Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnsan Ticareti Suçu”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan davada, bozma öncesi kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen cezanın, bozma sonrası uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen cezaya nazaran sanık lehine bir kazanılmış hak olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede sadece uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yer verildiği, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin herhangi bir iddia ve isnat bulunmadığı, bu suçtan dava açılmadığı ve iddianame kapsamındaki eylemin bu suça dönüşme ihtimalinin de bulunmadığı gözetilerek, ilk hükümde sanık lehine uygulanan cezanın kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında fuhuş suçuyla ilgili olarak alınan iletişimin denetlenmesi kararları üzerine elde edilen delillerin suç tarihi itibarıyla hukuka uygun olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde TCK'nın 227/3. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması ve fuhuş suçunun CMK 135/6'da sayılan katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle, iletişimin tespiti ile elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, uyuşturucu maddeyi temin ettikleri kişinin kimliğini kolluk kuvvetlerine bildirmelerinin ve bu kişinin daha sonra kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan beraat etmesinin, sanıkların etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmalarına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı tarihlerde yakalanan iki ayrı uyuşturucu maddeyi tek bir suç işleme kararı kapsamında ticarete konu ettiği, farklı yerlerde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin aynı bütünün parçası olmadığı ve aralarındaki zaman aralığının kısalığı gözetilerek, sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının doğru olduğuna karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 18.09.2014 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığı ve sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uyarınca artırım yapılmasının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların telefon görüşmeleri, tanık beyanları ve olay günü ele geçirilen uyuşturucu madde değerlendirilerek sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri ve sanık ...’ın bu suça yardım ettiği, sanık ...’ın ise fail konumunda olduğu, ayrıca sanık ...’ın işlediği iki ayrı suçun zincirleme suç hükümlerine uyduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık H.. Ö..'in suç örgütü kurma ve yönetme suçunu işleyip işlemediği, bu bağlamda örgüt kapsamında işlenen yağma, yağmaya teşebbüs, kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarından sorumlu olup olmadığı ve sanıklar E.. V.. ve M.. M..'nin maktul G.. D..'in öldürülmesi eylemine doğrudan fail olarak mı yoksa yardım eden sıfatıyla mı iştirak ettikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık H.. Ö..'in örgütün finansal ayağını yönettiğine, örgütün işleyişine dair bilgisinin olduğuna ve dolayısıyla örgüt yöneticisi olduğuna, sanıklar E.. V.. ve M.. M..'nin ise maktulün öldürülmesi eylemine, eylemin işlenmesi için gerekli anlık bilgi akışını sağlayarak doğrudan fail olarak katıldıklarına dair yeterli delil bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 23.09.2016 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi satmak veya başkasına vermek amacıyla bulundurduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, söz konusu maddenin miktar ve paketleme şekli itibariyle kullanmak için bulundurma suçunu oluşturduğu, bu nedenle sanık hakkında yalnızca 02.12.2016 tarihli uyuşturucu ticareti yapma suçundan dolayı hüküm kurulması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin denetlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçları kapsamında da kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin dinlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, aynı soruşturmanın kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçları bakımından da hukuka uygun delil olarak kabul edilerek kullanılabileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükümlerin esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetlerine veya beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına Yargıtay dairesinin itiraz etmesi ve yerel mahkemenin direnmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ün ölümü nedeniyle hükmün bu sanık yönünden diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına, sanık ...'in beraatine ilişkin direnme kararının onanmasına, sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın beraatine ilişkin direnme kararlarının bozulmasına, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın mahkumiyetlerine ilişkin direnme kararlarının ise suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına göre temel cezaların yetersiz belirlenmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz incelemesi sonucu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine, sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı, suça iştirak şekli ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapan kişiyle birlikte hareket ettiği, uyuşturucu madde satışında aktif rol aldığı, satışlar sırasında araçta bulunduğu, kendi evinde uyuşturucu madde bulundurduğu, olay günü üzerinde ve aracında uyuşturucu madde ele geçirildiği ve iletişim kayıtlarının suç oluşumunu desteklediği gözetilerek sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun müşterek faili olarak cezalandırılmasına karar verilmiş, temel cezanın belirlenmesindeki usul ve yasaya uygunluk da gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü yağma ve öldürme eylemlerine ilişkin suç vasıflarının belirlenmesine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü planlayarak yağmalamaya karar verdikleri, yağma suçunu gizlemek ve yakalanmamak amacıyla öldürdükleri, sanık ...’in ise diğer sanıkları yağma suçuna azmettirdiği ancak yaralama sonucu ölümün de meydana gelebileceğini öngörmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iki müştekiye yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyet kararı verilmesine karşın, delillerin sadece bir müştekiye yönelik eylemi desteklemesi nedeniyle hükmün bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sadece bir müştekiye karşı eylemde bulunduğuna dair delil bulunması, diğer müştekiye yönelik bir eylemin ispatlanamaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, iki müştekiye yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün bir müşteki yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.