Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnternet Üzerinden Satış”
- Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli markaları taşıyan taklit ürünlerin, davalı şirketin işlettiği internet sitesinde üçüncü kişiler tarafından satışa sunulması nedeniyle açılan marka hakkına tecavüz davasında, davalı internet sitesi işleticisinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı internet sitesi işleticisinin, dava dilekçesinin tebliği ile tecavüzden haberdar olduğu ve buna rağmen içeriği kaldırmadığı veya erişimi engellemediği, davalı internet sitesi işleticisinin kusurlu davrandığının kabulü gerektiği ve bu nedenle davacının tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talepleri bakımından eda hükmü kurulması gerekirken, yerel mahkemenin davanın husumetten reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen hapis ve adli para cezalarının miktarının TCK 61. maddeye uygunluğu ve orantılılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların organize bir şekilde hareket ederek, taşınmazlar üzerindeki ipotek ve hacizleri gizlemek için yoğun çaba sarf etmeleri, mağdurları zarara uğratmaları ve suçun işleniş biçiminin ağırlığı gözetilerek yerel mahkemece belirlenen temel cezanın kanuni ve orantılı olduğu değerlendirilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, internet üzerinden kredi kartıyla yapılan satışlarda, kredi kartı hamillerinin bilgileri ile alıcı bilgilerinin karşılaştırılmaması nedeniyle davacının hesabından haksız mahsup yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarının kendi içinde çelişkili olması ve mahkemenin bu çelişkiyi gidermeden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının tescilsiz "... BAKKAL" ibaresini kullanmasının davacının tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tescilli markaların 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunduğu, bu durumda haksız rekabet hükümlerinin uygulanmasıyla kümülatif korumanın söz konusu olmadığı ve davalının eyleminin marka tecavüzü oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin haksız rekabete ilişkin hükümleri de içeren kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait internet sitesi üzerinden satılan taklit ürünlerin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire bozma kararından sonra yürürlüğe giren 5651 sayılı kanuna dayanarak verdiği karar, yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan ve direnme kararı olarak değerlendirilemeyeceğinden, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz incelemesi için 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın internet üzerinden araç satışı ilanı vererek yaptığı dolandırıcılık eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı ve eylemin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın internet üzerinden araç satışı ilanı vererek, alıcıdan farklı zamanlarda ve farklı bahanelerle para alıp daha sonra iletişimi kesmesinin, tek bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirilen ve bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenen nitelikli dolandırıcılık suçu olduğu, ancak aynı suç işleme kararı altında birden fazla haksız yarar sağlamasının zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, işletme tabelasında kullandığı ibare ile davacının tescilli markasına tecavüz edip haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tescilli markasının esas unsuruyla aynı olan ibareyi, işletme tabelasında kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek, davalının bu kullanımının men’ine ve tabelaya el konulmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın internet üzerinden satış ilanı verip parayı aldıktan sonra malı göndermemesi eyleminin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık mı oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın internet üzerinden verdiği ilan ile mağdurla iletişime geçip, anlaşma sağladıktan sonra yine internet üzerinden para transferini sağlaması ve akabinde malı göndermemesi sebebiyle bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın internet üzerinden gerçekleştirdiği araç satışı vaadiyle katılandan farklı zamanlarda para alması eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçu olup olmadığı ve bu eylemin zincirleme suç teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın internet ilanı aracılığıyla katılanla iletişime geçerek araç satışı vaadiyle hileli davranışlarda bulunup, değişik zamanlarda katılandan para alması eyleminin bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, ancak aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleşen bu eylemlerin zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.