ayrılması gibi eylemlerinin, suçun işlenişinde diğer sanığın fiilini tamamlayıcı nitelikte olması ve suçun işlenişi üzerinde diğer sanıkla birlikte ortak hakimiyet kurduğunun göstergesi olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.